Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kendinin Ağacı
istemeden büyümüş bir ağaçtan bahsediyorum istemeye istemeye büyüyen ağaçlardan toprağı güneşi ve suyu istemeden ve kuşu ve rüzgârı bazı yerleri hiç olmayan bir ağaç bazı yerleri olması gerektiğinden fazla
Everest
Halbuki, insan bir özne' olarak sevilmek ister.
Ama soyutlamasını sevenler, bir 'nesne' olarak severler bizi. Bir proje olarak. Yahut, kafalarındaki projenin bir parçası olarak. Burada da, yine bir 'soyutlama' sevgisi çıkar karşımıza. Asıl sevilen biz değilizdir, biz, zihindeki soyutlamaya uygunluğumuz, o projenin gerçekten işgören bir parçası oluşumuz, bir nesne olarak bizden bekleneni vermemiz ölçüsünde bir anlam taşırız. Ve artık bir işe yaramayan 'nesne'lerin yeni mekânı nasıl çöp tenekesi oluyorsa, aynı şekilde 'nesne' olarak, 'işe yaradığı' ölçüde sevilenler, işi bittiği anda soyutlama apartmanının proje dairesinden alınıp sevgi çöplüğüne bırakılır çarçabuk.
Sayfa 75 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Yolculukla ilgili önemsediğim bir konu da, dönüşü. Biliyor musunuz bazen nasıl gitmek, sadece gitmek güzel oluyorsa,o yolun dönüşü de o kadar güzel oluyor.Yürümek düşünmekse, durmak algılamaktır.Hani Tom Hanks,Forrest Gump’ta uzun süre boyunca koştuktan sonra bir anda durup,”Çok yoruldum, artık eve döneceğim.”demişti ya,işte öyle bir durmadan bahsediyorum ben de.
Nisâ
‌ يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمُ الَّذ۪ي خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَخَلَقَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَبَثَّ مِنْهُمَا رِجَالاً كَث۪يراً وَنِسَٓاءًۚ وَاتَّقُوا اللّٰهَ الَّذ۪ي تَسَٓاءَلُونَ بِه۪ وَالْاَرْحَامَۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَلَيْكُمْ رَق۪يباً Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan; ikisinden
Aşk (ışk) kelimesinin sözlük anlamı "sarmaşık" demektir. Bahçeye düşen sarmaşık tohumu nasıl bütün bahçeyi sarıp sarmalar, hatta dışarı taşarsa; gönle düşen aşk tohumu da bütün bedeni sarıp sarmalar, oradan etrafa yayılır. Nice fidanlar, selviler, çınarlar, bir sarmaşık tarafından sarılınca gitgide sarmaşık dalları arasında görünmez oluyorsa, aşk sarmaşığı da insan fidanını öyle kaplayıp görünmez eyler, yok eder. Sarmaşığın özelliği, sarıldığı ağacı içten içe kurutması, bitirmesi, sonunu hazırlamasıdır. Nitekim aşk da insanı sarınca onu içten içe eritip yok eder. Dıştan görünen yalnızca aşktır ve âşık da çevresini görmez olur. Çünkü sarmaşık onu öyle çevrelemiştir ki, dışarıda olup bitenleri ne duyar, ne görür; hatta duymak ve görmek de istemez. Aşka tutulan ağaçta artık bütün buyruklar sarmaşık tarafından verilir ve âşık "herkesi kör; dört yanı duvar sanır." Dıştan bakanlar onun sarmaşığını görürler ama ağaç sarmaşıktan fırsat bulup çevresini göremez.
Suskunluk ister bir kabulleniş, ister bir direniş, ister bir yok sayış artık nasıl oluyorsa olsun şurası muhakkak ki, her haliyle insanın en zarif ve en zekice icatlarından biri.
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
Ama bir gerçek sarhoşu gören, bir meczubu ya da bir hakkı yenmiş her şeyden mahrum ve her şeyi almaya da hazır bu dert külçesini, Nuhu gibi mesela hemen kendine çeki düzen veriyordu, oturmak dahil. Yine de talipsizdi bu sahilik. Burada av da yoktu avcı da. Sahiyi gören nasıl oluyorsa şeytan görmüşe dönüyordu, sahi olduğunu bile bile. Nuhu dünyanın yalan ve yalan üzerine dönüşünü başının ve hayatının üzerinde hatta bizzat içinde dönende görüyor erkenden çaresizce, istemeden büyüyordu. Bütün sözü, "Ah gene başımın üstünden umman geçti," oluyor, bunu artık enis-i ruhu sayıyordu.
Sayfa 120Kitabı okudu
Önemli dip notlar
İŞTE LISEDEKI SEKS dersinde işlenmeyen başka bir konu daha: Penisinizi istediğiniz şeyi yapmaya nasıl ikna edersiniz. Çoğu erkek, bir noktada bu zorluklardan en az biriyle karşılaşmıştır herhalde: ○ Ereksiyon olamama ya da ereksiyonu koruyamama. ○ Erken boşalma. ○ Boşalmanın zaman alması ya da hiç boşalamamak. Bu durumların her biri ayrı ayrı
Macide'yi nasıl buldun Mümtaz?.. - Latîf... latîf ve güzel... gittikçe gençleşiyor... Macide kahkaha ile güldü. Ben de yaşlandım galiba İhsan; methedilmek hoşuma gidiyor artık. Evvelki akşam Suat... sonra sözünü bitirmeden Mümtaz'a döndü. - Mümtaz; bugün kanatlarından biri yandı, farkında mısın?.. Mamafih pek merak etme; bugün ilk defa oluyorsa ehemmiyeti yok. Üç defa için zararı yokmuş, fakat dördüncüsünde...
Sayfa 240Kitabı okudu
Sevdalık çekerken nasıl oluyorsa artık, insanın aklı çalışmıyor...
Reklam
Bana eskiden böyle vesveseler gelmezdi…
Sen eskiden şeytana ders veren bir insandın. Şimdi şeytanın senden almak istediği bir şey var. Artık senden imanın güzelliğini çalmaya çalışıyor. Nasıl ki hırsız boş eve girmez, şeytan da boş bir kalbe girmeye çalışmaz. Sana musallat oluyorsa demek ki sende iman var, onu çalmaya çalışıyor.
Sayfa 100 - TimaşKitabı okudu
— Nasıl öldün, niye öldün anlat bakalım. — Ben ölmedim. — Kim öldü sen ölmedin de. — Yani ben kendim ölmedim. Beni öldürmüşler. — Ne zaman haber verdiler bunu sana? — Daha yeni, bir iki gün önce. — Sen uykuda mıydın, öldüğünü anlamadın mı? — Anlayamadım. Yavaş yavaş, azar azar öldürmüşler de on-dan. — İyi dayanmışın. — Ne dayanması. Keşke dayansaymışım. Karşı koysaymı-şım. Dayanmadığım için anlamamışım. Dün anlattılar, sonra da “haydi sen git artık” dediler. — Kısaca söyle. — Sevmişler, ya da sevdiklerini söylemişler, gülmüşler, ısıt-mışlar, örtmüşler, giyindirmişler. Merak etmişler. Eski resimle-ri boyuna çıkarıp göstermişler. Tanımadığım amcaları, dayıları sevdirtmişler, tanıdıklarımı sevmeme bırakmamışlar. Bana he-diyeler almışlar. Yalanlar söylemişler, saklamışlar. — Seni azar azar silmişler desene. — ......... — Ne olacak şimdi. Burada biz şimdi yaşayıp da ölmüşleri yerleştiriyoruz. Sana ne yapmalı? — ........ — Ben sana bir kâğıt vereyim. Sen gene geldiğin yere git. İyice bir öl de öyle gel. Orada yaşamamışsın, burada ölü değil-sin. Bizde kaydın yok. Başımıza yeni bir iş çıkarma. Burada seni rahat ettirsem, duyan gelecek. Sana eziyet çektirsem haksızlık olacak. Kendi rahatıma bakayım ötesini geç dersen sonu böyle olur. Sen bir defa daha bir yaşamayı dene. Oluyorsa olur. Baktın ki olmuyor, dünyadaki öbür benzerlerini de topla gel. Burada biraz kalabalık olacak ama, belki dünya ve büyük şehirler biraz ıssız-laşır da kalanlar rahat eder hiç olmazsa.
169 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.