Göbekli Tepe üzerine okuduğum ilk kitaptı. Her şeyden önce kitap Göbeklitepe üzerine bilimsel birtakım verilere dayansa da öte yandan dikitlerin ve taşların üzerindeki simge ve motiflerin yazarın kendine göre mistik yorumlarına dayanmakta ve yorumlar üzerinden bir sistematik geliştirmiş. Dolayısıyla bu da kitabın bilimselliğini ve gerçekçiliğini oldukça zayıflatıyor. Kitapta beni rahatsız eden durum şuydu satır aralarında açık açık PKK ve Ermeni Soykırımı güzellemesi yapmasıydı. Yanlı bir tavır sergilemiş. Gene de arkeoloji ye meraklı olanlar için okuması zevk verecek ayrıntılı bilgilerle dolu bir kitap. Aktarılan bilgilerden bazılarının doğru olmasına rağmen çopu bilgileri kanıta dayalı açıklamamış. Bide okurken aynı bilgileri sürekli tekrar ediyormuş izlenimi verdi bana. Sembolleri ilk kez açıklama kısımları beni heyecanlandırdı. Akıcı bir kitap değildi. Bazı yerlerde sıkıldım. Kitabın ismine bakmayın kitap 485 sayfa bunun 40 50 sayfası doğrudan göbekli tepeyle ilgili. Bunun dışındakiler yahudi ve hristiyanlık/ dinler tarihi ve bazı mitolojik hikayeleri kapsamaktadır. Yazar pek çok kaynak gösterdiği ve bölgeye de geldiği halde belki de kazıların henüz başında olmaması sebebiyle nerdeyse hiçbir bilgi aktarımı yapamamıştır. Avrupalı bazı yazarların bilimsel bir eser ortaya koyma iddiasında olup da dinler tarihinden de karşılaştırmalı olarak sözederken hiçbirislam kaynağına başvurmamış olması da aon derece bilimsellikten uzak bir yaklaşımdır. Merak ederseniz okuyun. Ama çok da beğendiğim bir kitap olmadı. Çok taraflıydı. 
Göbekli Tepe ve Tanrıların Doğuşu
Zalimler Çağında Yaşayan Bir Alçak
Sanat Felsefesi, Estetik, Schiller, Ressamlar
_Alçak bir takım ihtiyaçların tatmini için kullanılan yetenek, güya artistik bir şekil verir kirli bir muhtevaya. Sanatçı, zayıflık ve kötülükle insanları aldatır ve kendilerini aldatmalarını kolaylaştırır. Sahtekârdır çünkü manevî susuzluklarını temiz bir kaynaktan doyurduklarına ikna eder onları. Sanat’ın nimetinden mahrum kalınan böyle zamanlar
