Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Durup dururken hüzünlendi, ben gözlerimi sevmiyorum dedi. Neden? Çünkü susmuyorlar. Sandım ki gözlerim hiçbir şeyi gizleyemiyor, o anda ne hissediyorsam belli ediyor demek istiyor. Aynaya baktığımda fazla konuşuyor gözlerim dedi, gözlerimi sevmiyorum,gözlerimin gördüklerini sevmiyorum. "
Sayfa 298Kitabı okudu
216 syf.
·
Puan vermedi
Gençliğinde seçim yapmak için çok erken olduğuna inanmış, şimdi ise değişmek için çok geç kaldığını düşünmüştü (s.57) aslında hepimiz öyle değil miyiz? Kafamızda plan projeler tasarlarız sonra da yarın yaparım deriz. Yarın olur bu seferde dün başlasam daha mı iyi olurdu deriz. Düne geri dönemeyeceğimizin hep farkındayız ama bu sözün arkasına
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202077,7bin okunma
Reklam
Gerilim. Oyun oynama. Tahrik etme, işkence. Onun tahakkümü. Benim boyun eğişim. ikimizin de bu rolleri sevmesi. Demek sınırları zorlamak istiyor, içten içe bunu ben de istiyorum, sınırlarımın ne kadar zorlanabileceğini öğrenmeyi, bunu yapma iznini bir tek ona verebileceğimi bilerek.
KÜRK MANTOLU MADONNA [ ALINTILAR ]
“ Nedense hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felaket geldiğini, herhangi bir sıkıntıya düştüklerini görünce bu belaları kendi başımızdan savmış gibi ferahlık duyar ve o zavallılara, sanki bize de gelebilecek belaları kendilerine çektikleri için, alaka ve merhamet göstermek isteriz. “ “ İnsanları, kendi cinslerinden biri
İş Bankası Kültür Yayınları, Maria Puder ve RaifKitabı okudu
••• Dr. İgor. “İnsanların mutluluk olasılığı ne kadar yükselirse, mutsuzlukları da o kadar artıyor demek.” •••
Sayfa 89 - Can Sanat YayınlarıKitabı okudu
420 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kaç kez itiraf edilir ki aynı günah aynı insana?
"İnsanları çaresiz bırak, iç organlarından roket yaparlar! Siz bu cümleyi okurken, bir yerlerde insanlar, ülkelerindeki savaş, açlık ve yoksulluktan kaçmak için sonu zifiri bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyor. " Bildiklerimiz insanlığa dair umutlarımızı yıkarken bilmediklerimiz bize neler yapacak? Hangi duvara çarpıp, hangi denizde
Daha
DahaHakan Günday · Doğan Kitap · 202313,7bin okunma
Reklam
Z kuşağı
Günümüzde gençlere "Z Kuşağı" denilmektedir. Ama bana sorarsanız Z Kuşağı ikiye ayrılmaktadır. Genç Z Kuşağı Yetişkin Z Kuşağı Ne demek istiyorum, hemen açıklayayım: Evet biz gençler, yetişkinlere göre farklıyız. Düşüncelerimiz, isteklerimiz, beklentilerimiz ve her şeyimiz farklı. Ama farklı olmamız Z Kuşağı olduğumuz için değil, genç olduğumuz için. Eminim ki bugünün yetişkinleri de zamanında, gençlik zamanlarında da Z Kuşağı gibiydi. Yani gençlerdi. Bir de şey demeleri yok mu: Z Kuşağı her şeyi hazır istiyor, çalışmak istemiyorlar. Dııııt yanlış, öyle bir şey yok. Olan şey ise şu: Günümüz şartıyla bir şey yapmak zor, hem maddi hem de manevi olarak zor. Sabır gerekiyor, sınırsız beklemek gerekir, para gerekiyor vs. Yetişkinler şunu istiyor, gençler başarılı olsun ve biz sadece tebrik edelim. Ama destek olalım diyen yok. İş desteğe gelince puf olunuyor. Bir de sosyal medya da çok görüyorum. Bir genç kardeşimiz çıkıyor. Tüm samimiyetiyle konuşuyor. Bu çok güzel, problem ya da sorun genç de değil. Sorun o gence yapılan yorumlar da. Şu yoruma çok kızıyorum: Allah böyle gençlerimizi arttırsın. Böyle gençler var, siz görmüyorsunuz, destek olmuyorsunuz!!! Asıl şu duayı etmeliyiz: Allah güzel gençleri görenleri arttırsın. Benim ülkemin yedi bölgesinde çok güzel gençler var ama değerlerini bilenler yok!
Bence Türk Birliği, hatta İslâm Birliği demek Türk kültürünün, İslâm ilminin birliği demektir. Daha umumi bir deyişle Türklerin aydınlanması, medeniyet yolunda ilerlemesi demektir. Biz yabancı ülkeler fethetmek değil, yerli üniversiteler açmak istiyoruz. O suretle ki Berlin'de, Viyana'da, Zürih'te, Hollanda'da "Niebelungen" efsaneleri ne tesir bırakıyorsa, "Ergenekon", "Alparslan" masalları da Tebriz'de, Bakû'da, Kazan'da, Budapeşte'de, Türkistan'da, Sibirya'da o tesiri yapmalıdır. Bunun için Almanya, Avusturya'yı, doğu İsviçre'yi istilâ etmedi ve bu ülkeler hakkında da hiçbir hırs beslemedi. Amerika ve İngiltere aynı kültüre sahip oldukları hâlde birbirlerini mahva çalışmıyorlar. Türklerin milliyetperver bir zümresi istiyor ki, medeniyet âleminde nasıl bir Latin medeniyeti, bir Anglo-Sakson terbiyesi varsa, bu medeniyet ve terbiye nasıl cihanda bir refah âmili olmuşsa, bir Türk medeniyeti, Türk kültürü de er ya da geç Doğu'da, o suretle bir terakki vasıtası olsun. Bu gayeye bizi ulaştıracak Savunma Bakanlığımız değil Milli Eğitim Bakanlığımızdır...
Bu sırada kadının “evlilik” dediğini duyuyor , “hem talihtir hem talihsizlik; hem uğurdur hem de bir lanet. Sen evlilik düşünüyorsun herhalde kızım. Kötü bir şey söyleyip aklını karıştırmak istemem. Gönlünü çalan birisi var mı?” Gönlünü çalan ha! Şu eski klişelerdeki naifliğe gel de bayılma ! Gönlünü çalan , gönül hırsızı, seni çapkın seni dönemi , ne hoş! “Nasıl hem iyi hem kötü “ diye sormadan edemiyor Zehra . Kadın acı acı gülümsüyor , ona kendi çevresinden , Anadolu’dan bir atasözüyle cevap vereceğini söylüyor ve “ağzında balı olanın götünde iğnesi olur .” Diyor. Hadi şimdi otur düşün bakalım , ne demek istiyor .
“ İnsanların mutluluk olasılığı ne kadar yükselirse, mutsuzlukları da o kadar artıyor demek. ”
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.