Atsız'ın Kalem Kavgaları ve Kalem Kavgalarında Atsız Üslubu 1930'lardaki kalem kavgaları: Atsız, kalem kavgalarıyla da tanınmış bir isimdir. Onun deyişiyle "mürekkepli kalem tartışmaları” ilk yazı hayatından vefatına kadar sürer. Bu tabiri Atsız, 1956 yılında Ocak gazetesinde yazdığı "Bir Felsefe Öğretmeninin Yanlışları"
_Çok defa hem kendimden hem de her şeyden bıkmış bir haldeyim. _Aşık olan körleşir ve evlendikten 8 gün sonra gözleri açılıp gerçekle yüzleşir. _Espri, ince zekalıları ve avanakları ortaya çıkarır. _Dürüstlük, en mükemmel politikadır. _Ahlak bir şahsiyet meselesidir. Kişinin kusurlu olduğunu fark edebilmesi için ahlaklı olması şarttır. _Doğada
Reklam
248 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Ölüler Susar, Kelimeler Konuşur
Öykü kitapları maratonumda keyifli bir durağa daha geldim. Tıp eğitimi almış, amatör olarak müzikle ilgilenmiş ve Freud'la mektup arkadaşlığı yapmış Yahudi yazarın öykülerinde en çok göze çarpan motif, karakterlerin sayfalar boyu akıcılığını yitirmeyen iç hesaplaşmaları. Dozunda bir kara mizah da bulduğum bu öykülerde ölmüş eşin yeni
Ölüler Susar
Ölüler SusarArthur Schnitzler · Cem Yayınevi · 202084 okunma
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabın özetine geçmeden önce şunları söyleyeyim: Çocuklar her zaman sevilmeye, korunmaya, dinlenmeye, sağlıklı iletişime,  birilerine güvenmeye, ilgiye, değer görmeye, ciddiye alındığını bilmeye ihtiyaç duyarlar. Karnının doyması kadar ruhun da doymaya ihtiyacı vardır. Çocuk bunları yaşamalı, hissetmeli.Aksi takdirde çocuk ya aşırı korkak,
Yakıcı Sır
Yakıcı SırStefan Zweig · Venedik Yayınları · 201973 okunma
189 syf.
·
Puan vermedi
Tesadüf eseri aldığım kitabıyla tanıştığım Edita Morris, henüz bilgi sahibi değilim ama varsa diğer kitapları ve çalışmalarını okutacak bir yazar oldu. Dokunduğu, değindiği konularla farkındalık yaratmaya çalışmasından ötürü bir saygıyı hak ediyor. Üç öykü var kitapta. Jamaika'da, sömürülmüş bu topraklarda yaşayan siyahilerin; köle edildiği, açlıkla boğuştuğu, bir çöp kutusu civarında ölümle buluştuğu ve diğer insanların (beyazların) hüç umursamadığı coğrafyadan Japonya'ya ve bir mektup arkadaşlığı ile Vietnam'a gidiyoruz yazarla birlikte. Yirminci yüzyılın ilk yarısını, kitlesel ölümlerle kana bulayan Hitler'in kötü olduğunu düşünüyorsanız bir de bu yüzyılın ikinci yarısındaki Uzak Asya savaşlarının sonuçlarına bakalıö ve demokrasinin yıldız ülkelerinin ellerndeki kanlara bakalım. Ayrıca bir önceki yarı yüzyıldan kalan Nagasaki'nin Atom bombası yaralarına bakalım. Hem fiziksel hem de ruhsal. İlerleme, bir laboratuvar odasında tüm dünyayı mahvetmek üzere gerçekleştirilen insan eylemi. İlerleme, teknolojik yıkım ve kaos. Bizi; susuz, topraksız, gıdasız bırakacak, doğanın olağan seyrinde iken görmezden geldiğimiz hareketlerinden boğulduğumuz anlarda, çaresiz bıraktığını anlayacağımız gelecek yılları karşılayacağız. Üçüncü öykü de bunun üzerine. Mutlu Günler. Bu gidişle olamayacak olan günler. Öyküde de belirttiği, öngörülen günler. Jamaika'da Coca, Nagasaki'de Nishina ve gelecek günlerde bir Anne'nin yüreğiyle sesleniyor yazar Edita. "Üzücü her şey için üzülelim ve henüz imkan varken yaralarımızı sarıp geleceği mutlu kılalım."
Nasıl mısın İyi misin?
Nasıl mısın İyi misin?Edita Morris · Can Yayınları · 198932 okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
İsmail Kara ismini duyan kaç kişi vardır acaba? Onun kitapları ile konferansları ile hem-hâl olan kaç kişidir diye de aslında sorulabilir. Son isimlendirme ile Türkiye adını alan bu toprakların hikayesinde netameli ve bir o kadar da çetrefilli olan meselelerde hocanın söylediklerinden haberdâr olan sayısını da aslında insan merak etmiyor
Zafer Değil Sefer
Zafer Değil Seferİsmail Kara · Dergah Yayınları · 201941 okunma
Reklam
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.