Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
sevdim bunu
Milli Görüş hareketinin ku­rucu lideri Necmettin Erbakan'ı ve fikirlerini anlatan bir ki­tabın adı: Mukaddes Kavgam'dır. Kavgam adının tarihsel anlam yükü bellidir; özendikleri ileri sürülemez ama o anlam yükünden sakınmadıkları kesindir.
Sayfa 16 - İletişim YayınlarıKitabı okuyacak
AKP, 28 Şubat'ın çocuğuydu.
ABD ve AB ile çatışmak yerine, bu güçlerle uz­laşarak iktidar olabileceklerini görenler, 28 Şubat'tan sonra Refah Partisi ve Fazilet Partisi'nin kapatılması üzerine, hızla "Milli Görüş" hareketini terk ederek kendi partilerini kurdu­lar.
Reklam
“Türkiye'yi kalkındıracak sistem ve görüş ancak Türk milletinin özelliklerine uygun, Müslüman Türk milleti realitesini göz önünde bulunduran ve modern ilim ve tekniği yol gösterici kabul eden millî bir görüş olmalıdır.”
Erzurum Kongresi'nde alınan kararlardan birisi, Osmanlı Devleti'nin "Arap topraklarından" vazgeçileceğiydi. Bu görüş Misakı Milli'nin 1. maddesinde şöyle yer almıştı: "Osmanlı Devleti'nin yalnızca Arap çoğunluğuyla meskûn olup, 30 Ekim 1918 tarihli Mütareke'nin yapıldığı sırada düşman ordularının işgali altında kalan kısımlarının geleceği, ahalisinin serbestçe beyan edecekleri oylara göre tayin edilmeli."
Sayfa 271 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
"Milli Ağır Sanayi" fikri..Milli Görüş..)
Bütün bu çalışmalar, Almanya-Ruhr sahasında gördüğüm fabrikalar, Türkiye'de de ağır sanayi hamlesi başlatılması fikrinin bizdeki ilk kıvılcımları oldu. Yerli bir motor sanayi kurmanın ve tamamen yerli olan fabrikalara sahip olmanın, Türkiye gibi yoksulluktan yeni çıkmaya çalışan bir ülke için ne kadar önemli ve gerekli olduğunu anladım. "Millî Ağır Sanayi" fikri o günden sonra, Milli Görüş Davası'nın en önemli hedeflerinden biri olarak hayatımızda yer aldı...
Sayfa 7 - Milli
Yoksa, Osmanlı toplumunda “millet” demek, bugünkü “nation” anlamında bir kelime değildir, bunu biliyoruz. Milleti bugün doğru kullananlar, “millî görüş” ve “millî gazete” diyenlerdir. Millet kavramı bir cemaate, bir inanç grubuna hitap eden bir sözdür. Onun için “nation” ve “national” karşılığı olarak mutlaka ulus, ulusal, ulusalcı deyimlerini kullanmamız lâzım. “Millet” aslen Arapça bir kelime ve “söz” demek. Bu söz anlamındaki millet, bir anlamda “Tanrı’nın sözü” ve “Tanrı’nın sözü etrafında toplanan grup” anlamına geliyor.
Reklam
“Soğuk savaştaki iki karşıt görüştede şu algı vardır bir ezen ve bir ezilen algısı içinde bir yönetim benimsenmiştir tek farklarıysa ezenin kim olduğudur birinde devlet ezen rolünü üstlenir diğerindeyse şahıs ezen rolü üstlenir ama her zaman ezilen halktır Adil düzendeyse ne ezen ne ezilen vardır herkesin çorbada bir tuzu vardır işte bu Milli Görüştür.”
“Yabancılar osmanlıyı mağlub edemeyince çareyi onları milli görüşten uzaklaştırmak olarak bulmuşlardır.” Aynı mevzu Oktay Sinanoğlunun Bye Bye Türkçesindeki İrlandalıların keltçe dillerinden uzaklaştırılmasından bahsediyor mevzu aynı yöntem aynı ülkeler farklı sadece sonuçlarda aynı.
“Türkiye en şerefli mevkiye taklitçilikten kurtulup özüne dönerek milli görüşle dönmek mümkündür.”
Siyonizm bir timsaha benzer. Bu timsahın üst çenesi Amerika ise alt çenesi Avrupa Birliği'dir. Beyni Siyonizm, gövdesi ise işbirlikçilerdir. Türkiye üzerinde oynanan oyunları bilmek için milletimizin iki asırdır sürüklendiği Batılılaşma macerasını ve Avrupa Birliği'ni iyi bilmek gerekir. 1980'li yıllardan itibaren Milli Görüş olarak bütün Anadolu'yu dolaşıp Ortak Pazar'la ilgili konferanslar vererek, bu birliğin gerçek mahiyeti noktasında Türkiye'mizi ve insanımızı uyarma görevini yapmış idik. Türkiye'nin de körü körüne dâhil edilmek istendiği bu birlik nedir? Nasıl oluşmuştur Avrupa Ortak Pazarı? Bugünkü ifadesiyle Avrupa Birliği, geleceği olan bir kuruluş mudur? Ortak Pazar kelimesi içinde "Pazar" diye bir söz ifade ediliyor. Yapılan propagandalarla da bunun sanki bir iktisadi iş birliği hareketiymiş gibi anlaşılmasına özen gösteriliyor. En baştan belirtmek gerekir ki aslında Ortak Pazar denen hadise, bir iktisadi iş birliği hadi- sesi değildir. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne sokulması demek 400 milyonluk bir Hristiyan âleminin içerisine, 75 milyonluk Türkiye'yi götürüp bir vilayet olarak bağlamak, onların emrine sokmak, onlarla birlikte tek bir devlet håline getirmek hadisesidir. Hadise ekonomik değil, siyasidir ve ideolojiktir. Bundan dolayıdır ki iktisadi meselelerin ötesinde çok büyük mana ve ehemmiyet taşıyan bir konudur.
Sayfa 118
Reklam
Karamanlı Türk Ortodokslar Rumlardan Her Bakımdan Farklıydılar
Türk Ortodoksları, Yunan menşeili Rumlardan görüş ve amaç bakımından çok farklıydılar. Papa Eftim önderliğindeki Türk Ortodoksları milli mücadelenin başlangıcından itibaren Müslüman Türklerle birlikte hareket etmişler Fener Rum Patrikhanesi'nin propagandalarına karşı koymuşlardı.
Yunan işgalleri ve hatta İstiklâl Savaş’ının ilk safhalarında, sonradan bu mücadeleye katılan en önemli şahsiyetler arasında bile, direnişin yersiz olduğu, neticesiz kalacağı, hatta zararlı olduğu, bu Millî Direnişi alevlendirenlerin Padişah hainleri, maceracı sergerdeler olduğu yolunda görüş, iddia ve kanaatlerin açıkça söylendiği, yayıldığı, hatta resmen yayınlandığı ise malûmdur. Bunları yadırgamamak mümkündür. Çünkü herkes Mustafa Kemal olamaz.
Sayfa 72 - Remzi Kitabevi, 1987Kitabı okuyor
“Kendi dünya görüşünden zorla ve hile ile uzaklaştırılan bir millet mutlaka kendi özüne dönecek ve kendi tarihiyle barışacaktır.”
1.026 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.