Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne der, dili inciler saçan Muhammed: Cömert gâvur cimri müslümandan yeğdir.
Sonradan Müslümân olan John Davenport kendisinin Müslümân oluşunu bakın nasıl anlatıyor: Ben bir tarihçiydim. Her şeyi incelediğim gibi İslâm'ı ve Hz. Muhammed Aleyhisselâmı da inceledim. Bu çalışmamı ‘ilmî olarak yaptım ve çocukluğundan başladım. Gerçekten tertemiz bir çocukluğu var. Gençlik döneminde herkesin örnek gösterdiği ve 'el-emîn' dediği güvenilir bir insan. Vahiy dönemine ve diğer olaylara baktım ve bunlar üstün bir insanın özellikleri dedim. Ancak bu son peygamberdir, diyemedim. Ne zamân ki Mekke'nin fethini incelemeye başladım, o zamân işin rengi değişti. Mekke'nin fethi hakkında yazılmış en güzel kitaplardan birinin adı; ‘İzzus Sacide, ya’ni Secdedeki ‘İzzet’tir. Mekke'nin fethiyle Müslümânlar tarafından en büyük zafer kazanılmışken ve kendisine en büyük zulümleri yapan insanların hepsi teslim olmuş tir tir titrerken, Efendimiz intikamla hareket etmedi. Hatta Uhud Savaşı'nda kendi öz amcası Hz. Hamza'nın ciğerini çiğneyen insanı bile affetti. John Davenport diyor ki: İşte böylesi mu’azzam bir olayı gördüğüm zamân titremeye başladım. Peki, 'Bütün bunlardan sonra ne yapacak?' diye baktığım zamân bir de gördüm ki; yine Medine'ye döndü ve yine arpa ekmeği yiyerek, hasırın üzerinde yaşamaya başladı. 'Bunların hepsini normal insanlar yapar ama bu zaferi kazandıktan sonra sade hayâtına tekrar dönmek ancak büyük bir peygamberin ahlâkı olabilir.' dedim ve koşarak secdeye kapandım. Müslümân oldum. ~√~
Reklam
• “Zulme sessiz kalan dilsiz şeytandır.” Hz. Muhammed (s.a.v) 🌸
Evini, barkını, işini Yesrib olmaktan çıkar ki yaşadığın dünyayı Medine yapabilesin."
Sayfa 140Kitabı okudu
Ahlâkı güzel olan güzel görünür. Kadının güzelliği ve asaleti onun tavır ve hareketidir.
Onlar, az konuşup çok iş yapanlar, Nutuk atmayı değil, terlemeyi sevenler, Ektikleri tohumları zayi edenlerden Allah huzurunda şikayetçi olanlar... Allah'ım! Bizleri kutlu nesil olan Sahabe'nin şikâyetçi olduklarından eyleme! Onların bu topraklara ektikleri iman tohumlarını zayi edenlerden etme!
Reklam
Gazâli ile Kant arasında önemli fark vardır. Kant, kendi kafasındaki prensipleriyle tutarlı şekilde, "Bir Yaratıcı bilgisi" varlığı ihtimalini doğrulayamadı. Gazali, ise analitik düşüncede umut bulamadığı için, mistik ve tasavvuf deneyimini seçti. Neticede, din adına aradığı fikri tatmine yetecek kanaate ulaştı Böylece din ve bilimden bağımsız varoluş olgusunu zihninde teminat altına almayı başardı. Ancak, mistik deneyimleriyle ulaştığı Mutlak La-yezâl (Cenab-ı Hak) kavramı onu yeteri kadar tatmin etmedi. Gazali, bu tefekkür deneyiminde kendisini, düşünce ve sezgi arasında bölünme çizgisi belirleme ihtiyacının ortasında buldu. Düşünce ve sezginin organik bağını düşüncenin sürekli hareket eden zamanla doğrudan ilişkisi sebebiyle her daim yetersizlik ve tatminsizliğe mahkum olduğunu bir türlü kavrayamadı.
Sayfa 25
Hayatın her alanında, her an demokrasi istersen o demokrasi sana ahmaklık getirir.
Sayfa 106 - Ruhi yayıncılıkKitabı okudu
Bu satırlar bizlere 'biz kimiz ki' dedirtmeli...sorgulanmalı!
Efendimiz'in ﷺ rubai dişleri kırıldı, kazılan çukura düştü, başındaki miğferin demirleri yanaklarına battı ve her taraftan okların, kılıçların, mızrakların muhatabı oldu.
Sayfa 60 - Uhud SavaşıKitabı okudu
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.