Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Nazlıcan Karakaya

Sabitlenmiş gönderi
Ruhu çoktan ölmüştü, geriye kalan tek şey bedenini öldürmesiydi.
Sayfa 70
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bana öyle geliyor ki bizler semptomlar üzerine çok fazla odaklanıyor ve nedenleri hakkında çok az düşünüyoruz. Çocukları yetiştirirken sadece rahat bırakılmayı ve sorun yaşamamayı, kısacası örnek bir çocuk yetiştirmeyi amaçlıyor ve böyle bir gelişim sürecinin çocuğa faydalı olup olmadığı üzerinde çok az kafa yoruyoruz.
Sayfa 170
Nazlıcan Karakaya
Bir kitabı okumayı düşünüyor
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali
8.3/10 · 170,9bin okunma
Reklam
Nazlıcan Karakaya
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Kaygı ve Endişe Çalışma Kitabı
Kaygı ve Endişe Çalışma KitabıDavid A. Clark
8/10 · 77 okunma
Fethedilecek bir durumun olmadığı yerde fatih olmak mümkün değildir.
Sayfa 167
Yukarıda bahsettiklerimiz, sıklıkla sorulan "Neden bazı insanlar hiç rüya görmez?" sorusuna yanıt olarak kabul edilebilir. Kendilerini kandırmak istemeyen insanlar vardır. Bu kişiler eylem ve mantığa güvenir, ayrıca sorunlarla yüzleşmek isterler. Rüya görseler bile onları kısa süre içerisinde unuturlar. Gördükleri rüyayı çok çabuk unuttuklarından rüya gördüklerine inanmazlar.
Sayfa 114
Şairler bile benzetmelere başvururlar, ancak bunu hoş şekilde yaparlar ve bizler de onların kullandıkları benzetmelerden ve şiirsel kıyaslamalardan hoşlanırız. Onlar bizi sıradan kelimeler kullanıldığında etkileneceğimizden daha fazla etkilemek isterler. Örneğin Homeros'un Yunan askerlerinin savaş alanında aslanlar gibi koştukları benzetmesini okurken dikkatli bir tutum içindeysek etkilenmeyiz ancak şiirsel bir havadaysak keyif alabiliriz. Yazar bizi inanılmaz bir güce sahip olduğuna inandırır. Yazarken sadece askerlerin giydiği kıyafetlerden veya taşıdığı silahlardan bahsetmiş olsaydı bunu yapamazdı.
Sayfa 113
"bir yaşam tamamen anlamsız bile olsa, yani boşa bile harcansa, bu duruma yönelik tavrımızla son anda bile anlam kazanabilir."
Sayfa 92
Reklam
320 syf.
·
Puan vermedi
Şahsen bu kitaba ön yargıyla yaklaşmıştım. Sürekli ertelediğim, "zaten bir şey katmayacak" diyerek sürekli önüne başka bir kitap koyduğum bir süreç oldu. Bunun sebebi de 2020 2021 dönemlerinde İlber Ortaylı'nın röportajını okuduğumda pek de gerçekçi bulmamamdı, bu kitabın da gerçekçilikten uzak olabileceğini düşündüm. Ama okudukça ne kadar yanıldığımı anladım, gerçeğe o kadar yakın bir kitap ki... Bir kere yapamayacağınız, yüksek bir maddi durum vs gerektirebilecek çok bir şey yok. Kitabın büyük kısmı zihinsel ve psikolojik gelişime odaklanmış. İçinde geçen önerileri yapmak, Cüceloğlu'nun söylediklerini sorgulamak insana çok şey katar bence. Ben de bu kitapta yazanları ara ara hatırlayacağıma ve sorgulayacağıma eminim. Bana hem şu an katkısı olmuş olan hem gelecekte katkı sağlayacak olan bir kitap daha kazandım. Cüceloğlunun okuduğum ilk kitabı buydu ve diğer kitaplarını da en kısa zamanda okumak istiyorum. İyi ki okumuşum.
Var mısın?
Var mısın?Doğan Cüceloğlu · Kronik Kitap Yayınları · 202126,8bin okunma
Mutluluğun kendiliğinden olması gerekir, kendiliğinden olmasına izin vermemiz gerekir. Tersine, mutluluğu ne kadar çok amaçlarsak, o kadar çok kaçırırız.
Sayfa 75
Peki nedenle sebep arasındaki fark nedir? Soğan doğradığınız zaman gözleriniz yaşarır: Gözyaşlarınızın bir nedeni vardır. Ama ağlamak için bir sebebiniz yoktur. Ama sevilen birisi ölürse, ağlamak için sebebiniz olur. Dağcılık yapıyorsanız ve 3000 metreye ulaşmışsanız, bir baskı ve kaygı duygusuyla başa çıkmak zorunda kalabilirsiniz. Bu ya bir nedenden, ya da bir sebepten kaynaklanabilir. Oksijen yetersizliği neden olabilir. Ama donanımınızın veya eğitiminizin yeterli olmadığını biliyorsanız, kaygınızın bir sebebi vardır.
Sayfa 52
Neden birlik olmak, biz olmak için her zaman bir "öteki"ye, bir dış tehdide ihtiyaç duyuyoruz? Bu tehdit oluştuğunda kolayca "biz" olabilirken; neden günlük yaşam akıp giderken her günümüzü birbirimiz için cehenneme çeviriyoruz?
Sayfa 247
356 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.