Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Minik eller
Kitaplarla dost olmak kolaysa, insanlarla epey zordu.
Sayfa 141
248 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Harman, dövenle dövülmek üzere bir araya getirilmiş ekin demetleri yığını demek sözlükte. Bizim memlekette de öğütülen buğdayların elenip serildikleri yüksek kayalıklara deriz harman diye. Şehrin en yalnız en çirkin en korkak sokaklarının bile alenen göründüğü tepedir. Yılları devirmiş meşe ağaçlarının kök saldığı düzlüklerdir. Bir yanda öğütülmüş
Harman
HarmanYavuz Bülent Bakiler · Size Dergisi Yayınları · 20091,570 okunma
Reklam
Harman, dövenle dövülmek üzere bir araya getirilmiş ekin demetleri yığını demek sözlükte. Bizim memlekette de öğütülen buğdayların elenip serildikleri yüksek kayalıklara deriz harman diye. Şehrin en yalnız en çirkin en korkak sokaklarının bile alenen göründüğü tepedir. Yılları devirmiş meşe ağaçlarının kök saldığı düzlüklerdir. Bir yanda öğütülmüş
Çocuklar bir mucize.
Bu gün bir şeyi daha iyi anladım: verdiğin emeğin karşılık bulması hiç beklemediğin bir şekilde ve bir anda olur, içinde binlerce umut çiçekleri açar. O minik eller boynuna sarılır bir minnet duygusuyla. Içi parıldayan gözler sana iyi ki dedirdir. İste tam da böyle bir an yaşadım. "öğretmenin öğrenciyle göz göze geldiği bir an vardır. O an öğretmen, öğrencinin gönül kapısından girerek zihnine ulaşır." Doğan Cüceloğlu' nun dediği gibi...
168 syf.
·
Puan vermedi
·
33 günde okudu
Hiçbir çocuk savaşı bilmemeli,hiçbir çocuk savaşı tanımamalı.Onların saf kalbine birkaç beden büyük gelir savaş,o yükün altında ezilir o naif bedenler… 1980 Kore olayları sırasında çıkan ayaklanmalarda masum çocuklar o üzerlerine büyük gelen savaş elbisesini giymek zorunda kaldılar ve bir daha da çıkaramadılar.O minik bedenler işkencelere maruz kaldı.Oyuncaklarla oynaması gereken eller silahlarla tanıştı. O çocuklardan sadece biriydi Donğho en yakın arkadaşının öldürüldüğünden habersiz onu aramaya gittiğinde kendini ceset yığınlarının olduğu bir depoda buldu.O birbirinin üstüne yığılmış cesetler arasında en yakın arkadaşını aradı.Eve gitmesi gerektiği söylendiğinde de arkadaşını o cehennemden kurtarmadan gitmek istemedi. Neden öldürmüşlerdi? Neden ölmüşlerdi kimse bilmiyordu.Ve aradan 30 yıl geçmiş olmasına rağmen hala kimse sebebini öğrenemedi. Bu hassas dönemde neden bu kitabı okudum bilmiyorum.Demek ki zamanıydı ki beni oku dedi.Önceleri kitabın diline alışmakta zorlandım.Kitap ikinci tekil şahıs diliyle yazılmış.Yani okurken sen diye hitap ediyor ve kendini ister istemez karakterin yerine koyuyorsun.Sonra ben diline geçiyor ve karakterin ağzından okuyoruz hikayeyi daha sonra da anlatıcının ağzından devam ediyor anlatım.Ama ilerledikçe, karakterleri tanıdıkça belirsizlik perdesi kalktı ve savaşın o korkunç suratıyla karşılaştım. Savaşın gündemde olduğu bu dönemde tavsiye edemem ama ileride okumanızı öneririm.
Çocuk Geliyor
Çocuk GeliyorHan Kang · April Yayıncılık · 2019643 okunma
Rilke en bilindik öykülerinden birinde kılıçla kalemi konuşturur. Kılıç, kalemi aciz ve yetersiz bulmakta, kendine olan güvenine anlam verememektedir. Kalem; ikisinin de toprağın altından geldiğini ve ikisini işleyen ellerin de aynı eller olduğunu söyleyerek, benzerliklerini dile getirmek istese de kılıç farklılıklarını öne çıkarmakta kararlıdır... Sonunda bir el kaleme uzanır ve barış anlaşmasını imzalar. Kalem ne kadar kırılgan ve naifse, kılıç da o denli vakur ve heybetlidir. Emily Dickinson'ın fırtına ve kuş metaforundan bize kalan da budur... Umut; minik, tüylü bir kuş... Fırtına da zorlu insan doğasının ta kendisidir; En zorlu mevsimlerde, kuş tünediği ruhun dallarına sıkıca tutunmuştur... Tek istediği o tatlı ezgiyi söyleyebilmektir. Ümit, ümidini hiç yitirmeyecektir... Ümit deyince aklıma gelen şu nefis dizeler de 'kılıç gibi bir kalem'le yazılmıştır :) "Umut! sevgili! iyiliksever umut! Küçümsemezsin yasta olanın evini, Ve asaletle, sevinçli bağlılıkla, hükmedersin Ölümlülerin ve göğün güçlerinin arasında. Neredesin? Az yaşadım; ama soğuk esiyor Akşamım daha şimdiden. Ve dilsiz, gölge misaliyim, Burada; ve ezgisiz kalmış Kalbim dinleniyor göğsümdeki Ürpertilerin arasında." Hölderlin
180 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.