Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
TÜRK NE DEMEKTİ
Türk; Yavuz Sultan Selim'e göre eşek idi… Türk; Koçi Beye göre mezhepsiz ecnebiydi… Türk; Hoca Saadettin Efendi'ye göre leşti hilebazdı aşağılıktı… Türk; Naima'ya göre azgındı çirkindi kabaydı cahildi…
Normalde Ermeni Toplumu, Millet-i Sadıka olarak adlandırılan ve Türklerle 19. yüzyıla kadar barış içinde büyük bir uyumluluk göstererek yaşamış bir toplumdur. Ancak 1800'lerin başından iti­baren İngiliz ve Rusların kışkırtmaları ile genç Ermenilerden oluş­turulan ayrılıkçı ekipler ve Ermeni Kanaat önderlerinin bir bir or­tadan kaldırılması bu iki toplumun zıt kutuplar haline gelmesine sebep olmuştur.
Reklam
... devletin çeşitli kademelerinde görev yapan Ermeniler, Osmanlı Devleti’nce kendilerine tanınan hoşgörüye karşılık verdikleri hizmetten dolayı “millet-i sadıka” unvanını kazanmışlardır.
Millet-i Sadıka'dan Nankör Millete: Ermeniler
Tatarlar ve Perslerin sürekli işgalleri altında ezilmiş olan Ermeniler çok büyük sayılarda göç etmeye başladılar ve Osmanlı idarecilerinden korunma elde ettiler. Onlara nazikçe ve misafirperverane davranıldı. Sürekli olarak savaş içerisinde olan hiçbir ülke, endüstriyel ve ticari bir arahışın peşine düşemez. Bu yüzden ilk sultanlar hep fetihle meşgulken, tüm ticari alanlar ve üretim alanları Hristiyanlar, başlıca da Ermeniler tarafından tekelleştirildi. Dinlerine karşı da hoşgörü gösterildi.
Sayfa 88 - Nev Y.Kitabı okudu
Türk ve Müslümanların zihninde, 800 yıl birlikte yaşadıkları, Osmanlı tarih literatüründe “millet-i sadıka” olarak vasıflandırdıkları Ermenilerin ihanetine uğradıkları yer etmiştir.
Sayfa 66
Uzunca bir zaman “millet-i sadıka” olarak adlandırılan Ermeniler’i yalnızca Osmanlılar değil, Batılı araştırmacılar da Osmanlı devletine en sadık azınlık olarak kabul ederlerdi.
Reklam
Bilindiği gibi, Osmanlı Devleti'nin sınırları içinde çeşitli gayrimüslim unsurlar ve azınlıklar vardı. Bunlar arasında "Millet-i Sâdıka" denen Ermeniler de bulunuyorlardı. Bunların büyük bir kısmı, Van, Bitlis, Diyarbakır ve Sivas vilâyetlerinde ve Torosların güneyinde Halep civarında bulunuyordu. Fakat bu vilâyetlerin hiçbirinde Ermeniler çoğunluk teşkil etmediği gibi, bu vilâyetlerde toplam nüfusun ancak -o da bazı vilâyetlerde- %39'unu teşkil ediyorlardı. Meselâ 1914'te yapılan resmi istatistiklere göre, Ermenilerin kalabalık oldukları vilâyetlerden Bitlis'te 300.999 nüfusun 117.492'si, İstanbul'da 560.434 nüfusun 82.880'i, Erzurum'un 673.297 kişilik nüfusunun 194.777'si, Sivas'ın 939.735 kişilik nüfusunun 147.099'u, Trabzon'un 921.128 kişilik nüfusunun 38.899'u Ermenilerden meydana geliyordu.
Sayfa 552 - Timaş Yayınları, 17. Baskı (2017)Kitabı okudu
396 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Bendeki 2007 baskılı Bilgeoğuz yayınlarından çıkmış kitap. Henüz bitirmedim. Ha deyince bir roman gibi 3 günde bitirilecek bir kitap değil. Çok kapsamlı bir araştırma kitabı. Onun için özümseye özümseye, anlatılan her olayı tam anlamıyla kavrayarak okumak gerekiyor. Kitap Ermeni soykırımı iddialarını belgeleriyle çürütüyor. Kitabın arka kapağındaki yazıyı aktarıyorum. ''Prof. Mc Carthy, 19. yüzyılın son çeyreği ile 20. yüzyılın ilk çeyreği yaşanan etnik çatışmalarda 40 bin Yunanlı ve 580 bin Ermeni'ye karşılık 5 milyon 500 bin Türk'ün hayatını kaybettiğini yazıyor. Ermeni meselesini tarihi süreç içerisinde inceleyen bu kitap, Mc Carthy'nin tesbitine rağmen Türkiye'de Ermeni tezlerini savunanların yüzünde patlayan bir Türk sillesidir.'' Kitabı bitirdim ama bende meydana getirdiği ruhsal tahribatı anlatamam. İçim öfkeyle, kinle, nefretle doldu. Halkların kardeş olduğu, hümanizm koca bir palavra. Osmanlı'nın 'Millet-i Sâdıka' dediği Ermenlerin fırsat ellerine geçince nasıl bir canavara dönüştüğünü okudum. Dünyada insanlığın adaletli, ve huzurlu bir şekilde yaşaması için Türklerin her zaman güçlü olması ve güçlü kalması gerektiğine olan inancım bir kat daha arttı.
Arşiv Belgeleriyle Tehcir Ermeni İddiaları ve Gerçekler
Arşiv Belgeleriyle Tehcir Ermeni İddiaları ve GerçeklerNecdet Sevinç · Bilgeoğuz Yayınları · 201010 okunma
Osmanlı Devleti'nde genelde kabul edilmiş iki millet vardır. Bunlardan birincisi; "Millet-i Hâkime" yani Müslüman Milleti'dir. İkincisi ise "Millet-i Mahkûme" olarak zikredilen "Rum Milleti", "Ermeni Milleti" ve "Yahudi Milleti"dir. Ermeni milleti aynı zamanda "Millet-i Sâdika" olarak da isimlendirilmiştir
Sayfa 10 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
«Kökünden önlenmezse devlet için haricî tehlikeden daha vahîmdir: Çünkü içimizde ve biz onu hâlâ millet-i sadıka biliyoruz.»
Sayfa 109 - Tercüman Yayınları, Kapak Tasarımı: Mehmet BalKitabı okudu
Reklam
Türkler bütün azılıklara olduğu gibi Ermenilere karşı da daima alicenap davranmışlardır. Ermeniler Osmanlı nazarında "Millet-i sadika" yani "Sadık millet" olarak isimlendirilmişlerdir.
Sayfa 435 - Akgün Yayıncılık, 1. Baskı, 2008Kitabı okudu
Araplar ' millet- i necibe', Ermeniler ' millet-i sadıka diye anılır, Türkler ise aşağılanır.
Sayfa 118Kitabı okudu
yıllarca millet-i sadıka denilen Ermeniler ;
Dünyada hiç kimseye, hiçbir millete badihava, insaniyet namına, laf ile yurt vermezler. Bunun tarihte misali yoktur. Yurt ve hürriyet almaya lâyık bir millet bunu kan dökerek alır. Nitekim Türkler yaptılar. Ermeniler de şimdiye kadar bu yolda idiler. Birçok defa isyan ettiler. Türkleri kırdılar geçirdiler, harplerde Türk’ün düşmanına iltihak ettiler. Sokaklarda Türk ricalini vurdular. Vâkıa kan döktüler, bu usulü tecrübe ettiler, ama kudretleri yetişmedi. Her isyanlarında tedib edildiler. Demek ki bu milletin yurt ve hürriyet almaya henüz kuvveti, yani hakkı yoktur. Yaptıklarının hiçbiri fayda vermedi. Şimdi bu kadar kan ile alınamayan şey, bizden insaniyet namına diye lafla alınabilir mi? Efendi!.. Pek sevdiğin Ermenilere söyle!.. Şimdiye kadar Türk devlet ricallerinden birkaç kişi vurdular. Bundan böyle bir Türk’ün canına kıysınlar, Türkiye de bu bir Türk yerine on bin Ermeni katliam etmeye ahali yemin etmiştir. Cihan ve insaniyet de buna bir şey diyemez. Tamamiyle meşrudur.
Sayfa 125Kitabı okudu
216 syf.
8/10 puan verdi
Ermeni tehciri öncesi
Ermeni tehcirine gelene kadar, Osmanlı Devleti içersinde yaşananlar, uluslararası alanda Ermeniler ile ilgili hareketlenmeler, kışkırtmalar sonucunda isyanların yaşanması ve bundan ders almayan Ermeni vatandaşların, Osmanlı düşmanlarının kurduğu tuzağa düşerek "Büyük Ermenistan" hayaliyle kendilerine Milleti sadika diyen devleti arkadan vurma girişiminin belgeler ışığında yalın şekilde anlatıldığı bir kitap. Okuyanların faydalandığı, okuyacak olanlarında faydalanacağı kaliteli bir çalışma olmuş. Yazarını tebrik ederim.
Millet-i Sadıkadan Milli Düşmanlığa Ermeniler
Millet-i Sadıkadan Milli Düşmanlığa ErmenilerYusuf Düzgören · Astana Yayınları · 20153 okunma
Osmanlı Ermenileri
Bu İsyan halkasının sonuncusu Ermeniler oldu. Halbuki Osmanlılar Ermenilere "millet-i sadıka" diyordu. Türklerle Ermenilerin birlikteliği Anadolu'nun fethi ile başlar. Ermeniler Türklerin ilk komşusudur. ilk taş ustaları, ilk zanaatkârları, ilk iş ortakları, ilk yoldaşlarıdır. Zamanla sarayın en muteber mimarları, müzisyenleri, sanatkârları haline geldiler...
Sayfa 162 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.