Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nadide Şahin

İnsanların sırlarını öğrenmeye müthiş meraklı olduğunu biliyordum, bu sırlar onun için hazine değerindeydi, onları başkalarına yetiştirmek, bir saatliğine bile olsa onu yapışkan bir tip olmaktan çıkarıp ilginç kılıyordu.
Reklam
Kalbinin bir tarafında kendine ıstırap verenleri hiç affedemeyen bir kuruluk vardı, kindardı.
Sayfa 119Kitabı okudu
Ben her şeye rağmen seninle mesut olabilirdim. Evet, her şeye rağmen seviliyordum, sevildiğimi de bilmiyor değildim; fakat bu bana kafi gelmedi, istedim ki çok, pek çok sevileyim, kendi sevdiğim kadar değilse bile -çünkü buna imkan yok- ona yakın sevileyim.
Sayfa 479Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir zehri insan, bir kerede yutmalı, ya ölür ya kurtulur.
Sayfa 468Kitabı okudu
Aydınlık, hasta gözleri nasıl incitiyorsa, saadet de hasta gönülleri öyle sızlatıyor. Hasta gözler gibi hasta gönüller için de karanlıktan iyi ilaç yok.
Sayfa 419Kitabı okudu
Reklam
İnsan, yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış; ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, her birinin gönlümüzden kopup ayrılması, bir ayrı sızı uyandırırmış.
Sayfa 207Kitabı okudu
Ben, bir insanı ilk görüşte ya severim ya sevmem. Sonradan bu ilk hissimin değiştiğini hiç hatırlamıyorum.
Sayfa 165Kitabı okudu
Akşam beşe doğru uyanmış, kendini o kadar berbat, öyle ihtiyar ve bitkin ve tükenmiş hissetmişti ki teninin yapışıklığı, ağzındaki pas tadı, gözlerine kıymık kıymık batan kuruluk nedeniyle, ilk kez ölmek ve bu sürekli mücadeleden kurtulmak istemişti.
Sayfa 317Kitabı okudu
JB’yi ve kıvrak zekasından gelen bencilliğini, dünyadaki her şeyi kendi üzerindeki etkisine bakarak değerlendirmesini özledi.
Sayfa 208Kitabı okudu
İçgüdülerin haykır dediği sözleri yutuyor, şüphelerinin etrafında dolanıyordun. Arkadaşlığın bedeli olarak mesafeni koruyor, sana söyleneni kabulleniyor, kapı suratına çarpılırsa tekrar zorlamak yerine sırtını dönüp gidiyordun.
Reklam
Kendine göre önemsiz ayrıntıları unutur, gelgelelim insanların onun unutkanlığına sinirlenmesine de aldırmazdı.
Bazıları sefalet içinde yaşarken, bazıları neden zengindi? Fakirler neden zenginlerin ökçesi altında eziliyor, buna rağmen neden onların yerine geçmeyi umut edemiyorlardı?
Sayfa 194Kitabı okudu
Gün boyunca yorgunluktan canları çıktığı halde akşamları buraya gelip çocuk peydahlıyor, çalışmaya ve acı çekmeye mahkum varlıklara hayat veriyorlardı. Karınlarını açlıktan ölecek yavrularla doldurdukça bu yoksulluğun sonu gelmeyecekti. Oysa felaketin yaklaştığını fark edip, rahimlerini tıklamaları, bacaklarını sıkıca kapamaları gerekmez miydi?
Sayfa 151Kitabı okudu
Bir an önce uzaklaşmak istiyordu; çünkü daha eğitimli olduğu için bu sürünün boyun eğişini anlayamıyordu, sonunda şeflerden birini boğazlayabilirdi.
Benimle konuşurken ayağınızı denk alın, kan beynime çıkarsa fena olur, dostluğum çoğu insanınki gibidir ama düşmanlığım öyle herkesinkine benzemez.
488 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.