Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yunus - Mevlana karşılaşması
Mevlana hüdavendigar bize nazar kılalı Mevlana meclisinde saz ile işret oldu.
Mevlâna Hüdavendigâr bize nazar kılalı Onun görklü nazarı gönlümüz aynasıdır
Reklam
"Ya Mevlânâ? O ne diyordu olanlara?" "Hüdavendigar mı? Onun meşrebi başkaydı. Onun toprağı yumuşak yerden alınmıştı, suyu göllerin en tatlısından, soluğu rüzgarların en uysalından; onda umut vardı, kuşku yoktu, onda hoşgörü vardı, öfke yoktu, onda sevgi vardı, düşmanlık yoktu. Gönlümde kendi görüntüsünü görünce aklı başından gitmişti. Yıllardır sandıkta beklemiş Bir isyan bayrağı gibi rüzgârı görür görmez dalgalanmaya başlamıştı bu eski şehrin taş sokaklarında. Ne sarayı umursar olmuştu, ne ulemaları, ne de halkı. Aklını mantığını bir kutuya gizleyerek, savurup atmıştı uçurumların en derinine. Sadece gönülden oluşmuş bir adama dönüşmüştü. Bu yüzden her sözü şiirdi, her adımı güzellik, her dokunuşu keramet."
Bilgi çok zor elde ediliyordu. İlim ilim ilmek gerekiyordu. Anladım ki ilmekler atıldıktan sonra bilginin bir de yumuşak huy ile desteklenmesi lazımmış. Ancak o vakit bilgi ile doğruya yol görünür, yumuşaklık ile insanlara katlanılırmış. Bilgi sahibinin bilgiyi destekleyen bir irfana da ihtiyacı varmış. O irfan ki ancak kalbe doğru yapılan yolculuklarda kaznılırmış.O güne kadar farkında değildim, Mevlâna Hüdavendigar'ın "Yolcu; kalbe yürü!.." demesi bundanmış meğer. Sonunda karar verdim ki irfana dönüş- meyen bilgiden kişiye fayda yoktur. Çünkü bilgi irfan ile beslenirse kişi uyanık kalır. Bilgiyle uyumanın uyanıklık sayılması ancak irfan iledir. 225
Mevlana
Hastalığı ağırlaştığı bir sırada Hanımı Kerra Hatun şöyle dedi: "-Hüdavendiğâr Hazretleri, dünyayı gerçeklerin nuruyla doldurması için, hiç değilse, üç-dört yüzyıl yaşamalıydı" Eşinin bu duasına karşı Mevlâna'nın tepkisi sert oldu: "-Niçin, niçin? Biz, ne Firavun, ne de Nemrutuz. Bu toprak alemiyle bizim ne işimiz var? Biz, birkaç mahpusun kurtulması için bu dünya zindanına gelmişiz. Sonunda geldiğimiz yere döneceğiz. Ortada zavallıların faydaları olmasaydı, bu toprak evde bir an bile durmazdık."
Hz.Mevlana Muhammed Celaleddin-i Rumi Hüdavendigar (ks) der ki ; Dünya malı Allah'ın tebessümüdür. Ona bak ama sarhoş olma...
Reklam
... İnsan varlığında, binlerce kurt, sayısız domuz; temiz, pis, güzel, çirkin, sevimli, sıcak ve soğuk binlerce huy vardır..." " Mesele, hangi hayvanı evimize alıp beslediğimizde, karışım içinde hangi madenin baskın olduğundadır. Mevlana'ya göre gelgitler içerisinde oluşur kişilik. "İnsanda, an olur kurtluk zuhur eder. Bir an gelir melekleşir, sanki ay gibi Yusuf yüzlü bir güzel olur." İyilik ve kötülüklerin insan ruhunu ele geçirebilmek için kendilerine gizli yollar aradıkları bu ormana "hakikatler ormanı" adını verir Hüdavendigar. Rab ismiyle terbiye etmeye başladı mı Mevla, "Azgın serkeş at, rahvan yürümeye başlar. Ayı oyun oynar, keçi selam verir ... "
Sayfa 22 - 8.Baskı, Mart 2021
Oğul; ne kadar siyah sakallı gençler vardır ki onlar, akıl ve idrak yönünden tecrübeli ihtiyarlar gibidir. Ne kadar da ak saçlı, ak sakallı kişiler vardır ki, onların akılları dönmüş, gönülleri de zift gibi kapkaradır. | Mevlânâ Hüdâvendigâr-Mesnevî
204 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.