Bitmemesi için elimden geldiğince yavaşladığım ama karşı koyamadığım için kısa sürede bitiveren o harika kitap. Kendi güncel hayatımda yaşadığım sorunları yaşayan Veronika ile ister istemez bir bağ kurdum. Vazgeçip ölmek istemek için kaç hayatımız var ki?
Herkes bir döneminde kendini kendi hayatının içinde yalnız hissetmiştir. Bu hayatı yaşıyorum ama kendim için mi yaşıyorum yoksa başkaları için mi sorusu ile günlerce mücadele etmiştir. Peki ama bu hayat bunun için yeterince uzun mu sizce? Hayalleri, istekleri, gerçekleri ertelemek için yeterince uzun mu? Ben ne zaman yaşayacağım o zaman bu hayatı diye düşündüğünüzde Veronika'nın ve Eduard'ın hayatı size yol göstericektir.
"Tüm tanıdıkları onu gıpta edilecek bir kadın gibi görürlerdi, ama bu görüntüyü sağlamak, kendisi için yarattığı bu imaja uygun davranmaya çalışmak hemen hemen tüm enerjisini tüketmişti. Bu yüzden, kendisi olmak için gereken enerji hep eksik kalmıştı." (S.80)
Baş ucumdan ayırmayacağım bu kitabı herkesin mutlaka okuması gerektiğini düşünüyorum.
Her şeyi aptalca bulduğu için yaşamın kendisine empoze ettiği şeyleri kabullenmişti her zaman. İlkgençliğinde seçim yapmak için çok erken olduğununa inanmış, gençliğinde, yani şimdi ise, değişmek için çok geç kaldığını düşünmüştü.