Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İngiltere Başbakanı Chamberlain, Churchill'in savunduğuyla taban tabana bir zıt bir siyaset izliyordu. Mussolini'nin dostluğunu kazanmaya çalışırken, Hitler'i ikna edebileceğini düşünüyordu. Südet bölgesi konusunda Almanlara taviz gösterdi ki; bu bölge Çekoslovakya'nın doğal savunma hattını oluşturuyordu. Hammaddelerinin ve endüstriyel zenginliğinin çoğu buradaydı.
Sayfa 698 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, çev. Süha SertabiboğluKitabı okudu
Kadınlar eğitilebilir mi eğitilemez mi? Napoléon eğitilemeyeceklerini düşünüyordu. Goethe onları el üstünde tutuyordu. Mussolini ise onları hakir görüyordu. İnsan nereye dönse erkeklerin kadınlarla ilgili düşüncelerine rastlıyordu ve herkes farklı bir şey düşünüyordu.
Reklam
Savaştan sonra materyalizm yeniden güç kazanmaya başladı. Ve İtalya'yı anarşiye doğru itti. Bu karşılığa ve moral çürümeye idealistler, eski askerler, milliyetçiler ve diğer gruplar karşı geldiler. Bunlar Mussolini'de aradıklarını buldular. Daha baştan itibaren faşizm, hareket (aksiyon) taraftarı bir felsefe olmuştu. 1921-1922 yılları faşist mangalarının (Kara Gömleklilerin) hareketlerine şahit oldu. Faşist mangaları eski rejimin kanunlarını hiçe saydılar. Çünkü bu rejim, faşizmin özlediği millî devletle uyuşmuyordu. Kaldırılması mutlaka gerekiyordu. 1922 Roma yürüyüşünden sonra faşizm artık devletle savaş halinde değildi. Çünkü faşizm bizzat devlet olmuş, Mussolini ve partisi iktidara gelmişti... (Çağdaş Siyasal Doktrinler - Bülent Dâver)
Sayfa 173
Maymunlar Kedi Felix’i Tarzan sanıyor; Temel Reis o kesin etkili ıspanak kutularını yalayıp yutmayı sürdü­rüyor; Berta Singerman, Solis Tiyatrosu'nda inildeyerek şiirlerini okuyor; Geniol’un uzun makası soğuk algınlığı­nı kökünden kesiyor; Mussolini Habeşistan’ı işgal etmek için ayakta hazır; Britanya filosu Süveyş Kanalı’nın çev­resine yığılmış...
Sayfa 224 - Can YayınlarıKitabı okudu
Diktatör Atatürk diktatör mü idi? Rejimine bakarsanız evet. Fakat ne mizacı, ne de ideali bakımından diktatörlük inançlısı değildi. Milli kurtuluş için şart saydığı inkılâplarının hürriyet içinde yaşayabileceğine güvenseydi, demokratik savaşçılığın zevklerini feda etmeyeceğine şüphe yoktu ... Atatürk, Hitler ve Mussolini gibi, demokrasiler aleyhine hicivler ve diktatörlük lehine methiyeler söylemiş değildir. Hususî meclislerinde dahi millî hâkimiyet davasına gönülden bağlı olduğu sezilirdi. Onun düşmanlığı, yobazlığa idi. Geriliğe idi. Türk şerefini düşüren ve Türklüğü gelişmeden alıkoyan kara ve karanlık gelenek ve göreneklere karşı idi.
Sayfa 599 - PozitifKitabı okudu
Faşizm gibi nasyonal sosyalizm de eşitçi demokrasiye ve genel oy sistemine karşıdır. Mussolini büyük sayının hâkimiyetini daima reddetmiştir. Ona göre "Faşizm, sayının sırf sayı olmak yüzünden toplumları yönetme hakkı vereceğini kabul etmez. Sayının belli dönemlerde yapılan seçimlerle toplum yöneticilerini ortaya çıkaracağını inkâr eder. Faşizm, düzeltilemez, verimli eşitsizliğe inanır." Hitler de bu konuda şöyle demektedir: "Seçimlerle bir büyük adamı ortayı çıkarmak bir deveyi iğne deliğinden geçirmekten daha zordur... Tarihi yapanlar sadece azınlıklardır." Elitizm: Mussolini gibi Hitler de elitizmi savunur. Yani en iyi yönetimin kendi kendini seçmiş üstün yetenekli, seçkinler yönetimi olduğuna inanır. Ancak, Mussolini elitleri Pareto'nun anladığı mânâda seçkin yönetici grup olarak kabul ederken, Hitler daha çok elit ırk (Cermen, Aryen ırkı) kavramı üzerinde durmuştur. Devletin Yüceltilmesi Faşizm de, nasyonal sosyalizm de genellikle devleti yüceltmişlerdir. Ancak Mussolini'de devletin yüceltilmesi devlete tapma ve devlet dini (kültür) yaratma derecesine varırken Hitler'in öğretisi devleti halkın (volk) yani ırksal birliğin buyruğunda bir amaç olarak görür. Hitler için önemli olan "Halk devleti" (Herrenvolk) dir. (Bülent Dâver - Çağdaş Siyasal Doktrinler, s.116)
Sayfa 169
Reklam
Hitler'in Atatürk hakkındaki görüşleri.-ilginç-
✓ 50. yıldönümünde bir heyetle ziyaretine gittiğimiz Hitler, o delice gururlu Hitler demişti ki: Mustafa Kemal, bir millet bütün vasıtalarından mahrum edilse dahi, kendini kurtaracak vasıtaları yaratabileceğini ispat eden adamdır. Onun ilk talebesi Mussolini'dir, ikinci talebesi benim! ***
Sayfa 369 - PozitifKitabı okudu
Napolyon ve Mussolini bu yüzden kadınların aşağılığı konusu üstünde bu kadar önemle durmuşlardır çünkü kadınlar aşağı olmasalardı, kendi boyutları büyümeyi sürdüremezdi. Bu, kadınların erkekler için bunca sıklıkla gerekli olmalarını kısmen açıklamaya yarıyor.
Sayfa 53 - Indigo Kitap, 41. baskı, İstanbul, Ağustos 2020
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Faşizm hakkında gerçekten basit ve detaylı bir anlatım sadece kuruluş dönemine kadar geçen olalarıtele alıyor biraz daha uzun olup 2.dünya savaşına kadar uzansaydı çok daha iyi olurdu okunur.
Faşizm
FaşizmBenito Mussolini · Dorlion Yayınevi · 20227 okunma
Ortasında hapsolduğumuz güncel olaylarla kaygılarımız arasında çift yönlü bir neden-sonuç ilişkisi vardır. Nasıl savaşlar, krizler ve politik olaylar "endişe"yi yaratıyorsa, taşıdığımız türlü kaygılar da bu çalkantılara neden olmaktadır. Başka bir deyişle, kaygılarımız ve sonu gelmeyen sarsıntılar aynı sebepten kaynaklanır. Sebebin/Batı toplumunda yaşanan köklü değişimler olduğu su götürmez bir gerçektir. Faşizm ve Nazizmin güç kazanmalarının tek nedeni Mussolini ve Hitler'in iktidar hırsı değildir. Bir ulus ekonomik yokluğa yenik düşmüşse ve psikolojik olarak da boşluğun ve bunalımların eşiğindeyse, totaliter rejimler her zaman boşluğu doldurmak için harekete geçerler. İnsanlar artık dayanamadıkları endişelerden kurtulmak uğruna özgürlüklerinden vazgeçmeye dünden razıdırlar.
Sayfa 36 - Kuraldışı Yayıncılık, İstanbul 1997Kitabı okudu
Reklam
Machiavelli - Prens
Realist çağlar Machiavelliy’i tebcil ederler. Yirminci yüzyıl bir realizm asrıdır. Mussolini İtalyan Ansiklopedisindekifaşizm maddesinde, faşizmin ilk peygamberi olarak Machiavelliy’i gös terir. Hitlerizm, zıvanadan çıkmış bir Makyavelizm’dir. Bunlar yeni hükümdarlıklardır. Jacobinler’in hepsi Machiavelliy’e hay randılar, Napoleon keza. Napoleon için iki büyük adam vardı tarihte: Machiavelli ve Tacitus. İhtilâlden evvel intiharı çok dü şünmüştür, talih kendisine güldükten sonra Prens’başucu kita bı olur. Katerin de Medici oğlu IX. Charles’a ders kitabı olarak okutur, İsveç kraliçesi Katerin ve Richelieu onun hayranıdırlar. Yalnız hepsi söylemez. Mussolini, Stalin ve Lenin yüksek sesle ona olan hayranlıklarını haykırırlar.
kadınlar hakkında(!)
Ruhları var mıydı, yok muydu? Bazı ilkeller, olmadığını söylerler. Başkalarıysa aksine kadınları yarı ilahi görür ve bu nedenle onlara taparlar. Bazı ermişler kadınların beyinlerinin daha sığ, ötekiler ise bilinçlerinin daha derin olduğunu savunurlar. Goethe onları onurlandırırdı; Mussolini ise hor görüyor. Nereye bakılırsa bakılsın, erkekler kadınlar hakkında kafa yorarlar ve çeşitli biçimlerde düşünürlerdi.
Sayfa 45 - Indigo Kitap, 41. baskı, İstanbul, Ağustos 2020
Hitler'in dengi olmaktan ziyade giderek kendinden daha ön plana çıktığının farkında olan Mussolini kendini beğenmişliğinin yanı sıra İtalya'nın askeri gücünün yeterliliği konusunda kuşkulara kapılmaktaydı.
Sayfa 209Kitabı okudu
9 Mayıs 1936 akşamı Mussolini Roma'da dramatik knuşmalarından birini yaptı ve eski Roma İmparatorluğu'nun "yeniden ortaya çıktığını" ilan etti.
Sayfa 204Kitabı okudu
Otoriter bir kişiliğe sahip olan Mussolini Faşizmin Duce'si ve hükümetin başı idi.
Sayfa 200Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.