Yüzün yakın çekiminde bütün arkaplan bulanıklaşmaktadır. Dünyanın kaybına sevk etmektedir. Yakın çekimin estetiği bir toplumu yansıtmaktadır ki bu toplumun kendisi bir yakın çekim toplumu olmuştur. Yüzün kendisi yakalanmış görünür ve kendi kendisine refere eder. Artık dünyayı içermez, yani artık ifade edici değildir. Selfie işte tam da bu boşluktur, ifadesiz yüzdür. Selfie bağımlılığı "Ben"in iç boşluğuna işaret eder. "Ben" günümüzde kendisini tanımlayabileceği, ona sağlam bir kimlik verebilecek ifade biçimlerinden çok yoksundur. Günümüzde sabit kalan bir şey yoktur. Bu istikrarsızlık "Ben"i de etkilemiştir ve sabitliğinden etmiştir, onu eminsiz kılmıştır. Bu güvensizlik, kendi etrafındaki korku Selfie bağımlılığına itmektedir ve hiçbir zaman rahat vermeyecek olan "Ben"in başıboşluğuna götürmektedir. İç boşluğunun karşısında bu Selfie öznesi beyhude yere kendisini üretmeyi denemektedir. Selfie benliğin boş biçimidir. Boşluğu üretir. Ne narsist kendi kendine delice bağlanma ne de kibir Selfie bağımlılığını çıkaran şeydir; fakat iç boşluk bunu üretir. Burada sabit, kendi kendisini seven narsist bir "Ben" yoktur. Daha ziyade bir negatif narsizm söz konusudur.
Sayfa 14Kitabı okudu
Hayır hayır bahsettiğim şey narsizm zırvası değil; bu insanlar sadakatsizler ama aldatmazlar, değer verirler ama sevemezler.
Libido ister en başta isterse de regresyon aracılığıyla düşünceyi ele geçirsin, psişik sonuç zorunlu olarak her iki durumda da aynıdır: Entelektüel narsizm ve düşüncenin kadiri mutlaklığı.
Sayfa 94
Narsizm
narsisizm, insanın kendine derin sevgisinin tam zıddıdır. Kendine dalmak ödüllenme sağlamaz, acı verir.
Narsisist tecrübe değil bir yaşantı peşindedir – karşısına çıkan her şeyde kendini yaşamak ister. İnsan Kendi'nde boğulur ..." Oysa insan bir tecrübe esnasında Öteki'ne rastlar. Tecrübeler insanı farklılaştırır. Halbuki yaşantılar, Ben'i Öteki’ne, Dünya'ya doğru uzatırlar sadece. Yaşantılar bu yüzden karşı - laştırır.
Güçlü bir ego, hasta olmaya karşı bir önlemdir ama son çare olarak; hasta olmamak adına sevmeye başlamak zorundayız ve şayet sevemiyorsak hasta olmaya mahkumuz.
-Narsizm üzerine, Sigmund Freud
Sayfa 27
Seni Yoran Her Şeyi Bırak - Duygusal Manipülasyondan Kurtulma ve Korunma MetotlarıMüthiş Psikoloji · Destek Yayınları · 20223,252 okunma
Can kulağıyla dinleyebilmek. Zor iş. İnsanların kendi acısına ehemmiyet verdiği, kendi acısını daha üstün tuttuğu şu narsizm çağında can kulağıyla başkasını dinlemek, denizin üstünde yürümek gibi.
Hedonizm'in ve Narsizm'in kutsal kitabı Dorian Gray'in Portresi...
ZEKA GÜZELLİKTEN HİÇ ŞÜPHESİZ DAHA KALICIDIR...
Her seçiş bir vazgeçiştir...
Eylemlerimizin sonucunu yaptığımız tercihler ve vazgeçtiğimiz seçenekler belirleyecektir...
İşte Dorian Gray, işte Portresi...
İşte Siz, işte Portreniz...
Güçlü bir egoizm, hasta düşmeye karşı bir koruyucudur ama son çare olarak. Hasta olmamak için sevmeye başlamalıyız ve eğer sevemiyorsak hasta olmaya mahkumuz.
ÇOCUKSU NARSİZM
Hastalık, yaşlılık ya da sakatlık nedeniyle bakıma muhtaç hale gelen, hastanede uzun süre yatan, hapishaneye ya da esir kampına düşen bireylerde, bazı ev kadınlarında olduğu gibi dış dünyadan, kamusal alandan soyutlanıp eve kapatılan bireylerde, bazı ataerkil erkeklerde olduğu gibi her ihtiyacı ayağına getirilen, bebek gibi beslenip bakılan, hiçbir işini kendisinin yapmasına gerek kalmayan ya da izin verilmeyen, dolayısıyla operasyonel kastrasyona (işlevsel hadım) uğrayan bireylerde bağımlılığın yanı sıra çocuksu narsisistik özelliklerin de arttığını gözlemleriz. Bağımlıyken kontrol odağımız dışsallaşır. Bağımlı hale gelen birey zamanla kendi iradesini kullanamaz, kendini kontrol edemez, kendi sorumluluğunu alamaz hale gelir yetenekleri, yapabilirlikleri budanır
Sayfa 44Kitabı okudu