"Yaşlıların sonsuza dek yaşadığı, çocukların da bir türlü serpilip büyüyemediği bir dünya" da bir dede ve bir torun. İnsanın insanı sorguladığı, dünya üzerinde süregelen olayları sorguladığı, kısaca her şeyi sorguladığı bir kısa roman. Bu bir distopya evet. Ama asla uzak bir gelecek değil. Bugün geldiğimiz dünya düzeninde insan bazen bu tür romanları okurken ya zaten bunun başlangıcı ise ya zaten bunlar oluyorsa demekten kendini alamıyor artık. Bazı ütopyalar günümüzün distopyaları bazı distopik kurgular ise günümüzün gelecekleri haline geldiler bile. Ama insanoğlu hala durmuyor. Bir kere olsun sadece kendi bencil yaşantısını ve kendi dar çevresini düşünmekten öteye gidemiyor. Ötekiler onlar bunlar ne yaparsa yapsınlar demenin ötesine geçmiyor. Genel çerçeveden bir türlü bakamıyor. Ve bunları görerek yaşıyor olmak çok üzücü... Bu günlerde yaşadıklarımıza bir de şöyle uzaktan bakın. Sadece kısacık bir an için, biraz uzaktan. İşte o zaman göreceksiniz.
Ha kitaptan çok bahsetmedim evet. Ona da gelmişken yani konusu evet bazı noktalar ilginç oldukça. Ama ne bileyim... Bu konuyu başka nasıl ele alabilirlerdi desem ohooo... Bilemedim. Dili ve anlatımı biraz kopuk geldi bana. Bazı detayları hikaye ile bütünleşik bulamadım ve alakasız geldi. Halbuki daha çok detay verilebilecek geçmiş gelecek şimdi kurgusuna girdi sunacak çok başlık varken neden yani dedim... şöyle biraz daha uzun olabilirmiş. O nedenle aşırı aşırı beğenmedim. Ama sevmedim de diyemiyorum.