Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İzin veriyoruz;”merhaba” demesine
Günlerce konuşmaz, yazmaz, aramaz, sormaz; Sonra gelir bir "merhaba" der, yine o kazanır.
En Sevdiğim Şiiri
HALA KOYNUMDA RESMiN Sımsıcak konuşurdun konuşunca ırmak gibi rüzgar gibi konuşurdun yayla kokuşlu çiçekler açardı sanki çiğdemler güller mor menevşeler açardı Sımsıcak konuşurdun konuşunca Hala koynumda resmin
Sayfa 77
Reklam
Sezai Karakoç'u çok okuyunuz. Sezai, yeni şiiri çok iyi bilir. Çok yüklü, çok enteresan bir insandır. Sizden Tanpınar'ın huzur ile beş şehrini, Mithat cemalin Mehmet Akif'ini, Safiye hanimin ciğerdelenini, Orhan Veli'nin nesir yazılarıni, Ataç Günlerin Getirdiği'ni, Halikarnas balıkçısı'nın Merhaba Akdeniz'ini, Cahit begenç'in yol notları serisini okumanızı rica ediyorum Ayrıca Cahit okurer in fetih için çıkan büyük fethini de okuyunuz
Sayfa 182Kitabı okudu
Erdal Öz'e 11 Kasım 1958 tarihli mektup:
Merhaba! Sana niye şimdiye kadar mektup yazmadım? Bilmiyorum. Yoksa o gereksiz töreye uyup da senin mektubunu mu bekledim? Kim bilir... Son günlerde yazılarını da göremeyince içime bir kuşkudur düştü: Hasta mısın, yalnızlığını mı deniyorsun, yazarlığın tadını mı çıkarıyorsun?.. Bir de âşıktın filan... Hani, kim bilir, sevdiğini sandığın bir karanlığa mı gömüldün? Bunların hepsi de olabilir ya, aklıma şu da geliyor: İnsan acılar içinde kavrula kavrula acıyı benimsiyor, salt acılardan yapılmış bir ülkenin tadını çıkarmaya başlıyor, hatta acılarından ötürü göneniyor bir bakıma... “Gittikçe sıkılmaktır ülkesi sıkıntının” Bana öyle geliyor ki, biz buyuz işte... Sıkılan adamlarız. Her şeye, ama her şeye bu açıdan bakmayı benimsedik. Olsun, sakınmak gerekli değil. Yaşayalım, deneyelim, yorumlayalım da ne olursa olsun. ...
28 Aralık 1961
"Kardeşim Erdal, Yazmasam daha iyi olmazdı. Bana bir parça güceniksin galiba. Haksızsın ya da haklısın gibi sözler etmeyeceğim. Arkadaşlık yalnız usla yönetilmiyor, güzelleştirilmiyor. Ben duygudan da yanayım. O yarı kızgın, koca kafanı eğip de oku diye iki mektup yazdım sana. Hani cevap? Salim Şengil’den de selam yolladım, Arısoy’dan da... İki satırla bir “merhaba” da yollayamaz mıydın? Yoksa zarfın içine zarf koyup da, mektuplaşma işini kolaylaştırsa mıydım? Hangisini yapsaydım?"
Merhaba! Sana niye şimdiye kadar mektup yazmadım? Bilmiyorum. Yoksa o gereksiz töreye uyup da senin mektubunu mu bekledim? Kim bilir...
Reklam
Merhaba reis, Hâlâ sarhoşum, geceden... Rumca şarkılar filan dinledik. Cigara içiyorum şimdi. Aspirin iyi geldi biraz. –Turnabalığı yumurtası yemiş miydin hiç?– “Espa Sesta Pieta” şarkısını biliyor musun? İlhan Berk gene gülebiliyor mu, rahat mı? Senin saçların uzun uzun olamaz mı? Hafif kambur yürüyorsun gene, yengeçler gibi bir parça da yan yan? –Hep şiire çalışıyorum ama, ekonomiydi, sosyolojiydi canıma okuyor–. Bugün günlerden ne?
Gün akşam olur elinde kitaplar ve bir demet çiçekle çıkıp gelirdin bir kez bile unutmadın “merhaba” demeyi ve en yanık türküleri nasıl da söylerdin
Resulullah bunu dinledikten sonra 'Ey Amr.Sana Merhaba.'
(Bizim bir putumuz vardı babam da ona hizmet ediyordu. Ben Resulullah'ın peygamberliğini duyduğumda kalktım onu kırdım sonra da Hz Peygamber'e gidip ona şu şiiri okudum): "Şahitlik ederim ki Allah haktır Ve taşlardan yapılan ilahları ilk terk eden de ben oldum Hicret ettiğin halde eteklerini derledim Sıkıntılı ve meşakkatli yollardan geçtim Bütün bunları şahsen ve aslen insanların en hayırlısı Ve göklerdeki padişahın elçisi olana arkadaş olabilmek için yaptım."
Şiiri çok severdi. Kafası, çantası dilimizin güzel şiirleri ile dopdoluydu. Kendisinden duyarak öğrendiğimiz ve her okuyuşta rahmete vesile olan bu pırlantalardan bazılarını aşağıda arz ediyorum: Cânıma ezelden bir merhaba sundu çeşmi yâr, Öyle mest oldum ki gayrın merhabasın bilmedim (Ahmet Paşa) Dünya ü ukbayı tamir eylemekten geçmişiz Her taraftan yıkılıp virân olan anlar bizi. (Niyazi Mısri)
Sayfa 495
Reklam
Çünkü ortada temelden yanlış olan bir durum vardı Bir şiiri yazmaya ortasından başlamak gibi misal Dadaist bir üslup Ya da savsaklık veya dikkat dağınıklığı Yine de artık çok geçti ... ... B noktasına varmak için değil miydi onca çaba Ben yaptım demek için Ah bu aşağılık hayatlar Eziyete sarılı bu merhaba İşte geldik Sonsuz bir şiirin başını da es geçip daha da tam ortasında üstelik
Sayfa 33
... Gün akşam olur elinde kitaplar ve bir demet çiçekle çıkıp gelirdin bir kez bile unutmadın "merhaba" demeyi...
Sanal yayıneviKitabı okudu
Hâlâ Koynumda Resmin
Sımsıcak konuşurdun konuşunca ırmak gibi rüzgar gibi konuşurdun yayla kokuşlu çiçekler açardı sanki çiğdemler güller mor menevşeler açardı Sımsıcak konuşurdun konuşunca Hâlâ koynumda resmin Dağları anlatırdın ve dostluğu bir ceylan gibi sekerdi kelimeler Sesini duymasam çölleşirdi dünya dağlar yarılır ırmaklar kururdu bulutlar çökerdi
Gün akşam olur ek nde kitaplar Ve bir demet çiçekle çıkıp gelirdin Bur kez bile unutmadın "merhaba" demeyi Ve en yanık türküleri nasıl da söylerdin
130 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.