UÇURUMDA AÇAN
Aşktın sen, kokundan bildim seni
Bir ahırın içinde gezdirilmiş gül kokusu
Taşıttan indin, sonra da karşıya geçtin
Elinde tuhaf bir çanta, saçında soku
Akıl almaz işleri şu zambakgillerin
Sokakta bir sövgü gibi akıp gittin
Gözlerin sonsuz uzun, sonsuz çekikti
Baksan uçtan uca Çin Seddi'ni görebilirdin
Yanındaki adam
"Birilerinin tam benim bir parçamı anladıklarını her gördüğümde, mutlaka yine beni anlam adıklarını bildiğim bir noktaya geliniyor... Anlayacak birini bulmak o kadar zor ki.”
Her çatışma mutlaka nevrotik değildir; biraz çatışma normal ve sağlıklıdır. Bu tıpkı ıstırabın her zaman patolojik bir fenomen veya nevroz belirtisi olmamasına, bilakis varoluşsal engellenmeden kaynaklanıyorsa, bir kazanıma yol açabilmesine benzer.
Martin Eden
Yarı-otobiyografik roman türünde bir başyapıt.
Martin Eden KİMDİR?
Basit ifadesiyle; Kaba saba bir denizcinin sevdiği kıza duyduğu aşkı için giriştiği rafine bir yazarlığa uzanan bir yontulma hikayesi. Ancak bu basit ifade yeterli kalmayacaktır. Lakin kaba-saba konuşan/davranan sınıfına has bir