☆ ☆ ☆ "Batan güneş, herşey gibi senin de ecelin var der. Ölmeden önce, defalarca öl..." ☆ ☆ ☆
Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki; "Namaz, dinin direğidir. Namaz kılmayan dinini yıkmıştır."
Sayfa 312 - Namazların FaziletleriKitabı okudu
Reklam
Bu kasvet dünyasında kalmadı özlediğim, Namaz vaktinden başka, ânını gözlediğim...
Sayfa 279 - KALMADI (1976)Kitabı okuyor
“ İnsan sabah namazını kıldıktan sonra; kendisini dünyanın en hafif ,en güçlü, en kuvvetli insanı gibi hissediyor.”
"Birkaç sure biliyorum, o kadar"
Küçük'ün yıllar öncesinde kalmış kısacık tarikat görgüsü, şeyhlik postuna oturmasına yetmiş de artmıştı. Evliya olduğu dilden dile söyleniyor; 34 yaşındaki adamdan "üstat" ve "mübarek zat" diye söz ediliyordu. Müritleri, Küçük'ü cuma namazında mescitte görmeyince, "Şeyhimiz cumayı Kabe'de kıldı," diye övünüyordu. Oysa Küçük, namaz kılmıyordu. Zaten Küçük'e göre dini bilgisi birkaç sureden ibaretti: "Kimseyi dinî istismar edecek kültüre sahip değilim. Kur'an okumasını, Arapça dahi bilmiyorum. Birkaç sure biliyorum. Bu kadar zeki insanı etrafımda Belkız ve eşi topladılar. Bunu inkâr etmek mümkün değildir."
Çalışkan, Hazreti Muhammed'in soyundan geldiğini yayıp mehdinin kendi soyundan doğacağını iddia etti. Mehdinin gelişini, peygamberle görüştüğünü savundu. Aynı anda yetmiş yerde olabildiğini, müritlerinin evlerini manevi alemde ziyaret ettiğini, her birini eşiyle yatakta, banyoda yıkanırken ya da bebeğini emzirirken görebildiğini söyledi. Oruç tutmadığı ve namaz kılmadığı halde soran olursa ''Hocamız namazı manevi alemde kılar, '' dedirtti.
Reklam
"Namaz Cami den çıkınca, Hac Mekke den dönünce, Ramazan Oruç bitince başlar"
Rivayete göre birisi, Cüneyd-i Bağdâdîyi rüyasında görür. "Ne haber ey Ebü'l-Kasım?" diye sorar. Cüneyd-i Bağdâdî, "Onca zâhirî ve bâtınî ilimler, hepsi yok oldu gitti. Gecenin ortasında kıldığım birkaç rekât namaz dışında hiçbir şeyin faydasını görmedim."" cevabını verir
Evliyânın büyüklerinden Bâyezîd-i Bistâmî, bir gece uyku bastırıp, sabâh namâzına uyanamadı. O kadar ağlayıp inledi ki, bir ses işitdi: Ey Bâyezîd! Bu kusûrunu af eyledim. Bu ağlamanın bereketi ile sana ayrıca yetmiş bin namâz sevâbı verdim, buyuruldu. Birkaç ay sonra yine uyku bastırdı. Şeytân gelip, mübârek ayağından tutarak uyandırdı. Kalk, namâzın geçmek üzeredir, dedi. Bâyezîd-i Bistâmî hazretleri buyurdu ki: Ey mel’ûn, sen böyle işi nasıl yaparsın? Sen, herkesin namâzının kaçmasını, vaktini geçirmesini istersin. Beni niçin uyandırdın? Şeytân dedi ki: Sabâh namâzını kaçırdığın gün, ağlayarak yetmişbin namâz sevâbı kazanmışdın. Bugün onu düşünerek, seni uyandırdım ki, bir vakit namâz sevâbı bulasın. Yetmişbin namâz sevâbına kavuşamayasın! Allah'ım sen böyle bir namaz aşkını bize de nasip eyle...
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.