-‘Kalbimi ve gövdemi silerek kurduğum dünyanın önüne almamı bekleme seni... Aşk değil işgal bu’ dedi kadın.
+’Senden geçiyorsa her şey aşktı. Dünya sensiz geliyordu üstüme. Hırçınlığım buydu; biraz korku, biraz keder, çokça ayrılık…’ dedi adam.
Kadın acıyla kaldırdı başını,her şeyi biliyorum dedi ve ekledi ; ‘Bunaldım. İnsan gövdesiyle çarpmıyor kötülüğe. Yüreğinden alıyor yarayı. Kırk boğuntu halkasından geçtim her birinde seni biraz daha isteyerek. Tuhaf değil mi insanın gücü sevdiğine yetiyor. Benim biricik ayrıcalığımsın oysa. Sana işgal dersem dünyayı nasıl tanımlarım ben. Damla kendini tamamladı ve gelip sana damladı. Hepsi bu…’
Ayağa kalktıklarında iki gözyaşıydı kucaklaşan.
Yolculuk ve gitmek, insanın içinde başlar ve döner dolaşır gelir insanın içinde biter.
…
Bir gönül kırgınlığının acısını dindirecek bir yolculuk yapılmadı henüz.