Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İbn Arabî'de, gerçek varlık birdir ve nur, gölgelerde çoğaldığı gibi mümkünlerin formlarında çoğalmaktadır. Ayrıca nur, yaratmanın ve idrakin kaynağıdır. “Bütün mevcutlar kudret güneşinin nurlarından bir nurdur. Güneş karşısında güneş ışığı, onunla beraber olan değil, adeta bir mumdur. Bu meselenin gerçeğini öğrendiğinde, her şeyin halihazırda yok olucu olduğunu görürsün. Eşyanın var olurken yok olması, tutuştuğu esnada mumun ateşinin tükenmesine benzer. Bu örnek, yola yeni katılana anlatmak içindir çünkü bir şeyin varlığı esnasında yok olması yadırganır: Hakta kendisini kaybetmiş kimsenin gözünde, eşyanın yok oluşuna gelince: bunun anlamı çok incedir ve gözle görülmez. Ehli onu remiz, ima ve zevk yoluyla bilebilir: Suad El-Hakîm’in İbn Arabî’nin vahdet-i vücud anlayışını açıklarken başvurduğu bu alıntı, ileride nakkaşın edimini ve sanatsal yaratım sürecinin temelini tartışmaya da el verecektir.
Dışardan bakıp böyle düşündüğümüz kaç hayat vardır belki dee
Kendisine, tutkuyla bağlı bir kocanın paha biçilmez incisi, tüm dünyası, tüm zenginliği, cenneti, her şeyi olacak bir kadındı bu. Ya da sessiz bir aile çevresinde, güzel dudaklarını kımıldatarak vereceği buyrukların anında yeri ne getirileceği, pırıltılı, eşsiz bir yıldız. Yüzlerce mumun ışığı altında cilalı parkeleri ışıl ışıl parlayan kocaman ve kalabalık salonlarda, ayaklarına kapanmaya hazır sessiz hayranlarının güzellik Tanrıçası olacak bir kadın ya da. Ama yazıklar olsun ki, yaşamın uyumunu altüst etmeye susamış cehennemlik bir ruhun uğursuz kahkahalarıyla cehennem uçurumlarının en dibine yuvarlanmış bir zavallıdan başka biri değildi o.
Reklam
mum ışığı
Ruhun nefesi yanan bir mumun titrek alevinde, Duygularım an'da kayıp benliğimde, Belki de en derinlerde, Sadece gözlerimi kapatıp bir şey arıyorumdur. Merve K.
O küçücük mumun ışığı nerelere kadar ulaşıyor, Bir iyilik de bu kötü dünyada böyle ışıldıyor
şu görünen aydınlık soframda yanan mumun alevi. o küçücük mumun ışığı nerelere kadar ulaşıyor! bir iyilik de bu kötü dünyada böyle ışıyor.
Sayfa 105Kitabı okudu
"O küçücük mumun ışığı nerelere kadar ulaşıyor! Bir iyilik de bu kötü dünyada böyle ışıyor."
Reklam
O küçücük mumun ışığı nerelere kadar ulaşıyor, Bir iyilik de bu kötü dünyada böyle ışıldıyor
Vazgeçmenin Gücü… Dört psikolog arkadaş bir gün bir deney yapmaya karar verirler. Amaçları düşünce gücüyle mum ışığını söndürmektir. Bir mum yakarak masanın üzerine koyarlar ve masanın etrafına otururlar. Olanca güçleriyle muma yoğunlaşırlar. Mumun ışığında herhangi bir hareket yoktur. Yoğunlaşmaya devam ederler ama mum ışığında en ufak bir titreme bile olmaz. Bir saati henüz devirmişlerdir ki tam o sırada sokaktan gürültüyle bir kamyon geçer. Dışarıdan gelen gürültüyle birlikte bu dört arkadaş irkilir ve muma yoğunlaşmayı bırakırlar. O anda mumun ışığı sönüverir. Evrenin kuralı bellidir: İste ve serbest bırak. Serbest bıraktığında her ne istedi isen o sana geliyor. Ama önce istemek zorundasın. Newton kafasına elma düşünce yer çekimini buldu. Halbuki o güne kadar pek çok insanın kafasına ağaç altında uyurken elma düşmüştü. Peki neden Newton yer çekimini buldu da diğerleri bulamadı? Çünkü Newton kafasına elma düşmeden önce binlerce saatlik bir uğraş vermişti. Yine bir gün çalışmaktan yorgun düştüğü bir sırada uyuyakaldı yani serbest bıraktı ve bilgi kafasına düştü. Doktor iğne yaparken bile fazla kasmayın kendinizi diyor. Neden? Çünkü kendini kasarsan iğne vücutta rahatça kılcal damarlara ulaşamaz. Kendini serbest bırakmadığın zaman akamazsın. Akış ancak rahat ortamda gerçekleşir. "Beklemekte olduğun şey, ancak onu beklemeyi unuttuğunda gerçekleşir. Bu, evrenin sen bakarken soyunamıyorum deme şeklidir.." K.Iskender
456 öğeden 301 ile 310 arasındakiler gösteriliyor.