halide edip'in günün şartlarına göre idealize ettiği bir kadın olan handan'ın kendini bulma sürecini anlattığı romanı.
handan güçlü ve akıllı tasvir edilmesine rağmen, kimliğini tanımlamak için yine erkeklere ihtiyacı olmuştur. entellektüel kimliğini ve zekasını nazım'la, dişiliğini hüsnü paşa ile kanıtlamaya çalışmıştır. refik cemal'le olan ilişkisi ise ancak hafızasını kaybettiği, yani kim olduğunu unuttuğu zaman başlayabilmiştir. yaşadığı "ahlaki çöküntü" onu ölüme sürükler.
handan ve refik cemal arasındaki ilişki aslında çok naiftir. halide edip de, bu ilişkinin okuyucu tarafından kanıksanması için kitabın başından itibaren önemli ipuçları verir. refik cemal'in karısı, handan'ın kuzeni neriman'ın handan'a hayranlığı ve kocasına sürekli ondan bahsetmesi, refik cemal'in handan'dan bahsederken "sanki hep aramızda" demesi, neriman'ın kocasını entellektüel açıdan tatmin edememesi gibi şeyler refik cemal ve handan'ın iyi bir çift olacağını düşünmemize sebep olur.
olaylar, karakterlerin mektuplarıyla anlatılır. son kısımlarda ise handan'ın tahassüsleri vardır.