Her hâl geçicidir...
Dünya'ya dair her umut, mutluluk ,hüzün, hedef kısacası her şeyiyle bir şey ifade etmiyor. Anlık bir tatmin var. Bulunduğum ortamlarda, şahit olma zorunluluğu taşıdığımda bile, hep aynı... Gününü uyuşturarak geçiren hedef tahtası kendi olan kendine zarar veren vs vs.
... Kendisini kayığın dibinde havasızlıktan çırpına çırpına, kuyruğunu çarpa çarpa can veren balıklara benzetiyordu. İnsanı boğan su o canlıyı yaşatıyor, kendisini yaşatan hava o canlıyı boğuyordu.. Anlaşılmaz bir şeydi bu. Başkalarına mutluluk getiren çocuk, onlara felaket getirmişti. Deniz, ana karnında aylarca suyun içinde kalmıştı, niye o zaman boğulmamıştı? Sonra niye suda boğulmuştu? ...
Yırtıcı bir kuş kanat çırpıp duruyordu içinde.
Peki mutluluk bir şeylere sahip olmakla mı gelir, yoksa sahip olacak hiçbir şey istememekle mi? Belki de doğduğumuz günden itibaren bize bu öğretilmelidir.
Sayfa 7Kitabı okudu
Lütfen unutmayın, mutluluk sizinle ilgili bir kavramdır, sahip olduklarınızla değil.
Sayfa 37 - Elma YayıneviKitabı okuyor
Hâlbuki dünya öyle kurulmuş ki mutluluk içi maddiyat gerekiyor... Elbette öylesine büyük servetler değil ama en azından beraberce rahat ve düzgün bir hayat yaşamanıza yetecek kadar bir maddiyat.
Sayfa 189
Ne olursa olsun talihin atılgan insanların yüzüne güldüğü çok görülür ve özellikle mutluluk ya da "yaşama sevinci” konusunda, insan gerçekten yaşamak istiyorsa, atılgan ve cüretli olmalı.
Dağlı çiçeklere döndü gözlerin
Hep mutluluk açtı kırlarımda
Sayfa 6 - PdfKitabı okuyor
"Mutluluk onlara, yük kendine olmalıydı."
Sayfa 175 - Morena Yayınevi
Mutluluk ne zaman çıksa karşıma
Yalnızlık bir zindan, çöker başıma…
Sayfa 12Kitabı okudu
