Sonuç olarak insanların patlamış mısır satıcıları ve çobanlar hakkında düşündükleri, onlar için, Kişisel Menkıbe'den daha önemli olur.
Dünyanın Ruhu insanların mutluluğuyla beslenir. Ya da mutsuzluklarıyla, arzuyla, kıskançlıkla. Kendi Kişisel Menkıbe'sini gerçekleştirmek insanların biricik gerçek yükümlülüğüdür. Her şey bir ve tek şeydir. Ve bir şey istediğin zaman, bütün Evren arzunun gerçekleşmesi için işbirliği yapar.
Reklam
"İnsan, öğrendiklerini yerine getirmesin diye yaratılmamıştı "
İbrahim b. Edhem, zühd yoluna girenler arasında, Belh'ten parlayan bir incidir. Peki, bu yola nasıl girmiştir? Menkibe şöyledir: Gençlik yaşlarında bir gün ava çıkar. Olabildiğince sessiz ve yavaş adımlarla avını gözler. En doğru zamanda onu vurup yakalayacaktır. Tam bu esnada gaipten bir ses duyar "Sen bunun için mi var oldun?" Bu sesle birlikte Edhem'in kalbi yerinden çıkacak gibi oldu. Ne yöne bakacağını şaşırdı. "Kimsin?" diye biraz ürkek biraz meraklı, sordu. Cevap yoktu. Kısa bir süre sonra yine bir ses duydu: "Bunu yapmakla mi emrolundun?" Hiç unutmadı bu soruları Edhem. Bildiği şeyleri yerine getirmedikten sonra yeni şeyler öğrenmenin hiçbir önemi olmadığını fark etti. "İnsan, öğrendiklerini yerine getirmesin diye yaratılmamıştı ", bunu anladı. Sonra babasının kendisine anlattığı bir menkibe geldi aklına. Bir adam, Allah'ın elçisine gelerek "Bana öyle bir yol göster ki onu yaptığımda beni Allah da sevsin, insanlar da, nedir bu yol?" diye sorar. Allah'ın elçisi, "Allah'ın seni sevmesini istiyorsan dünyadan tiksin, insanların seni sevmesi içinse mal varlığından onlara dağıt" diye nasihat verir. Edhem, kendini yoklar. Kendini yoklarken kalbini de yoklar. Kararını verir: Dünyadan tiksin, biriktirmeyip elden çıkar.
Sayfa 102Kitabı okudu
"İnsan bir ayet okur,yolu değişir. Bir hadis okur,hayatı değişir.Ahlakı değişir. Bir menkıbe okur,iyi hale girer,bir iyi iş yapar.Bir tek insan bir ümmeti,bir milleti kurtarır." Mahmud Esad Coşan
Kilisenin küçük papazları daima halkla yüz yüzedirler. Bunlar yarı cahil papazlardır. Ortodoks kilisesinin bir özelliğidir, papazlar fazla bilgili değildir ; yani onda dokuzu değil binde dokuz yüz doksan dokuzu sıradan bilgilerdir ve bunlar cemaata boyuna menkıbe anlatırlar.
Kıssa, her zaman hissenin bahanesidir. Bu sebeple, aynı menkıbenin kahramanları değişebilir, aynı menkıbe bazen şu isme, bazen buna nispet edilebilir, bazen Bağdat'ta bazen Fez'de geçiyor sayılabilir ama bir hisse avcısı, bu yer değiştirmeleri asla bir tutarsızlık olarak görmez.
Reklam
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.