Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Osmanlı’da ilk sosyalist dergi, 26 Şubat 1910’da yayınlandı. İştirak Dergisi’nin künyesinde sahibinin ve sorumlu yazı işleri müdürünün Hüseyin Hilmi Bey olduğu görülüyor. Bir yıl ve 20 sayı çıkabilen, içeriği nedeniyle kapatılıp tekrar açılan dergi ile, Türkiye’nin ilk sosyalistlerinden Hüseyin Hilmi Bey öylesine özdeşleşir ki, ilerleyen yıllarda
Yaşamın her nesnesi sürekli olarak önümüzden kaçıp gider. Karanlıklar ve aydınlıklar birbirlerine karışır. Bir göz kamaşmasının ardından, bir karaltı; bakılır, acele edilir, geçip gideni yakalamak için eller uzatılır; her olay bir yolun dönemecidir; ve aniden insan yaşlanmış olduğunu fark eder. Sanki bir sarsıntı hissedilir, her şey siyaha bürünür, karanlık bir kapı belirir, yaşamın sizi sürükleyen kasvetli atı durur. Ve yüzü peçeli meçhul birinin karanlıklar içinde onun koşum takımını çözdüğü görülür.
Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,
Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.
Titanik, kibrin sembolü sayılır. İnsanoğlu "Tanrı'nın bile batıramayacağı bir gemi" yaptığı iddiasıyla haddini aştı ve buzdağına tosladı. Bana sorarsanız Titanik dünya hayatını temsil ediyor. 4'te 3'ü sularla kaplı yerkürede bitmeyen, batmayan hiçbir şey yok. Varlık, yokluğa teşne. Titanik; siz, ben, herkes, hepimiz gibi kendi akıbetine doğru ilerledi. Rota, hız, hedef... bizi Yahya Kemal'in şiirindeki "Meçhule giden bir gemi" konumundan kurtaramaz. Sırra kadem basmaya mahkumuz. Buzdağı peşimizde.