Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Macide'yi nasıl buldun Mümtaz?.. - Latîf... latîf ve güzel... gittikçe gençleşiyor... Macide kahkaha ile güldü. Ben de yaşlandım galiba İhsan; methedilmek hoşuma gidiyor artık. Evvelki akşam Suat... sonra sözünü bitirmeden Mümtaz'a döndü. - Mümtaz; bugün kanatlarından biri yandı, farkında mısın?.. Mamafih pek merak etme; bugün ilk defa oluyorsa ehemmiyeti yok. Üç defa için zararı yokmuş, fakat dördüncüsünde...
Sayfa 240Kitabı okudu
Sevdalık çekerken nasıl oluyorsa artık, insanın aklı çalışmıyor...
Reklam
Bana eskiden böyle vesveseler gelmezdi…
Sen eskiden şeytana ders veren bir insandın. Şimdi şeytanın senden almak istediği bir şey var. Artık senden imanın güzelliğini çalmaya çalışıyor. Nasıl ki hırsız boş eve girmez, şeytan da boş bir kalbe girmeye çalışmaz. Sana musallat oluyorsa demek ki sende iman var, onu çalmaya çalışıyor.
Sayfa 100 - TimaşKitabı okudu
-Nasıl öldün, niye öldün anlat bakalım -Ben ölmedim. -Kim öldü sen ölmedin de. -Yani ben kendim ölmedim. Beni öldürmüşler. -Ne zaman haber verdiler bunu sana? -Daha yeni iki gün önce. -Sen uykudamıydın, öldüğünü anlamadın mı? -Anlayamadım yavaş yavaş, azar azar öldürmüşler de ondan. -İyi dayanmışsın. -Ne dayanması. Keşke dayansaymışım. Karşı koysaymışım. Dayanamadığım için anlamamışım. Dün anlattılar sonra da “haydi sen git artık” dediler. -Kısaca şöyle -Sevmişler, yada sevdiklerini söylemişler, gülmüşler, ısıtmışlar, örtmüşler, giyindirmişler. Merak etmişler. Eski resimleri buyuna çıkarıp göstermişler. Tanımadığım amcaları, dayıları sevdirtmişler, tanıdıklarımı sevmeye bırakmamışlar. Bana hediyeler almışlar. Yalan söylemişler, sayıklamışlar -Seni azar azar silmişler desene. -…. -Ne olacak şimdi. Burda biz şimdi yaşayıp da ölmüşleri yerleştiriyoruz.Sana ne yapmalı? -…. -Ben sana bir kağıt kalem vereyim.Sen gene geldiğin yere git. İyice bir öl de öyle gel. Orda yaşayamamışsın, burda ölü değilsin. Bizde kaydın yok. Başımıza yeni bir iş çıkarma. Burada seni rahat ettirsem, duyan gelecek. Sana eziyet çektirsem haksızlık olacak. Kendi rahatıma bakayım ötesini geç dersen sonu böyle olur. Sen bir defa daha yaşamayı dene. Oluyorsa olur. Baktın ki olmuyor, dünyadaki öbür benzerlerini de topla gel.Burda biraz kalabalık olacak ama, belki dünya ve büyük kentler biraz ıssızlaşır da kalanlar rahat eder hiç olmazsa.
— Nasıl öldün, niye öldün anlat bakalım. — Ben ölmedim. — Kim öldü sen ölmedin de. — Yani ben kendim ölmedim. Beni öldürmüşler. — Ne zaman haber verdiler bunu sana? — Daha yeni, bir iki gün önce. — Sen uykuda mıydın, öldüğünü anlamadın mı? — Anlayamadım. Yavaş yavaş, azar azar öldürmüşler de on-dan. — İyi dayanmışın. — Ne dayanması. Keşke dayansaymışım. Karşı koysaymı-şım. Dayanmadığım için anlamamışım. Dün anlattılar, sonra da “haydi sen git artık” dediler. — Kısaca söyle. — Sevmişler, ya da sevdiklerini söylemişler, gülmüşler, ısıt-mışlar, örtmüşler, giyindirmişler. Merak etmişler. Eski resimle-ri boyuna çıkarıp göstermişler. Tanımadığım amcaları, dayıları sevdirtmişler, tanıdıklarımı sevmeme bırakmamışlar. Bana he-diyeler almışlar. Yalanlar söylemişler, saklamışlar. — Seni azar azar silmişler desene. — ......... — Ne olacak şimdi. Burada biz şimdi yaşayıp da ölmüşleri yerleştiriyoruz. Sana ne yapmalı? — ........ — Ben sana bir kâğıt vereyim. Sen gene geldiğin yere git. İyice bir öl de öyle gel. Orada yaşamamışsın, burada ölü değil-sin. Bizde kaydın yok. Başımıza yeni bir iş çıkarma. Burada seni rahat ettirsem, duyan gelecek. Sana eziyet çektirsem haksızlık olacak. Kendi rahatıma bakayım ötesini geç dersen sonu böyle olur. Sen bir defa daha bir yaşamayı dene. Oluyorsa olur. Baktın ki olmuyor, dünyadaki öbür benzerlerini de topla gel. Burada biraz kalabalık olacak ama, belki dünya ve büyük şehirler biraz ıssız-laşır da kalanlar rahat eder hiç olmazsa.
sinematografik balkon
1. Bir yapının genellikle dışarıya doğru çıkmış, çevresi duvar veya parmaklıkla çevrili bölümü 2. Tiyatro, sinema vb. büyük salonlarda asma kat 3. Vücudun göğüs veya göbek bölümü 66,5. Ev ve sokağın birleştiği, özelle genelin bütünleştiği yer, evin sokağı, yarin nadiren de olsa göründüğü alan hani güller güneşler, hani günaydınlar güzeli hani sen
Reklam
GREKLER NE YAPMALI?
1805 yılında Koraes’in yayımlamış olduğu Bu Koşullar Altında Grekler Ne Yapmalı? - İki Grek’in Diyalogu isimli ki­tapçığı yeni kimi anlayışları da içermektedir. Altmışbir sayfalık risalenin ilk sayfasında “Venedik’te yaşayan” ve “İmparator Napolyon’un çok parlak başarılarını duyanlara” seslenmekte olduğu ve kitabın Venedik’te, Khrysippos
Boruların keskin sesi nasıl kulağını ve yüreğini yırtacak gibi oluyorsa, Aynı şekilde kıskançlık da pençelerini, bir zamanlar sahip olduğu, Ve şimdi kaybettiği, artık onun olmadığını asla aklından çıkarmayacak olan Erkeğin göğsüne geçirmektedir.
Sayfa 378Kitabı okudu
170 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.