Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Araplar ' millet- i necibe', Ermeniler ' millet-i sadıka diye anılır, Türkler ise aşağılanır.
Sayfa 118Kitabı okudu
500 yıldır iç içe yaşadıklarımızla, kapı komşularımızla savaşıyorduk. Kardeş kardeşe düşman olmuştu. Hele Ermeniler? Osmanlı'ya o kadar çok sadık oldukları için bunlara, "millet-i sadıka" denirdi.
Sayfa 208Kitabı okudu
Reklam
818 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
1915li yıllar... Dünya siyasetinin karmakarışık olduğu yıllar... Bu karışıklıktan en çok çok uluslu devletler etkilenmişti en başta da Osmanlı. Üstelik en güvendikleri Millet-i Sadıka dediği Ermeniler bile yalnız bırakmış, karşısında yer almıştı Osmanlı'nın. İçlerinde hala sadık olanlar vardı tabii ki ama Rus kışkırtmasıyla çetecilik yapanlar, yerel halka akla hayale sığmayacak eziyetler edenler de az değildi. Sonuç olarak Osmanlı da kendince bir önlem aldı ve tehcir başladı. Bu süreçte yaşananlar o kadar kötü, o kadar akıl almaz şeylerdi ki... Okurken gerçekten zorlanacağınız ama tarihin tozlu sayfalarındaki gerçeklerle yüzleşeceğiniz bir kitaptı. Tarihi kurgu severlere tavsiyemdir, okuyun okutun.
Yanık Dere
Yanık DereMehmet Dağıstanlı · Anatolia Yayınları · 202116 okunma
·
Puan vermedi
Bilindiği gibi, Batılı devletlerin Osmanlı Devletini parçalama ve paylaşma politikaları, yani "Şark Meselesi" veya "Doğu Sorunu"rmn bir uzantısı olarak gelişen olaylar zinciri; "millet-i sadıka" olan Ermenilerin Osmanlı Devletine karşı ayaklanmaları ve "Birleşik, Bağımsız Ermenistan Devleti" kurmak için terör faaliyetlerine girişmeleri ile sonuçlanmıştır. Doğal olarak Lozan Antlaşması ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti bakımından "Ermeniler" ve "Ermeni Yurdu" bir sorun olmaktan çıkmıştır. Fakat Ermeniler, özellikle 2. Dünya Savaşından sonra konuyu s iyasall aştırmak suretiyle tarihi çarpıtmış, Türk diplomatlarına yönelik yeni bir terör hareketini başlatarak sorunu yeniden dünya kamu oyunun karşısına getirmişlerdir. Sovyetler Birliğinin çöküşünden sonra dünyanın ulaştığı bugünkü siyasal, stratejik ve jeopolitik dengeler, Türk dünyası ile birlikte Türkiyenin önemini artırırken; bazı devletlerin özellikle Kafkasya ve Hazar petrolleri politikaları çerçevesinde "Ermeni Sorunu" ve asılsız Ermeni iddialarını sahiplenerek, menfaat teminine yöneldikleri görülmektedir.
Sorun Olan Ermeniler
Sorun Olan ErmenilerAli Güler (Akademisyen) · Berikan Yayınevi · 20031 okunma
1856 yılına kadar, ne Rusya'nın ne de başka devletlerin Osmanlı İmparatorluğu içindeki Ermeni toplumu ile ilgilenmediği bilinmektedir. Bu yıllara kadar da, Osmanlı Ermenileri yaşamlarından oldukça memnundur. Bu konuda New York'ta 1857'de yazılmış bir yazıda şöyle denilmektedir: “Ermeniler, Türkiye'de günlük hayatın esasını teşkil ediyordu.
Sayfa 27 - Remzi Kitabevi, birinci basım: Nisan 2015Kitabı okudu
Türk ve Müslümanların zihninde, 800 yıl birlikte yaşadıkları, Osmanlı tarih literatüründe “millet-i sadıka” olarak vasıflandırdıkları Ermenilerin ihanetine uğradıkları yer etmiştir.
Sayfa 66
Reklam
«Kökünden önlenmezse devlet için haricî tehlikeden daha vahîmdir: Çünkü içimizde ve biz onu hâlâ millet-i sadıka biliyoruz.»
Sayfa 109 - Tercüman Yayınları, Kapak Tasarımı: Mehmet BalKitabı okudu
496 syf.
·
Puan vermedi
DOĞU HIRİSYANLIĞI TARİHİ İSKENDERİYE HIRİSTİYANLIĞI KOPT KİLİSESİ Hristiyanlık tarihindeki talihsiz ayrılıkların kökeni 451 yılındaki Kadıköy Ekümenik konsilinde alınan kararlara dayanmaktadır. Kopt ve Mısırlı sözcükleri eş anlamlıdır. Kopt dini hiyerarşisinde Aziz Markos, birbirini izleyen 116 patriğin birincisi olarak kabul edilir. Büyük
Doğu Hıristiyanlığı Tarihi
Doğu Hıristiyanlığı TarihiAziz S. Atiya · Doz Basım Yayın · 04 okunma
Uzunca bir zaman “millet-i sadıka” olarak adlandırılan Ermeniler’i yalnızca Osmanlılar değil, Batılı araştırmacılar da Osmanlı devletine en sadık azınlık olarak kabul ederlerdi.
Karar ver yazar: Ermenilik mi Kürtük mü?
Ermeniler için "hazin tehcir" ifadesi kullanan yazar Ermeni sevdalısı zaar Bağ-bahçe yetiştiriciliği incelik gerektirdiği, toprağı sabırla işlemek lazım geldiği için mesela Ermeniler daha temkinli, daha dakik ve hesaplı kitaplı hareket etmeyi bilirlermiş. Sağlam bir karakterleri varmış. Osmanlıların onlarla ilgili “Millet-ı Sadıka” nitelemesi boşuna değilmiş anlayacağınız. Dedem, “Sözünde duracaksan Ermeni gibi dur.” derdi mesela,
Reklam
"Türkler, Ermenilere Millet-i Sadıka (sadık millet) demişlerdi."
Balkan Savaşları'yla beraber "Türk'ün Türk'ten baş­ka dostu olmadığı" fikri egemen olunca lttihatçılar Er­meni halkına da farklı gözlerle bakmaya başlamışlardı. Artık onlar "Millet-i Sadıka" sayılamazdı ve Balkanlarda olup bitenlerin Doğu Anadolu'da da sahnelenmesine müsaade edilemezdi. Bunu önlemek için her şey yapıla­caktı. Fakat yine de, taktik icabı, Ermeniler yok sayıl­madı ve Ermeni örgütlerle ilişkiler kesilmedi. 1913'e kadar lttihatçılar, karşılıklı kuşku ve güvensizlik duygu­ları içinde de olsa, Taşnaksutyun ile ittifak bağlarını de­vam ettirdiler
64 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.