Kadının alev almış mor menekşe gözleri adamın serseri ışıltılar saçan gözlerine değdiğinde tutuştu ilk kıvılcım. İkisi de inat, ikisi de hırçın. Adam o gözler uğruna dünyayı yakmaya hevesli, kadın bu çapkın adamın oyuncağı olmamaya kararlı. Adam her çiçekten bal alan bir hovarda , kadın huzurun,anlayışın ve sadakatin kollarında bir ömür geçirmeye niyetli.
Ünlü bir yazar ve aynı zamanda başarılı bir bankacı olan Yaşar ile Ayten bir düğünde hiçte hoş olmayan bir tesadüfle karşılaşır. Yaşar menekşe rengi gözlere hapsolurken Ayten adamı bir daha görmemek için dualar eder. Kader bir kere ağlarını onlar için örmeye başlamış ve araya giren zamana rağmen birbirlerini unutturmamıştır.
İki inatçı keçi bir köprüde karşılaşmış misali hep didişmeler, hır gür olsada aradaki aşılması imkansız engellere rağmen kalplerinde yeşeren duygulara esir olurlar. Ama ya sonrası.... İşte o sonrası kitapta sizleri bekliyor. Ümit Yaşar Oğuzcan'ın "Milyon Kere Ayten" şiirinden esinlenerek yazılan bu kitapta ilk sayfasından son sayfasına kadar şiirsel bir dille, ilmek ilmek dantel gibi işlenmiş satırlar var . Benim yüreğimi burkan bir hikaye oldu. Sevgili @müjdeaklanogluofficical her kitapta bizi şaşırtmayı başarıyorsunuz. Kaleminiz satırlarda büyülü bir ahenkle geziyor sanki. Başarılarınız daim olsun inşallah. 🦋⚘