144 syf.
6/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Video: youtu.be/GjPsFTiJL14 Söyle Bana Hindiba. Nurullah Genç'ten okuduğum 2. kitap. Söyle Bana Hindiba, 140 sayfalık bir şiir kitabıdır. Kitapta; aşk, hüzün, insan, ölüm, özlem, sevda, yalnızlık, yaşam ve yoksulluk gibi temalarda şiirler yer alıyor. Şiirlerde daha çok bireysel temalara odaklanan Genç, şiirlerini beyit, dörtlük
Söyle Bana Hindiba
Söyle Bana HindibaNurullah Genç · Timaş Yayınları · 20201,659 okunma
“Aşağıdaki merdiven henüz ateşten mahsun idi, sade muharrip bir duman boğuyor, çatırtıdan hararetten bunalıyorlardı.”
Reklam
Günler geçiyor, her saniye biraz daha eskiyorum anılarda. Geçmişte geçen şimdileri bir kenara bırakamıyor, orada yaşayıp çürüyorum bugünümde. Gözlerimi açamıyor, titrek ellerimi kullanamıyorum. Saçlarımdan vazgeçeli bir hayli oluyor, kendimden vazgeçmeme ise sayılı zaman kaldı. İçine hapsolduğum bataklık ağırca yutarken yıllarca beni, en dibi ne zaman boylayacağım bilmiyorum. Yorgun bedenim sürüklenirken ordan oraya, sabit zihnim tükenmiş ruhumun arta kalan son parçalarını kemirmekle meşgul. Bileklerimden süzülüp tuvalimi süsleyen acıları bir ressam misali inceliyor, üstüne kalın çizikler atarak daha da anlamlı kılmaya çalışıyorum anlamsız resmimi. Sırtımdaki hançerlerden bir merdiven kuruyor, usulca yükseliyorum insanlığımın sonuna. Kimseden bir şey beklemiyorum. Kendim de dahil unutmak istiyorum beni ve benimle ilgili her şeyi. Üstümdeki laneti kimseye bulaştırmamak adına her geçen gün daha da yalnızlaştırıyorum kendimi. Gitmeye dünden razı olanlara kapıyı açıyor, bir daha açmamak üzere kilitliyorum üstlerine. Ağrılar içinde kıvranırken uzandığım zeminde, hiçbir şey olmamış gibi gülümsüyorum kalanlara. Elimde kalan son maskeleri de kullanıyor, son kez gizliyorum kendimi yıldızların ardına. Bana ayrılan sürenin sonu nerde bilmiyorum fakat yazgıma boyun eğmeyi bırakma zamanım çoktan gelip geçti. Tamamen kimsesizleşmeyi beklerken, yavaş yavaş adımlıyorum tükenişime. Ben, ben olmaktan çoktan çıkmışken, başka hiç kimse olmayı red ediyorum. Ölmeyi yeğliyor, zamanın hızlı akması dışında hiçbir şeyden medet ummuyorum.
Zulmün dünya coğrafyasında nasıl olup da bu kadar kabul gördüğünü anlayamıyor, hazmedemiyorum. Namazımı merdiven altında kılmak, orucumu lokanta köşelerinde açmak beni derinden yaralıyor. Modern disiplinlerin insanları esir alması içimi acıtıyor. Ben ezilip büzülmeden, köşe bucak itilmeden, terörist muamelesi görmeden, kendimi savunma durumunda kalmadan; adam gibi adam, millet gibi millet, Müslüman gibi Müslüman olmak istiyorum. Verilecek hesabım yok. Kimseye karşı en ufak bir kompleksim de yok. Sadece bu ülkenin gerçek sahiplerinden biri olarak yaşamak, soluduğum havanın ve aldığım nefesin hesabını da yalnızca Allah'a vermek istiyorum. İnsanlara kendileri olmak hakkını çok görenlerin yanıltıcı gururunu asla paylaşmıyorum.
- ah şebnem. başkalarının hatalarını ( annen ve ailenin) neden yüklendin ki. neden anlamayacakları halde başkalarına ders vermek uğruna kendi hayatını mahvettin ki. her şey farklı olabilirdi. bu hayatı tercih etmek sadece senin suçundu. suçluluğunun altında öyle bir masumiyet var ki kızılmıyor. sadece ah deniliyor. içindeki küçük çocuğa sarılmak
Ben, işin bir merdiven olduğunu düşünmüştüm; zirveye ulaşmak adına çıktığımız bir merdiven. Ama iş denilen aslında yemek gibi bir şeydi. Her gün yenilen yemek... Vücudumu,kalbimi, zihnimi ve ruhumu etkileyen yiyeceklerdi. Dünyada alelacele yenilen yemekler de, tadına vararak yavaşça yenilen yemekler de vardır. Ben artık sıradan yemekleri içtenlikle yiyen bir insan olmak istiyorum, kendi iyiliğim için.
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.