Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.27
Yazarın islam tarihi üzerine yazdığı kitaplarına geçmeden önce diline, üslubuna alışmak; takip ettiği yolu, yararlandığı kaynakları görmek ya da başka bir deyişle yazarın tarafını öğrenmem gerekiyordu. Oldukça faydalı bir başlangıç oldu. Hz. Adem’den hz. İsa’ya kadarki peygamberleri ele almış yazar. Dili oldukça sade, öyle ki bi altyapınız olmadan dahi oldukça faydalanabileceğiniz bir üslup.
Ayrıca yararlanılan kaynaklar yalnızca kuran. Yalnız, müslümanlar dışında ‘heistiyanalr ve yahudiler olayları nasıl yorumlamış’ diye de yer yer Tevrat ve incil e de yer verilmiş.
Her peygamber kıssasının sonunda kıssadan hisse niteliğinde yazarın şahsına münhasır değerlendirmeleri mevcut. Ayrıca doğru bilinen yanlışlar veya akılda soru işareti bırakan konular ile ilgili de daha siz soruyu sormadan yazar onları da cevaplamış.
Yazar, kendi görüşlerini bizzat kurandan desteklemesi ile aslında esas yol olarak kuranı ele aldığının sinyalini vermiş. Hiçbir tarikata, ideolojiye bağlanmadan da doğruya ulaşmanın örneği bir nevi…
Diğer yandan,
Bazen aynı ayetler oldukça sık tekrarlanmış. Birbiri ile bağlantılı olan peygamberleri ( davud-Süleyman, Musa-Harun, İbrahim-İsmail vs ) ayrı ayrı okurken aynı ayetleri de defalarca okuyorsunuz. Ben bi yerden sonra atlamaya başladım.
Bütün sorularıma cevap buldum mu, hayır. Bilakis yeni sorular doğdu zihnimde, gerek sorgulayıcı gerek de bilgisizlikten doğan basit bir merak olarak.
Güzel bir başlangıç oldu. Kafamı çok da karıştırmadan beni diğer soruların cevabına götürmek için önüme yeni bir yol açtı.
Tavsiye edilir, keyifli okumalar dilerim
Sonunda Toprak ana kitabımı bitirdim Yorumlamam gerekirse…Toprak ana… Ah ,savaş kahrolası savaşlar.. Savaş, binlerce ya da yüzbinlerce kişinin amansızca dövüştüğü , kan ve gözyaşının hakim olduğu geride yarım kalmış binlerce hayal bırakan kötü şey… Savaşlar olunca çok ürperiyoruz , korkuyoruz , üzülüyoruz , neler olacak merak ediyoruz, yaşayacak mı ölecek mi ne olacak diye hayatı sorguluyoruz… Her anı aynı anda yaşatıyor bu kitap… bir yandan aşkı anlatıyor , savaşı , aileyi , erkeksiz hayatta kaldıklarını , toprağı , tarlayı , güçlü kalmayı , gururlu olmayı nasıl yaşayacağımızı gösteriyor bu kitap… Ben bir yandan hem etkilendim hem de sonunun neden böyle bittiğini bilemedim… Ama benim ilgimi çeken şeyler verilen isimler çok hoşuma gitti eğer okursanız size de değişik gelir kişi isimleri… Bu kitap toprak ananın dilinden anlatılıyormuş gibi anlatıyordu. Yazar güzel yorumlamış gerçekten… umarım anlatabilmişimdir… puanım : 8/10
Çünkü kitapta Sarah Jio'nun da hikayesi vardı :)
~ Binlerce kişinin vedalaşarak gittiği ya da sarılarak kavuştuğu bazen de ümitsizce beklediği ya da arkasına bile bakmadan kaçtığı yerdir Grand Central Terminali.
~ İkinci dünya savaşı sırasında yaşanan yitik hikayeleri var orada bulunan insanların. ~ Savaşın yaşattığı bir kötülük daha. Zaten savaşın nasıl iyi bir yanı olabilir ki...
✓ Kitabın sayfalarını çevirdikçe farklı karakterlerin farklı hikayelerini okuyorsunuz.
Kitapta 10 hikaye bulunuyor. 10 farklı yazardan çıkan hikayeler. Hepsi de birbirinden güzel.
✓ Tabi ki benim en sevdiğim hikaye kalemine hayran olduğum Sarah Jio'nun hikayesi oldu.
Kitabı ask doktoru olarak da bilinen köşe ve kitap yazarı Mehmet Coşkundeniz de yorumlamış. Kendisinin kitaplarını da okumak nasip olmuştu. Ve ayrıca yine yazar Kristin Hannah'ın ön sözüyle başlıyorsunuz okumaya. Ben beğenerek okudum kitabı. Şimdi sıra sizde...:)
Keyifli okumalar dilerim...
Her okuyucu kendi gözünden öyle güzel yorumlamış ki Beyaz Diş'i herkesin bakış açısı başka başka... Yazar'ın mesajı bir ise okuyucuya olan kazanımları çok daha fazla... Kitap okumayı değerli kılan ve bize bu hisleri yaşatan uygulamanın kalitesi de muazzam.Bu kitaptan bu kadar çok etkilenmemin sebebi yaşam kavgasını bu denli romantik işlemesi... Sevgi sunulmuşsa öze ulaşma vardır samimiyet karşısında hiçbir güç yoktur ki tüm güzellikleri ortaya saçılmasın... Kitabın sonunu tahmin edemiyorsunuz başı ayrı, ortası ayrı, sonu apayrı... Sosyalist düşünceleri ağır basan biri olarak kitabın daha ilk sayfalarından nasıl ya yazar baya başkaldırıyor tüm düzene ve bunu vahşi yaşamla mı aktararak deyip merakla yayınevi okur yorumları araştırması yapıp martın eden okumaya karar veriyorsunuz işlenen konunun verilmek istenen mesajın hikayeleştirilerek yapılması Sizin de benim gibi Aytmatov 'dan sonra Jack londoncu olmanıza yol açabilir.Jack london okumuş olmak; yaşam mücadelesi, hayatta kalma gibi baş sosyal konuların zihnimde eksik bir bakış açısı kalmışta artık tamamlandı lezzetini verdi.
Her şeyden önce yazara büyük bir teşekkür ederek başlamak istiyorum.
Kitabı ilk instagramda gördüm. Bir modern dünya psikopatolojisi... yazıyordu. Sonra burada bir alıntısına denk geldim. Başlamak istedim ama bu kadarını hiç beklemiyordum. Yazar galiba çok genç. Kendini nasıl bu kadar geliştirebildi bilmiyorum. Kitabın içinde her şey var. Psikoloji, felsefe, sosyoloji, edebiyat her şey var ve yazarımız çok zeki.
Turgut Uyar İlhan Berk için diyor ki " Şiir olmasa İlhan Berk onu icat ederdi" ben bu söze katılıyorum. Hem de İlhan Berk'in üslubundan dolayı şiirlerini sevmeyen biri olarak söylüyorum kesinlikle haklı... ama Turgut Uyar bunu söylerken İsmet Özel'ü tanımıyor olabilir mi? Halbuki aynı döneme denk geliyorlar:) İlhan Berk nasıl böyle bir söze sahip oldu. Nezdimde deneyerek. Her şey hakkında şiir yazmış olması asla yerinde durmayıp her şeyi ikişer üçer kurcalaması bu üretkenlik şiirin her şekilde yapılabileceğini göstermesinden aldığını söylüyorum.
Kül kitabı da ödüllü bir eser. İçinde çok güzel şiirler var. Ve mitoloji açısından da oldukça zengin. İlhan Berk HOMEROS'u şiirlerinde çok kullanıyor. Yanlış hatırlamıyorsam bir yerde en çok onu sevdiğini söylüyordu. Bu arada en sevdiği harf F harfiymiş :) bu kitabında da yine birçok garip denemeler var mesela
Koyundu ilk çağda ölçüsü buğdayın bezin aletin
Ve altının:
40 gr. buğday 20 metre bez 2 balta 3 gr. altın
Altın aldı sonra yerini buğdayın bezin aletin, yani ilk dolaşım. :)
Bu kitabında nesneler üzerine bir denemesi var. Her nesnenin kendince kattığı anlamı yorumlamış silgi kalem virgül patates ya da ebegümeci gibi yüzlerce nesneyi yorumluyor. Patatesi sevmiyor dana en değerli ve en güzel gözlü hayvanmış. Yani bilmiyorum ilgili olanlar beğenebilir.
Kedilerin diğer hayvanlardan farklı olduğunu söylesem çoğunluk benimle hemfikir olacaktır diye düşünüyorum.Bazen uzaylı olduklarını bile düşünüyoruz değil mi bu kitabı kedilerin felsefesini bir insan(yazar) nasıl yorumlamış olabilir merakıyla aldım ve daha ilk sayfalarında dolu bir kitapla karşı karşıya olduğumu anladım.İnsanlar olarak çok kibirliyiz ve çoğumuz benzer düşüncelerimiz yüzünden mutsuzuz.Kedilerden öğreneceğimiz çok şey varmış meğer çok güzel kitaptı,öneririm.İyi okumalar.
Korku
stefan zweig'in okuduğum en başarılı eseridir.
beni çok etkiledi, gerçekten çok büyük bir yazar olduğunu iliklerime kadar hissettim.
çok isterdim ki kocasını aldatan bir kadının bu kitabı okuyup düşüncelerini,hislerini tüm açıklığıyla yazmasını ama biliyorum ki bu imkansız.
hayatımızın içinde olan birçok şeyi, birçok psikolojik durumu
Kitap dört bölümden oluşuyor
1-Tarihi Arka Plan 33-60:
Kitabın eğer yazılış gayesi Kudüs'e dikkat çekmek, bir Müslüman olarak daha da önem vermemizi ve bu önemin kaynaklarını göstermekse bunu bu bölümde gayet güzel başarmış, kanaatim kitabın tamamı olmasa da bu ilk bölümü okunmaya değerdi. Kudüs'e niyetle başlayıp namazın önemi payıma
