Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir edebiyat sırrı: Selimiye camii
Çıraklığımı İstanbul'daki Şehzade Camii'nde yaptım. Kalfalığımı da Süleymaniye Camii'nde tamamladım. Fakat bütün gücümü bu Sultan Selim Han Camii'ne sarf edip ustalığımı ayan ve beyan ettim. -Mimar Sinan-
Sayfa 111 - EnsarKitabı okudu
100 syf.
·
Puan vermedi
Taşı taşırmak.. Ahmet Murat'ın penceresinden bizlere sunulan çok latif bir süleymaniye risalesi... Öylesine yazılıvermiş bir eser değil, sayfa sayısının az olması sizi yanıltmasın, dolu dolu bir kitap. Taşı taşırmak'tan benim anladığım maddeden taşan maneviyat/uhreviyet... Süleymaniye'ye hiç gitmeyen biri olarak madde yönüyle
Taşı Taşırmak
Taşı TaşırmakAhmet Murat · Ketebe Yayınları · 2023254 okunma
Reklam
İLBER ORTAYLI ÖNERİYOR:
Ortaylı, Türkiye'de evvela bu 20 eserin görülmesini öneriyor. Bunlar onun gözünde uğruna seyahat edilecek eserler. 1. Ayasofya (İstanbul; Bizans İmparatorluğu, 6'ncı yüzyıl, Miletoslu [Milet] İsidoros ile Trallesli [Aydın] Anthemios) 2. Süleymaniye Camii (İstanbul; Osmanlı İmparatorluğu, 16'ncı yüzyıl, Mimar Sinan) 3. Selimiye Camii (Edirne;
Sayfa 263Kitabı okudu
Manisa günlükleri
Mimar Sinan'ın eserlerinde hep bir farklılık vardır. Osmanlı için taşa ruh giydirmiş medeniyet derler bu ruhu en çok da sanırım Mimar Sinan'ın eserlerinde hissedersiniz. Şehzadebaşı, Süleymaniye, Selimiye ve Muradiye bu farkındalığı yakalayabileceginiz yerler. Bir de şehrin meydanları var. İstanbul'da Bayazıt meydanı ve çevresi Edirne'de Selimiye Cami ve çevresi yine Erzurum'da Ulucami ve çevresi bu çevreler de birer huzur adası gibi olur sanki. Bunlardan biri de Manisa'da Sultan Camii ve çevresidir. Bir yatsı namazı sonrası Manisa'daysanız yapılacak şeylerden biri de sanırım Tasmektep'te bir çay içmek. Taze sıkılmış meyve suyu için gelmiştim ama nasip olmadı. Nasibimizde çay varmış. Hele bir de Tasmektep'in üzerinden yükselen bir dolunaya denk gelmisseniz, nasiplisinizdir vesselam...
Papa, Ayasofya'nın ibadete açılması için; "çok acı verici" demiş! Mesela Mimar Sinan'ın Budin'deki eserlerinden Toygun Paşa Camii ile Mustafa Paşa Camii kiliseye çevrilirken, Avrupa'nın birçok yerinde de durum aynıyken üstelik, mesela yıllardır İsrail Kudüs'e, Gazze'lilere zulüm ederken neden içiniz acımadı sayın Papa? Küfür tek millettir! Bu da bu kadar nettir!
Süleymaniye'deki kırmızı taş
Fatih Sultan Mehmet Han zamanından beri Osmanlı hükümdarları Ayasofyadan daha muhteşen bir cami yapılmasını arzu etmişlerdir. Kanuni Sultan Süleyman Ayasofyadan daha muhteşem bir cami yapması için Koca Mimar Sinanı görevlendirir. Ayasofyadan daha muhteşem bir caminin yapılması, Avrupada büyük endişeye sebep olur. Mimaride ‘Müslümanlar muazzam
Reklam
". Ayasofya yapıldıktan hemen sonra bir çöküntü geçirmiş, sonraki depremlerde de sarsıntıların izi kalmıştır, ancak Mimar Sinan'ın müdahalesi ve övündüğü payandaların inşasıyla bugüne gelmiştir. Nitekim dahi mimar, Kılıç Ali Paşa Camii'ni payandalı şekilde Ayasofya'nın bir modeli olarak inşa etmiştir..."
Şemsi Paşa Camii (1580)
Üsküdar'da iskele yakınında ve deniz kıyısında.... Sekiz köşeli bir kasnak üzerine oturan tek büyük kubbesindeki güneş (şems) şeklindeki alem nedeniyle camiye "Şems Cami- si" dendiği gibi camiye kuşların konmaması yüzünden "Kuşkonmaz Camisi" de denilmektedir. Aslında, cami kuzey rüzgârlarına açık olduğundan kuşlar uğramamaktadır. İçi aydınlık olan cami süslü değildir. Kubbe içinde "Allahü nûrüs Semavati", kubbe eteğinde de "Hüvallahüllezi" ayetleri kabartmalar halinde yazılmıştır. Mihrabı mermerden yapılmıştır. Caminin yanındaki 12 kubbeli ve 12 odalı medresede 29 Mayıs 1953 tarihinde bir kütüphane açılmıştır. Kütüphaneye bitişik yerde Mimar Sinan tarafından yapılan taş ve tuğla karışımı duvarlı, dört köşeli ve kubbeli türbe Şemsi Paşaya aittir.
Sayfa 363 - İnkılâp Kitabevi, 5. Baskı (1994)Kitabı okudu
Tezin ikinci bölümünü kontrol ederken "Vay be ne yazmışım, bunları ben mi demişim" gibi iç geçire geçire okumaya devam ediyordum ki ezan başladı. Enaniyetin doruklarında nefis mücadelesi zirveye ulaşmıştı ki çok şükür galip gelmek nasip oldu. Dedim bu sefer Mimar Sinan'ın Ege'deki tek eserine gideyim. Buradaki imamın ayrı bir hususiyeti var. Etrafında her daim hafız gençler var onları imamliga hazırlıyor. Kendi sesi güzel ama müezzinin sesi ayrı bir güzel. Neyse konu dağıldı. Toparlayayım. Nefis mücadelesinden çıkıp gelip gerçek zerafetle yüzleşince tüm cümleler çöp oldu. Yolunuz buraya düşerse bir yatsı namazını veya öğle namazını mutlaka Muradiye Camii'nde eda edin vesselam
207 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Hikayenin kahramanları Mimar Nur ve Mimar Sinan. Tesadüfen camii avlusunda tanışırlar. Sinan Kagirgali delikanlı ama naif inançlı bir genç,Nur ise zengin bir işadamının zengin ve tek çocuğu ama arayış içinde,işin ilginç tarafı ne aradığını bilmeyen bir arayış. Kitabın başında bu iki gençten bahsedilir ama sonra uzun bir süre farklı kişilerden bahsedilir. Onlarin kim oldgunu merak ettiriyor kitap. Bahsedilen kişiler Nur ve Sinan'in ailesinin oncelerini İstanbula nasıl geldiklerini anlatıyor. Nur ve Sinan ikiside birbirine aşıktır ama ikiside birbirine acilamazlar. Nur adı gibi nur aramaktadır. Bunun için Anadoluyu gezer ve bir mürşit ya da bir ışık arar. Eşyanın hakikatine vakıf olmak ister. Kitabın sonu hüzünlü bir şekilde sona erer. Nur büyük bir fedakarlık sonucu can verir. Tavsiye ederim. Tek oturuşta bitirilebilecek bir kitap...
Nur
NurMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20144,029 okunma
Reklam
590 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kitap Byzantion(İstanbul'un ilk adı)Kral Byzasin efsana kenti diye başlar.Ve kanunu sultan Süleyman döneminde biter. Kitap hem İstanbul hakkında bilgiler anlatırken hem de cinayeti çözmeye çalışıyoruz.Cinayet İstanbul kenti ile alakalı mıdır?Ellerinde bırakılan sikkeler ne demektir?Katil veya katiller bu insanları niye öldürdü?Sırayla yavaş yavaş
İstanbul Hatırası
İstanbul HatırasıAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201935,3bin okunma
Biliyor muydunuz?
EDİRNE'de BULUNAN SELİMİYE CAMİİ'nin İki minaresi üç merdivenlidir.. Mimar Sinan o üç merdiveni öyle tasarlamış ki, minareye 3 kişi aynı anda çıkıyor ama 3'üde birbirini görmüyor.. İşte Koca Mimar Sinan'ın eşsiz eseri ve zekası..
Önemli İş Rivayet olunur ki Edirne Selimiye Camii inşaatı sırasında genç mimarlar artık yaşı epey ilerlemiş bulunan Mimar Sinan'ın hâlâ Baş Mimar sıfatıyla ortalarda dolaşmasını eleştirmeye başlarlar. Mimar Sinan bu söylentilerden habersiz gibi görünür. Hatta ileri yaşını kendisi de bahane ederek inşaatta fazla bir iş almak istemez. Gençlere fırsat tanır. Kendisi ise sadece iki minarenin inşasıyla uğraşacak, kendini fazla yormayacaktır. Bu durum aleyhindeki söylentileri artırır. Minarelerin inşası bitince Mimar Sinan diğer mimarlara "Gidin bakın olmuş mu?" der. İhtiyar adamın kusurlarını bulma umuduyla minarelere giden diğer mimarlar Mimar Sinan'ın gerçek bir Baş Mimar olduğuna inanmış olarak dönerler. Mimar Sinan inşa ettiği her bir minarede şerefelere çıkan üç merdiven yapmıştır. Bu merdivenler helis şeklinde yukarıya doğru çıkar. Birinci merdivenden çıkan birinci ve üçüncü şerefeye, ikinci merdivenden çıkan yalnız ikinci ve üçüncü şerefe- ye ve üçüncü merdiven çıkan da doğrudan üçüncü şerefeye ulaşır. Bu merdivenlerden aynı anda çık maya başlayacak üç kişi yukarıya varıncaya kadar birbirini göremez. Belki birbirinin sesini duyar fakat birbirini göremez.
487 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.