Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İlkel insan vs modern insan
Korktuğumuz tek şey karanlıktı. İçimizde filizlenen bir din, kafamızda görülmeyen bir dünyaya dair bir fikir yoktu. Sadece gerçek dünyayı biliyorduk ve korktuğumuz şeyler gerçek şeyler, somut Tehlikeler kanlı canlı yırtıcı hayvanlardı. Karanlıktan korkmamıza neden olanlar da onlardı zaten çünkü karanlık demek onların av zamanı demekti. İnlerinden o zaman çıkar görünmeden pusuya yattıkları karanlığın içinden sökün ederek birimizin üstüne o zaman çökerlerdi. Muhtemelen karanlığın gerçek sakinlerine karşı duyulan bu korkudan zaman içinde gerçekdışı sakinleri duyulan korku gelişecek görünmeyen sağlam ve güçlü bir dünyada doruğa çıkacaktı. Muhtemelen hayal gücü geliştikçe ölüm korkusu da artacak sonunda halk bu kurguyu karanlığa yansıtacak ve onu ruhlarla dolduracaktı..
Sayfa 104
İran sinemasının başarısı üzerine
Sinema modernitenin en belirgin olarak tezahür ettiği bir sanattır, din ise geleneğin en belirgin tezahürüdür; bu bakımdan din ile sinemanın öyle kolayca uzlaşamayacağı düşünülebilirdi. Ancak sinema İran'ın modern dünyada dinî bir yaşama tarzı ve düzeni oluşturma tecrübesini en problemli dönemlerinden itibaren, sanatçıların kendilerini özgür hissettikleri bir estetik alan durumundadır. Bu alan, alimlerin de katılımıyla, modernlikle din arasındaki anlaşmazlık konularının irdelendiği bir serbest bölgeye dönüşmüştür. Aşırı politize oluş ve renksizleşme yada tek renkli bir toplum tasarısı karşısında estetik sığınma alanlarına duyulan ihtiyaç, İranlı sanatçıların ayrıcalıklı caiz bir alan olarak kollanan sinema alanında bütün dünyada şaşkınlıkla karşılanan başarılardan somutlaşmaktadır. Yüzyılın başında Şeyh Fazlullah Nuri tarafından tekfir edilen sinema, bugün İran'da din alimleri tarafından faaliyeti zorunlu bir sanat/teknik olarak kabul görmektedir.
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
Abdulkadir Turan Gençliğin imanını kim koruyacak? Yeni bir eğitim-öğretim yılına başlarken ortak kaygımız, gençliğin nereye gittiğidir. Bu yönde ailelerden alınan haberler, medya ve izlenimlerle buluştuğunda kaygımız, derin bir endişeye dönüşüyor. Toplumun geleneksel kesimleri, çocuklarını koruyamamaktan; geleneği aşacak bir düzeyde İslamî bir
8/1 Hz.İsa'nin akıbeti ile ilgili ayetler-I
E- Ayetin gramatik yapısı da yukarıdaki türden iddiaların kabul edilebilir olmadığını söylememizi gerektirmektedir. Şöyle ki; Ayette geçen "bel" (bilakis) edatı, Yahudiler'in Hz. İsa'yı öldürdükleri iddiasının Kur'an tarafından reddinde önemli bir vurgu oluşturmaktadır. "Yani Onu öldürmeye muvaffak olamadınız;
Sayfa 83 - RIHLE KİTAPKitabı okudu
·
Puan vermedi
Bismillahirrahmanirahim. Dinî aydınlık, dinî olmak ve aydın olmak üzere iki kısımdan oluşuyor. Dinî aydınlar, hem moderniteyi, hem dini kendilerine dert edinen kişilerdir. Aydınlar genelde, gelenek ve modernite arasındaki sınırda hareket ederler. Bana göre “din” geleneğin, “bilim” de modernitenin en önemli ögesidir. Bilimlerden sadece temel bilimleri değil, belki bilim artı teknolojiyi ve bunların anası olan modern düşünceyi kastediyorum. Dolayısıyla dinî aydınlar yeni, yani modern bir düşünceye sahip olan dünyada, dini, akıl ve mantıkla savunulabilecek bir şekilde tanıtma ve böylelikle onu koruma yanlısıdır. Aslında, bu “dindar aydının” işidir. Ben Aydınlık ve Sırları Bilme kitabımda “dindar aydın”ın birçok özelliğini belirtmiştim. Bu özellikler bazen aydın özüne, bazen dinilik özüne bazen de dindar aydınların davranışlarına dayanıyor.
Aydınlık ve Dindarlık
Aydınlık ve DindarlıkAbdülkerim Sürûş · Kıyam Yayıncılık · 19907 okunma
Bir şey kötüyse ona gerçekten baktın ve onun kötü olduğu sonucuna vardın mı, yoksa toplum sana o şeyin kötü olduğunu mu öğretti? Bak! Bir inek gübresine bakan bir Hindu bunun dünyada var olabilecek en saf şey olduğunu düşünüyor. Dünyada başka hiç kimse inek gübresinin dünyadaki en saf şey olduğunu düşünmez - inek gübresi dışkıdır işte. Ama bir Hindu inek gübresinin dünyadaki en saf sey olduğunu düşünür. Önyargılarını bir kenara bırak ve dosdoğru bak. Ama hiçbir toplum senin dosdoğru bakmana izin vermez. Her zaman devreye girer, yorum yapar ve sen ikna olursun. İnsanlar her zaman etraftadır ve seni öyle sinsi yollarla kandırırlar ki. Ve şimdi onlar her zaman olduğundan daha güçlüler. Reklamlarla, radyoyla, gazetelerle, televizyonla insanlar seni sürekli manipüle ederler. Tüm toplum istismar üzerine, başkalarını istismar etmek üzerine kuruludur. Herkes istismar ediyor. Ve bu istismar yalnızca pazarda değil, aynı zamanda tapınakta, kilisede, sinagogda da vardır. Her yerdedir... Çünkü din adamı aynı zamanda bir işadamıdır
Sayfa 18 - Butik YayıneviKitabı okudu
Reklam
Mısır'daki Mültecilerin Türkiye'ye Gelişleri Tasvir Gazetesi sahibi ve başyazarı Ziyad Ebüzziya'nın yardımı ve tavassutu ile Mısır'a götürülen Türklerin durumları hiç de iç açıcı, olmadığı anlaşılacağı üzere malumdu. Mısır'da özellikle yüksek münevver olarak, benden başka Celil İskender, Latif Elsever, Süleyman Tekiner,
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Modernite'ye Dışarıdan Bakmak
Bismillah ve'l-hamdülillah Modernite hepimizin aşina olduğu bir kavram. Yani en azından Modernite denince hepimizin aklına birtakım şeyler geliyor. Şahsen ben de modernite hakkında birkaç basit bilgiye sahiptim ancak bu kitabı okuduktan sonra Modernite’nin neleri kendi başlığı altında topladığını fark ettim ve günümüz sıkıntılarının
Moderniteye Dışarıdan Bakmak
Moderniteye Dışarıdan BakmakMustafa Aydın · Açılım Kitap · 200927 okunma
1.000 öğeden 881 ile 890 arasındakiler gösteriliyor.