Yol arkadaşımın bunca zaman sonra yanıbaşımda olması, aynı yol üzerinde olduğumuzun kanıtı gibiydi.
ALO FATİH'TEN BAĞIŞA ARACILIK
Kamuoyunun "Alo Fatih" olarak tanıdığı Ciner Medya Grup Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Tayyip'le birçok vakıfta kurucu ve üye olan aynı zamanda Tayyip'in kasalarından olduğu sıkça gündeme getirilen Mehmet Fatih Saraç ile Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen bir ses kaydı, haramzadeler tarafından YouTube'a "Alo Fatih, Bilal'e Verilecek milyon TL'lik Rüşvete Aracılık Ediyor" başlığı ile yükleniyordu.
Ses kaydında, Saraç, Bilal Erdoğan'dan TÜRGEV'in hesap numarasını istiyor. İddiaya göre Bilal Erdoğan, "Zekât mi, diğer türlü mü?" diye soruyor. Saraç da "Yo yo normal, diğer türlü" şeklinde yanıt veriyor. Bilal, "Tamam gönderiyorum" diyor, Saraç da "Ali Kibar ağabeyimiz bir yardımda bulunacak. Oldu mu canım, hadi Bilal'cim" diye yanıt veriyor.
AFAD, İçişleri Bakanlığı'na bağlandığından bu yana en büyük sınavını verecekti. Lakin ilk iki gün boyunca enkazlarda yeterli çalışma yapılmamasının en büyük nedeni AFAD yetkililerinin koordinasyonu becerememesiydi. Liyakatsizlik böylesi acı bir felakette yine kendisini göstermişti. Keza, afetlerde en büyük görevi üstlenecek olan kurumun tepe
Sayfa 224 - Deprem ZamanıKitabı okudu
Gericilikle mücadele...
Binbaşı Nazım Bey Bolu-Düzce bölgesinde kaldığı süre boyunca Kuvayı Milliye'nin gerçeğini, İngiliz işbirlikçiliği yapanların ihanet ve yalanlarını halka anlatmak için oldukça fazla çaba sarf eder. Yalnızca askeri görevini yerine getirmekle kalmayıp aynı zamanda Kuvayı Milliye'ye sempati yaratma başarısıyla da Ankara'da dikkat çeken Binbaşı Nazım, Türk askerinin itibarını yeniden tesis ettiği için ordu içerisinde de büyük takdir toplar. Bolu yöresinde kaldığı sürede mümkün olduğunca namazlarını cemaatle kılar. Dört aydır Bolu'dadır ve sadece kontrolü tümüyle sağlamakla kalmamış, halkın güvenini de kazanmıştır. 24 Eylül 1920 günü Cuma namazında Hafız Mehmet Arif Efendi minberde hutbesini okurken ayağa kalkar, "gördüğümüz tahsile rağmen biz bile Arapça hutbeyi anlayamıyorsak, tahsilsiz sokaktaki vatandaş nasıl anlayacak? Bu hutbeyi Türkçe okumak mümkün değil midir?" diye sorarak cemaatin arasındaki müftü Amasyalı Ahmet Efendi'den fetva ister. Daha müftü cevap vermeden minberdeki hoca, Hafız Mehmet Arif Efendi okuduğu hutbenin Türkçesini tekrar etmeye başlar. Böylece vatandaşın dinini anlaması, özünü öğrenmesi adına Bolu'da çok önemli bir adım atılmış olur, müsebbibi de Binbaşı Mehmet Nazım Bey'dir.
Sayfa 81 - Kronik YayınlarıKitabı okudu
Yunan 5. Tümeninden bir piyade takımı cepheye sokulmuştur. Açılan makineli tüfek ateşi 4üncü Tümen karargâhını bu hazırlıksız anda yakalar ve felaket olur. Muhafız takımının da, karargâh subaylarının da çoğu orada şehit olur. Tümen Komutanı Nazım Bey ve Kurmay Başkanı Şerafettin Bey ise ağır yaralıdır. Yaralı komutanını istasyondaki doktorlara yetiştirmek için atını dolu dizgin süren Ankaralı Zeynel Çavuş ağlayarak ona yalvarır: "Gözünü seveyim dayan komutanım". Yarbay Mehmet Nazım'ın bilinen son sözü dudaklarından burada dökülür: "Asıl siz dayanın çocuğum."
Sayfa 84 - Kronik YayınlarıKitabı okudu
2 Eylül'de Ardıç Tepeleri'ndeki muharebelerde Yunanlara esir düşen 8inci Tümenden 90 kadar Mehmet, Fettahoğlu Köprüsü yakınındaki Yunan 12. Tümen menzil noktasında tutulmaktadır. Onlar da Yunan muhafızlarındaki tedirginliğin farkındadır. Esaret altında olsalar da, düşmana verecekleri bir mesaj vardır; "Burası bizim vatanımız. Esir değiliz" Cuma namazını dikenli teller ardında, başlarında süngülü nöbetçilerle kılarlar. Aynı anda Ankara'da, Namazgâhtepe'de binlerce Ankaralının da duası esir Mehmetlerinkiyle aynıdır; "Allah'ım sen Kemal Paşa'yı ve ordumuzu muzaffer eyle." Bu esir askerler bir sonraki Cuma namazını muzaffer bir ordunun özgür askerleri olarak kılacaktır.
Sayfa 249 - Kronik YayınlarıKitabı okudu