Eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner "devletin kılcal damarlarında hâlâ FETÖ'cüler var" demiş ve Içişleri Bakanlığı'nı işaret etmişti. Bakan Soylu ise "Bir tek FETÖ'cüyü göreve getirmişsem ihanet ediyorum" diyerek iddialı bir karşı çıkış yapmıştı. Gelin görün ki, Soylu'nun bu meydan okumasından kısa süre sonra onlarca kaymakam ve vali yardımcısı görevden alındı. Fethullahçı oldukları iddiasıyla tasfiye edilen o isimler arasında bizzat Süleyman Soylu'nun İçişleri Bakanlığı döneminde atananların da olduğu ortaya çıktı. Hatta ve hatta, Soylu'nun kendi memleketi Of'a atadığı kaymakamın bile FETÖ'cü olduğu görüldü.
Şilebin ilk düdüğünün üzerinden on beş dakika geçmiş. Gül’ün çığlıkları beni yatağa mıhladı sanki; kımıldamadan, soluk almadan oturuyorum. Artık gecenin içinde tek başımayım. Işık? Yalnızca . komodinin üzerindeki abajurdan dökülen ışık var. Yerdeki kırık şişeden yayılan süt, Gül’ün odadan çıkarken öfkeyle yırtıp attığı 20 Nisan tarihli vapur biletini ıslatıyor. Her şey ne kadar kesin ve değişmez. Çevremi saran nesnelerden kaynaklanan rahatsız edici bu duygu, hayatımı geldiği bu noktada, anlamsız kılıyor. Oysa zamana hükmedebileceğim şu anda varlığım ilk kez bir anlam kazanacak. Nesnelerin somutluğundan kurtulup zamanın ve Tanrı’nın soyutluğuna ulaşabilmek! İşte sorun bu. Bir insanın deneyebileceği en cüretkar, en soylu karşı koyma bu değil mi? Göze ‘almak ve … Ama şimdi sıra direnmekte. Vücudumu, belkemiğimi kıracakmış gibi büken krampın üzerine, arkaya doğru bırakıyorum. Günlerdir ilk kez otel odasının çıplaklığı rahatsız edici bir görüntü gibi gözlerime batıyor: Kişiliksiz, köşeli bir boşluk. Kalmalı ve bu kez başarmalıyım. Tanrı varsa, yardım etmeli.
Reklam
Süleyman Soylu'nun Demokrat Parti Genel Başkanlığına Seçilmesi
Soylu'nun siyasi tarihinde 2008 kongresinin önemi büyüktü. Sedat Peker de o kongreyle ilgili yaptığı açıklamalarda, yakınlarının Soylu'ya destek verdiğini, koruduğunu söylemişti. Mehmet Ağar'ın ekibine karşı, Sedat Peker'in desteklediği aday, kıyasıya bir yarışa girmişti.
Sayfa 53 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
İmanım Rabbime, Türküm bellidir, Halka hizmet eden, insan olmalı. Ruhum milliyetçi ülküm bellidir, Tarihini bilip, yazan olmalı. Ahmet, Mehmet, İsmet, Ali, Hasanlar, Ülkemde yaşayan soylu insanlar, Vatan için şehit düşen aslanlar, Gönlümden Al Bayrak, ezan olmalı. Tarihi deşerek sırlı gözlerle, Gönülleri serinleten sözlerle, İslâmı sevdiren taze yüzlerle, Batı'nın Tahtına, sızan olmalı. Ecnebiden dost, post olmaz ayıdan, Fayda göremezsi, Coni Dayı'dan, Avrupa'yı sil, tek çiftli sayıdan, Sıfatını yüzüp, çizen olmalı. Hedefimiz Turan, Hakan bilmeli, Gökte İlim, Fen peşine düşmeli, İman eden herkes fayda görmeli, Milli ve mânevi, izân olmalı. Ecdadım ezelden Oğuz soyundan, Selçuklu, Osmanlı Kayı boyundan, Türk İslam sentezi Allah yolundan, Hüseyin der; Milli Ozan olmalı.
Mehmet von Königstreu/ Ludwig Maximilian Mehmet von Königstreu (1683) (Krala Sadık Mehmed, Krala Sadık Ludwig Maximilian Mehmed) Araştırmacı Abdullah, Kuzey Almanya'nın Hannover şehrine de birçok esirin getirildiğine dikkat çekmektedir. Bunun sebebi, 1683 yılında Hannover bölgesine ait birliklerin de Viyana’nın kurtuluşunu sağlamak üzere oraya savaşmaya gitmeleridir. Elektör Georg Ludwig ve kardeşi Maximilian, savaş sonrası 12 tane Türk çocuğunu beraberlerinde getirip saraylarına yerleştirirler. Sarayda yetişen bu çocukların bazılarıyla ilgili, bilgiler bulunmaktadır. Örneğin Mehmet adındaki Türk çocuğu çalışkanlığı ve dürüstlüğü sayesinde, soylu sınıfına yükseltilerek Ludwig Maximilian Mehmet von Königstreu (Krala sadık Ludwig Maximilian Mehmed) adını alır. Kendisi Elektör Georg Ludwig'in özel hizmetkârı olur (odabaşı). Mehmet sonrasında Alman eşi Maria Hedwig Wedekind ile evlenir ve iki erkek bir kız çocuğu olmak üzere üç çocuk sahibi olur. 1727 yılında Mehmet von Königstreu ölür. Oğlu Georg Ludwig von Königstreu 1746 yılında teğmen ve 1749 yılında yüzbaşı olarak görev yapar. 1752 yılında ölen erkek kardeşi ile birlikte mal varlığı konusunda iyi niyetinin suistimali sonucunda dolandırılınca 1765 yılından sonra Döhren'de daha mütevazı bir hayat sürmeye başlar. Mehmet von Königstreu’un Sophie Charlotte adlı kızı ise ilk evliliğini özel kalem (sır kâtibi) olarak görev yapan Mohr ile gerçekleştirir. Mohr’un 1733 yılındaki vefatının ardından Yüzbaşı Georg August von Wangenheim ile ikinci evliliğini yapar. 1758 yılında Königstreu’un kızı Sophie Charlotte vefat eder.
Batı'da servet ve kimliğini devlete borçlu olan memurlar genellikle köle veya serfler olurlarken, aynı nitelikleri kendi olanak ve oluşumlarıyla, devlet gücüne dayanmadan elde etmiş olan soylular (özgürler) zaman zaman devlete hizmet etmeye karar verdiklerinde, bunu memur olarak değil de, lütuf olarak yapmışlardır. Kısaca vurgulamak gerekirse, Batı uygarlığında soylu; köle veya serfin zıddında yer alan özgür kişinin prototipidir. İşte insanların Batılı anlamda özgür olmaları demek, soylulara ait ayrıcalıkları paylaşır hale gelmeleri olduğu kadar, varoluşlarını devlet dışında da oluşturmaları demektir. Bu tavırların sonucu olarak, Batı soylu/özgür adam karakterinde nitelenen siyasal toplumun genişlemesi şansına sahip olurken, Doğu böylesine bir sürecin olabileceğini hayal dahi edememiştir. çünkü, Osmanlı örneğinden hareketle söylersek, Dogu'da özgür insan yoktur, dolayısıyla siyasal toplum da son derece dardır. Osmanlı'da özgür insan yoktur, çünkü zillullah (Tanrının gölgesi) olan padişah, reayanın (tüm üretici sınıflar) sahibidir. Öte yandan, merkez ve taşra bürokrasisi padişahın kölelerinden (kapıkulu) oluşmaktadır."
Reklam
150 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.