Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kalplerin görmesi saflıklarıyla orantılıdır. Gözlerin görmesi ise kalpleriyle orantılıdır. |Muhyiddin-i İbn Arabî°
Reklam
"İçine dön, yalnız dışınla meşgul olma. Çünkü sen cisminle değil, ruhunla insansın." ~Muhyiddin İbn Arabi
Bazen Susmak Gerekir
Her şeyi görüyordum, gördüklerimi anlatmak istiyordum ama bunu bir türlü yapamıyordum. Konuşamayan dilsizler gibiydim.
Muhyiddin İbn Arabi'nin dediği gibi; Kader gayrete aşıktır... Çektiğin zahmet gün gelir rahmete dönüşür, sabret...
Doğruluğun kaideleri;
Hz. Ömer, dı­şında ve içinde doğru idi. Dışında doğru idi, bunun nedeni, başkasın­dan insaf beklemeyişi, riyaset sevgisinin olmayışı, Allah’a kulluktan çıkmayışı, kendisini ilgilendirmeyen işlerle meşgul olmayışı, kendisiyle ve eksiğiyle ilgilenerek insanların ayıplarını görmediği için Hakkın ça­ğırdığı işten yüz çevirmeyişiydi. Ömer içinde de doğru idi, çünkü Allah, Ömer’in kalbinde bir ge­dik bırakmamıştır. Dolayısıyla onun Allah’tan başkasına bir ilgisi yoktu.
Reklam
Cüneyd (el-Bağdadî) şöyle der: ‘Bir kimse, bin güvenilir insan tarafından zındık diye suçlanmadıkça hakikat derecelerine yükselemez.’ Onların inkâr edilişi, Allah’tan sadece kendilerinin bildiği şeyleri öğ­renmiş olmalarından kaynaklanır. Onlar, Ali b. Ebû Talib’in eliyle göğ­süne vurup dile getirdiği bilginin sahipleridir: ‘Burada öyle ilimler var­dır ki, keşke onları taşıyacak kimseler bulabilseydim.’
"İnanan kimsenin akidesini ondan alması gerektiği.."
Kur'an kat'i bir nass olup onu ayrıca bir akli delil ile desteklemeye ihtiyaç yoktur. Nitekim Yahudiler, Resulullah'a, "Rabbini bize tavsif et." dediklerinde, Allah İhlas suresini göndermiş, ayrıca akli bir delil ikame etmemiştir. Kur'an'ı kat'i delil kabul eden İbn Arabi, Kur'an'a inanan kimsenin akidesini ondan alması gerektiğini savunur. Bu da onun, akaidin temel kaynağı olarak Kur'an'ı kabul ettiği sonucuna götürür.
Üzülmeyeceğin bir amelin peşinde ol. Dünyada hayvanlar gibi yaşama.
Her dileğini Allah’tan iste, sadece O’na yalvar.
Reklam
Cenab-ı hak, ‘Kötülüğün cezası, yine onun gibi bir kötülüktür’ buyurdu. Bu ayetle, kısası bir kötülük olarak niteledi. Meşru olmakla birlikte bu eylem bir kötülüktür.
Demiri yumuşatmak zor değildir. Fakat katılıkta taştan daha sert olan yürekleri yumuşatmak…?
Allah, kullarından seçkinler hakkında şöyle buyurur: ‘Şüphesiz kullarım üzerinde senin (şeytan) bir hakimiyetin yok­tur.’ Üzerinde herhangi bir yaratılmışa ait hak bulunan bir Allah ku­lunun kulluğu, üzerindeki o hale ölçüsünde eksiktir. Çünkü yaratık, on­dan hakkını ister ve bu hak nedeniyle o kul üzerinde otoritesi vardır. Bu durumda üzerinde hak bulunan kişi, kendisini bütünüyle Allah’a adamış mutlak kul olamaz.
'Kavuş, kuşkusuz ben de, sana niyetlendim.’ Burada Allah’ın iradesi, öne geçmiş ve şöyle buyurmuştur: ‘Kavuş.’ Ka­vuşmaya çalıştığında ise, bu gayretin Hakkın sana kavuşmasının ta ken­disidir. Bu nedenle onu bir amel değil, niyet yapmıştır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.