Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Sevdalık çekerken nasıl oluyorsa artık, insanın aklı çalışmıyor.Vallaha çalışmıyor."
“Yeniden Bak...”
O olmadan yaşayamam deme! Yaşarsın. Hatta o olmadan, daha çok, daha iyi yaşarsın. Çocuğu ölen anneler nasıl yaşıyorsa, Renkleri göremeyen biri nasıl umut ederek hayatta kalıyorsa, Sen tüm dünyayı gezme şansına sahip iken, bir adım bile yürüyemeyen insan nasıl hayatın içinde var oluyorsa, Doksan yaşında insanlar hâlâ çalışıyor, didiniyorsa, Yıldız Tilbe, sevdiği adamın evli olduğunu öğrenip nasıl kanser oldu ve yine de unuttuysa, öyle yaşarsın. Adım at! Pencereyi aç. Seni kahreden müziği değişir. Gerçekten şartları hiç olmadığı halde mücadele eden insanları hatırla. Aç artık perdeyi! Yeni bir gün, yeni bir sen doğsun. Bugün yeniden yaşamaya başladığın ilk gün olsun.
Reklam
Zorlamadan nasıl oluyorsa artık :)
bize en kolay geldiği biçimde yaşamak gerekir - kendini zorlamadan.
Sevdalık çekerken nasıl oluyorsa artık, insanın aklı çalışmıyor.
Halbuki, insan bir özne' olarak sevilmek ister.
Ama soyutlamasını sevenler, bir 'nesne' olarak severler bizi. Bir proje olarak. Yahut, kafalarındaki projenin bir parçası olarak. Burada da, yine bir 'soyutlama' sevgisi çıkar karşımıza. Asıl sevilen biz değilizdir, biz, zihindeki soyutlamaya uygunluğumuz, o projenin gerçekten işgören bir parçası oluşumuz, bir nesne olarak bizden bekleneni vermemiz ölçüsünde bir anlam taşırız. Ve artık bir işe yaramayan 'nesne'lerin yeni mekânı nasıl çöp tenekesi oluyorsa, aynı şekilde 'nesne' olarak, 'işe yaradığı' ölçüde sevilenler, işi bittiği anda soyutlama apartmanının proje dairesinden alınıp sevgi çöplüğüne bırakılır çarçabuk.
Sayfa 75 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Seni buraya etiketlemek vardı da:))Artık sen anlarsın:)
İstediğin kadar anlat, sanki duvara söylüyorum. O kadar taşı denize atmamış da içinde biriktirmiş. Üst üste dizince nasıl duvar oluyorsa bizimki de öyle. Sohbet uzadıkça yükseliyor duvar. Konuşmasa daha iyi, insanın kafasını karıştırıyor. Onunla konuşurken gözlerini bir noktaya dikmesi var ya, anlattıklarımı duyup duymadığından emin olamıyorum.
Sayfa 18 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Artık öyle yorulmuş ve sefil bir haldeydi ki cevap vermek bile gelmedi içinden. Bir şeyler oluyordu ona, ağlama nöbetleri, panik ataklar gibi; ama içinden yayılıyor değil de, dışarıdan üzerine çöküyor gibiydi bu şeyler. Hiçbir his yoktu içinde. Dondurucudan çıkarılmış bir yiyecek gibiydi; sanki dışı hızla erimiş ve her tarafa akmış haldeydi ama içi hala kaskatı, donuktu. Nasıl oluyorsa duygularını hayatında hiç olmadığı kadar ifade ederken bir yandan duyguları azalıyor, hiçbir şey hissetmiyordu.
Sayfa 213Kitabı okudu
Sevdalık çekerken nasıl oluyorsa artık, insanın aklı çalışmıyor...
"Sevdalık çekerken nasıl oluyorsa artık, insanın aklı çalışmıyor. Vallaha çalışmıyor."
Sayfa 15 - İletişim
170 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.