Çoğu zaman deriz ya günlerin nasıl geçtiğini anlamadan ay bitti. Evet gerçekten de çok hızlı geçip gidiyor ömür ve hepimizin belli meşguliyetleri, sorumlulukları var belli bir monotonlukta oluyor bir süre sonra herkesin yaşamı..Peki hiç kendimize yavaşlamayı telkin ettiğimiz küçük anlarımız oluyor mu? Bir günümüzün hakkını verebiliyor muyuz? Sevdiklerimize vakit ayırıyor muyuz?
İşte tüm bunalımlarımıza ilaç niteliğinde bir eser sunan sevgili yazar ile ilk tanışma kitabım. Yazarın aynı zamanda hemşehrim ve sağlıkçı olması mutlu etti
Çağın hastalığı “Tükenmişlik Sendromu”Teknolojinin hayatımızı işgal ettiğinden beri,telefon ve ekranlara bağımlı, doğadan uzak, mucizeyi seyreylediğimiz küçük Hira’lara muhtaç yaşıyoruz..Ve bazen öyle kaptırıyoruz ki kendimizi tüm güzellikleri unutturuyor dünya telaşı bizlere..Kendimizi fişten çekersek, etkisiz ve verimsiz olmaktan korkuyoruz. Halbuki ruhumuzu, zihnimizi öldürüyoruz.
Dijital perhiz yapmayı bir tür yavaşlama sanatı ile kendimiz olup, iç sesimizi duyabileceğimiz bir boşluk yaratma yani bir tür ‘itikâf’ önerisinde bulunuyor yazar.
🖇Birbirinden güzel konularda öğütler veren, hayat klavuzu niteliğinde bir kitap. Geç tanıştığım için üzüldüğüm bu güzel yazarın diğer eserlerini de bir an önce okumak istiyorum.
“Bu dünyadan bir defa geçeceksiniz” arada nefes almak için hayatın dur düğmesine basmayı, yağmurda ıslanmayı, sahilde oturup tefekkür etmeyi, gökyüzüne bakmayı,bir kitabın sayfalarında kendinizi bulmayı, sevdiklerinize vakit ayırmayı unutmayın! Yavaş güzeldir