Nazım Hikmet Ran , büyük şair.Çeşitli takma isimler kullandı hayatı boyunca.1902 de doğdu. 1914 te daha 12 yaşındayken şiirle tanıştı. Mevlevi bir şair olan dedesi Nazım Paşa nın izinden gitti. İlk şiirini 1918 de yazdı.Serbest şiir ve basamak şiirler denedi.Bu konuda da gördüğüm kadarıyla gayette başarılı oldu.1925 te Komünistlerin tutuklanmasından dolayı
Nazım Hikmet düşüncesinden dolayı 10 yıldan fazla yatarken, katillikten içeri girmiş olan koğuş arkadaşı Osman 7 sene yatmış. Düşünmek, adam öldürmekten daha kötü bir eylemmiş...
Nazım'ın Ben içeri düştüğünden beri şiirini dinlemenizi tavsiye ederim.
youtu.be/FqPOfh-dbFI
"Bazen özledim diyemezsin, "Nazım Hikmet okuyorum," dersin."
Hayatlarını okuyup araştırdığım yazarların eserlerini okumak bana daha cazip geliyor. Çünkü bence eseri anlamak, yazarı anlayabilmekten de geçiyor.
Sanırım bir sene kadar oluyor, Mavi Gözlü Dev adlı Nazım Hikmet'in Bursa ceza evindeki zamanlarını anlatan bir film izledim. Daha sonra Nazım Hikmet'in hayatı ile ilgili araştırma yaptığımı da hatırlıyorum..
Ve bir çoğunuzun bildiği üzere ben de gördüm ki; Nazım Hikmet hasret şairi. Şiirlerinde bu duyguyu çokça gözlemleyebiliyorsunuz. Özellikle son sayfalardaki şiirlerde sıkça memleket özleminden bahsetmiş. Ondan önce ki şiirlerde ise -Bursa hapishanesinde yazdıklarında- sevgiliye ve hürriyete hasret fakat yine de yaşam umudu taşıyan, geleceğin güzel günlerine inanan bir şair.
Kitabın son şiiri Nazım Hikmet'in otobiyogrofisini yazdığı şiir. Yaşamış olduğu 50-60 yıllık hayatına bir bakış, hayatında zaman zaman en yükseğe çıktığını, zaman zaman ise dibi gördüğünü bu otobiyografik şiiriyle anlatmış, kendi anılarının penceresinde gezinti yapmış.
Sizlere iyi okumalar..
youtu.be/FqPOfh-dbFI
ya da iyi dinlemeler..
Şimdi on yaşına bastı, ben içeri düştüğüm sene ana rahmine düşen çocuklar.
Ve o yılın titrek, uzun bacaklı tayları,
Rahat, geniş sağrılı birer kısrak oldu çoktan.
Fakat zeytin fidanları hala fidan, hala çocuktur.
youtu.be/FqPOfh-dbFI
.
Ben içeri düştüğümden beri
Güneşin etrafında on kere döndü dünya
Ona sorarsanız, lâfı bile edilmez
Mikroskobik bir zaman
Bana sorarsanız, on senesi ömrümün
Bir kurşun kalemim vardı
youtu.be/FqPOfh-dbFI
Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya
Ona sorarsanız: ’Lafı bile edilemez, mikroskobik bi zaman...’
Bana sorarsanız: ‘On senesi ömrümün...’
Bir kurşun kalemim vardı, ben içeri düştüğüm sene
Bir haftada yaza yaza tükeniverdi
Ona sorarsanız: ’Bütün bir hayat...’
Bana sorarsanız: ‘Adam
youtu.be/FqPOfh-dbFI
Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya
Ona sorarsanız: ’Lafı bile edilemez, mikroskopik bi zaman...’
Bana sorarsanız: ‘On senesi ömrümün...’
Bir kurşun kallemim vardı, ben içeri düştüğüm sene
Bir haftada yaza yaza tükeniverdi
Ona sorarsanız: ’Bütün bi hayat...’
Bana sorarsanız: ‘Adam sende bi
Nazım Hikmet'e olan sevgimi, saygımı, fikirlerimi değiştiren kitap oldu. Seçme şiirler olmasınında büyük etkisi var. Normalde şiir kitaplarında birkaç güzel şiir olur sonrası vasattır. Ama bu şiir kitabı çok başka bambaşka. Bildiklerimizin arasına en beğendiklerimiz şeklinde yerleşen şiirler. Okurken bir başka dinlerken bir başka. Çok başkaymış şiirde Nazım. Çok yakışmış Nazım'a şiir. Genco Erkolada sevgilelerle.
Güneşi içenlerin türküsü
youtu.be/jDevy_d7b14
Kerem gibi
youtu.be/VuhkVQlV6W8
Bir cezaevinde, tecritteki adamın mektupları
youtu.be/0SJotuxWhcE
Dünyanın en tuhaf mahluku
youtu.be/MXnItP2l0_Y
Ben içeri düştüğümden beri
youtu.be/FqPOfh-dbFI
Yaşamaya dair
youtu.be/PJFR3p7UwU0
Mavi Liman
youtu.be/9lMxKdS3uv8
Otobiyografi
youtu.be/h-6Xe97Oj6o
youtu.be/FqPOfh-dbFI
Fazıl Say’ ın müthiş orkestrasının , Genco Erkal tarafından seslendirilen Nazım Hikmet şiiriyle birleşmesi ile oluşan sanat eseri 👌🏻
youtu.be/FqPOfh-dbFI
Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya
Ona sorarsanız: ’Lafı bile edilemez, mikroskopik bi zaman...’
Bana sorarsanız: ‘On senesi ömrümün...’
Bir kurşun kallemim vardı, ben içeri düştüğüm sene
Bir haftada yaza yaza tükeniverdi
Ona sorarsanız: ’Bütün bi hayat...’
Bana sorarsanız: ‘Adam sende
Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya
Ona sorarsanız: ’Lafı bile edilemez, mikroskopik bir zaman...’
Bana sorarsanız: ‘On senesi ömrümün...’
Bir kurşun kallemim vardı, ben içeri düştüğüm sene
Bir haftada yaza yaza tükeniverdi
Ona sorarsanız: ’Bütün bir hayat...’
Bana sorarsanız: ‘Adam sen de bir iki hafta...’
.
.
.
Nazım Hikmet Ran
youtu.be/FqPOfh-dbFI