270 syf.
·
Puan vermedi
·
168 günde okudu
Devrimler, ihtilaller, olaylar... Her şeyden ziyade beni etkileyen aşktı. Ha kavuştular ha kavuşacaklar derken hop oturup hop kalktım. Sanki bi yerlerde kendi aşk hikayem gibi sabırsızlıkla bekledim sonunu. Öyle bi ters köşe vardı ki. Hem ağladım hem güldüm sonunda. Ah aşkk sen nasıl bir şeysin :)
Zamansız Rüzgar
Zamansız Rüzgarİsmail Fatih Ceylan · Venedik Yayınları · 2020162 okunma
Ruknettin’in Kalbi İçin Kehanetler
Ruknettin'in aynalarda ağladığı kadar var. Bir mevsimin kıyısından tutarsan Ruknettin Kurak ovalara yağmurlar yağar, Ayak bileklerinden kavrarsan bir harfi, Kalbin şiir olup vadilerini sular. Senin de vadilerin vardır Ruknettin! Kehanetler kurarsın,yağmalarsın kendini Kurtarıp o yangında ilk önce kalbini Niyedir,aynalarda azalır
Reklam
Sen yoksan
"İnsanın umudu tükendiği anda Savaşı da biter Kavgası da. Mevsimler değişiyormuş Çok mu umurumda? Ben hep sensizim."
sonra üstesinden gelirsin herşeyin , bir gece yarısı bir hayal ağrısıyla . olsun dersin bu da böyle. seni güldüren herkesi sevmezsin de ağlatanı seversin. mehmet gürelin dediği gibi kimse bilmez . Ama sen bilirsin. hep. mevsimler geçer de hüzünler geçmez. sere serpe döküp dünyayı ayaklarının önüne ceketini alıp çekip gidiyorsun Anlıyorsun; insanlar size ' değmeyecek ' kadar ucuz. #eneskeskin
Soracağı soruları önceden biliyordum bu ihtiyar Batılının! Aaaa, İstanbul soğuk olur muydu böyle? Ben de çöl iklimine göre bir şeyler almıştım. Hımm, otoyollar da mı vardı? Kusura bakmayın ama sizin niye başınız açık? Kadınlar üniversitede çalışabiliyor mu? Böyle sorulara alışmıştım artık. Gelen her yabancıyla ilk karşılaşma öncesi, genellikle kendimi hazırlardım. Bu ihtiyarlarada, yüzümde yapmacık bir gülümsemeyle diğerlerine verdiğim cevapları verecektim: Cumhuriyet diyecektim, devrimler diyecektim, Türkiye’de kadınların seçme seçilme hakkını Avrupa’daki bir çok ülkeden önce aldığını, üniversite hocalarının yüzde kırkını kadın olduğunu anlatacaktım. Bu ülkede yarım asırdan fazladır fes giyinmediğini, erkeklerin dört kadınla evlenmediğini, Türklerin Arap olmadığını, İstanbul’da çöller ve develer bulunmadığını, kışın soğukdan herkesin kıçının donduğunu ve bunlar gibi bir sürü cümleyi arda ardına sıralayacaktım. Bu arada bütün yasal haklara rağmen pek çok kadının hala dayak yedigini, kadın sığınma evlerinin dolup taştığını, doğuda genç kızların aile meclis kararıyla idam edildiği gerçeklerini saklayacaktım elbette. Çünkü bunları konuşmak milli gururuma dokunuyordu. Hem bütün bunlar gerçeğin tümü değil, sadece bir parçasıydı.
Doğan KitapKitabı okudu
GÜNLER BAYAT BİR KÜFRE DÖNÜŞÜYOR
"Eski bir taş plak eski bir konakta yankılanıyor. Hasretim ensesinden vurulmuş ceylan. İçimde ufkunu yitirmiş bir rüzgâr bağırıyor. İnsan sevince birdenbire ağlıyor. Bir kadın eşarbını kalkan yapmış yürüyor, birileri anılarda ilkyaz gibi gülüyor; anılarda eski kiremit testiler kırılıyor. Ben o testileri iki lirayken bilirim. Buz kırıp
Sayfa 63
Reklam
1.000 öğeden 521 ile 530 arasındakiler gösteriliyor.