Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Beşinci, yani spiritüel beden kişisel boyutun ve zaman boyutunun sınırlarını aşar. Artık sonsuzluktasınız. Rüya sizin değil, tüm varoluşun geçmişi hakkındadır. Geleceği kapsamaz. Bütün mitolojiler bu beşinci bedenden kaynaklanmıştır. Hepsi aynıdır. Semboller değişiktir, öyküler biraz farklıdır ama ister Hıristiyan, ister Hindu, ister Musevi ve ister Mısır mitolojisi olsun birbirleri ile paraleldir. Dünyanın nasıl yaratıldığını anlatanlar temelde birbirinin aynıdır. Örneğin büyük tufanın öyküsü dünyanın her yerinde mevcuttur. Bu tufanın izleri ve kanıtları yok ama mitolojilerde yer alıyor. Beşinci zihinde, yani spiritüel bedende onun kayıtları var. Bu zihin büyük tufanı rüyasında görebiliyor.
"Kudüs'te görevlendirilen bir gazeteci, Ağlama Duvarının önünden her geçişinde, yaşlı bir Musevî'nin orada öyle durup dua ettiğini fark etmiş. Bir hafta, iki hafta... Sonunda adamla bir röportaj yapmaya karar vermiş. İzin alıp teybini açmış, sormuş adama: - Adınız? - David. Polonya Yahudisiyim. Yaşım 65. Smalla'da bir manav dükkânım var. Evliyim. İki çocuğum Tel Aviv'de bir çiçek serasında çalışıyor... - Sizi her gün burada, Ağlama Duvarının önünde, dua ederken görüyorum. - Evet, her sabah dükkanı açmadan buraya gelirim. Dünya barışı ve insanların kardeşliği için dua ederim. Öğle tatilinde bu sefer insanların mutluluğu, acıların sona ermesi için Yaradana yalvarırım. Akşam da, eve dönerken, bu kez dürüst ve iyi insanların esenliği için dua ederim. Cumartesi günümü de burada, yine dua ederek geçiririm. - Ne güzel! Kaç senedir bunu sürdürüyorsunuz? - İsrail'e göçtüğümden beri, yani 40 yılı geçti. Gazeteci çok etkilenmiş, heyecanla sormuş: - 40 yıldır her gün dua ediyorsunuz. 40 yıldır yılmadınız. Bugün nasıl bir duygu içindesiniz, neler hissediyorsunuz? Uzun, uzun iç geçirmiş yaşlı Musevi; sonra bezgin bir sesle cevap vermiş: - Vallahi artık bilemiyorum, demiş. İçimde, sanki duvara konuşuyormuşum gibi bir his var.
Reklam
1168 syf.
3/10 puan verdi
·
3 günde okudu
GİZLİ GÜCÜN İZİNDE 15 YILLIK BİR TARİHÇİ
_____ youtu.be/4WXhQrkcJ5I Umudumuz Şaban/ Muhtarlık konuşması ______ Sinan Meydan, bu kitabı on beş senelik bir çalışmanın sonunda ortaya çıkarmış. Gösterdiği emek, çaba takdir edilebilir; zira faydalandığım yerleri de oldu. Bunlara bilhassa laikliğin ve Osmanlı'nın Batılılaşma sürecinin anlatıldığı bölümleri örnek
Atatürk ile Allah Arasında
Atatürk ile Allah ArasındaSinan Meydan · İnkılap Kitabevi · 2016267 okunma
Fesin Türklüğü Yahut İmam Bayıldı
İlk sıralarda, fesin ipek püskülü biraz kalabalıkça imiş ve yağmur yağınca, yapışır, birbirine karışırmış. İstanbul sokaklarında, on paraya fesin püsküllerini tarayan açıkgöz Musevi çocuklar peydah olmuş. Zamanın, koruyucu bazı kişileri ona "püsküllü bela' demişler.
Sayfa 134Kitabı okudu
Tevrat'a göre, Hz. Musa'ya Tanrı, bir çalılıktan seslenmiştir. Bu konuda, bir Musevi din adamının bilgece bir yorumu vardır. Musevi olmayan bir kişi, haham Joshua ben Korcha'ya, "Allah, Musa'ya neden yüksek bir ağaçtan değil de dikenli bir çalıdan hitabetti." sorusunu yöneltmiş. Cevap: Keçi boynuzu veya akçaağaçtan hitabetseydi de buna benzer bir soru soracaktın. Allah'ın dikenli bir çalı seçmesiyle bize anlatmak istediği şudur: Allah'ın mevcut olma-dığı hiçbir yer, hiçbir köşe yoktur. Dikenli bir çalı bile O'nsuz değildir. O'na uzak da değildir.
Osmanlı Devşirme Sistemi ve Sebep-Sonuçları
Fatih'in, Osmanlı camiasına bu yeni katılan unsurlara öz evlat muamelesi etmesini, değil beş yüz sene evvelki Ortaçağ zihniyeti, yirminci asır anlayışı dahi hâlà idrakinde halledememiştir. Şu son asır vak'aları için de, Fàtih'in bu insanlık şuurunun ne derece verimli ve muvaffakiyetli bir taktik olduğunu isbât edecek misaller pek çoktur. Biz sadece şunu söyleyelim ki, muazzam bir medeniyetin sahibi olan Almanya, asırlardır toprağında yaşayan irkçı müsevi ekalliyetini, öz câmiasına mâl edememiş olduğu için nihâyet imhà siyàsetine başvurdu. Rusya, eski Türk medeniyeti bakiyesinden hâlâ korkmakta olduğu için, kezâ tarla biçer gibi milyonları sildi süpürdü. Fakat, bir mânevî otoriteye mâlik bulunmamakla beraber Amerika, bu iki devletin tam aksi kutbundan hareket ederek, tek taraflı kültürüne rağmen, toprağına yerleşip kalana: "Sen Amerikalısın." demek cesaret ve kazancını gösterdi. Fâtih, yeni müslüman olanlara ve devşirmelere geniş imkânlar bağışlamakla, ikilik yaratmamış, ikiliği ortadan kaldırmıştır. Fakat sonraları hatalı hareket edilmişse, tatbikattaki yanlışlık, prensipin sakatlığını ifade etmez.
Sayfa 107 - Baha Matbaası/1974Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.