Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
BURUKLU HALİL KÂHA'NIN AĞIDI
Yaşa Halilim yaşa Yağlık bağladım gara gaşa Asıyorlar Halilimi Haber edin Gızılgaş'a Gavur köyü bucak bucak Güller biçtim gucak gucak Asıyorlar Halilimi
Emirle Gelen İdam Kararı
Belirttiğimiz nedenlerle,Yassıada’da verilmiş olan kararlarla,sıkıyönetim dönemlerinde verilmiş olan mahkumiyet kararlarının tümünün kalem yok addedilmesi doğrultusun da TBMM tarafından bir karar veril mesinden başka yol yoktur. Yargıla malların yenilenmesi yerine böyle bir karar ülkedeki huzursuzlukların sona ermesinde etkin olacaktır.
Sayfa 46 - AykKitabı okuyor
Reklam
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
Kampanya: Atsız Affedilmelidir! Atsız'ın hapse atılmasıyla ilgili ilk protesto bir Alman bilim adamından gelmiştir: Dr. Heinrich Georg Baum. 20 Kasım 1973'te Bon'daki Türkiye Büyükelçisi Vahit Halefoğlu'na yazdığı bir dilekçede olayı protesto ettiğini ifade ediyor, Cumhurbaşkanı'na da bir dilekçe yazdığını belirtiyor ve
Anarşi: Atsız, 12 Mart Müdahalesi'ni Öngörüyor Türkiye'de gittikçe artan sağ sol gerginliği 1968'de işgallere ve silahlı çatışmalara döndü. Deniz Gezmiş'in başlarında bulunduğu sosyalist öğrenciler 12 Haziran 1968'de İstanbul Üniversitesi merkez binasını işgal ettiler. 16 Şubat 1969'da Beyazıt Meydanı'nda çıkan
Aylık Türkçü Dergi: Ötüken 15 Ocak 1964'te Ötüken dergisinin ilk sayısı çıktı. Ötüken başlığı altında "Her Ayın On beşinde Çıkar, Fikir ve Ülkü Dergisi" ibaresi bulunuyordu. Derginin sahibi Atsız, sorumlu yazı işleri müdürü Mustafa Kayabek'ti. Ötüken doğrudan doğruya Atsız'ın sahipliğinde çıkan son dergiydi. Ölüm tarihi
Reklam
Türkçüler Derneği Ankara'da: Türkiye Milliyetçiler Birliği Genel merkezi Ankara'ya taşınan Türkçüler Derneği'nin kurultayı 30 Ağustos 1964'te Ankara Türk Ocağı'nda yapıldı. Derneğin adı "Türkiye Milliyetçiler Birliği" olarak değiştirildi. Yeni seçilen Merkez Yönetim Kurulu üyeleri şunlardı: Zeki Sofuoğlu, Hikmet
➤Kitap okumuyoruz. Sloganik, romantik şeyleri sevip onlara bağlanıyoruz. Hikayeler ile ömür tüketiyoruz. Okumayı ve araştırmayı sevmiyoruz. Bu yüzden tuzakların farkına varamıyoruz ve bizi kolayca kuşatıp yok edebiliyorlar. ➤Müslümanlar birbiriyle uğraşmayıp bir zamanlar olduğu gibi birlik olsalardı, Batı'nın bütün kiliseleri ve Ülkeleri
Lopus Yayınevi
Bedriye Atsız, Almanya'ya Gidiyor: Yağmur Atsız Almanya'ya gidişlerini şöyle anlatıyor: "1959 Yılı'nda Annem, eşi Atsız'la arasındaki şiddetli geçimsizlik dolayısıyla, zamanın Maarif Vekili (Millî Eğitimi Bakanı) ve yakın gençlik arkadaşı Tevfik İleri'den kendisini yurtdışında bir göreve tâyin etmesini ricâ etdi. O da Bonn Büyükelçiliği'ne bağlı Talebe Müfettişliği ve Kültür Ataşeliği'ne Muâvin olarak gönderdi. O sıra asıl Müfettiş, Âile Dostumuz Adnan Ötüken'di. Annem 'adam olmamız için' yanına beni ve küçük kardeşim Buğra'yı da aldı... Gidiş o gidiş..." (Yağmur Atsız 2005: 10). Atsız'ın 26 Eylül 1958'de Fahrettin Kırzıoğlu'na yazdığı mektupta ise şöyle bir kayıt var: "Bedriye ve Buğra, Almanya'dan döndüler. 18 Eylül'de, Buğra'nın mektebi başladı." (Hacaloğlu 2013: 53). Tevfik İleri'nin ikinci defa Millî Eğitim Bakanlığı 13 Nisan 1957-25 Kasım 1957'dir. Demek ki Almanya'ya gitmek için teşebbüs 1957'de yapılmış ve muhtemelen 1957 güzünde Almanya'ya gidilmiştir. Belki de başlangıçta Yağmur beraber götürülmemiş ve o ancak 1959'da annesi ile kardeşine katılmıştır. Yine de Deliorman'ın, Atsız'dan naklettiği cevabı, yıllar sonra hatırlayıp yazdığını göz önünde bulundurmak ve tırnak içinde verilen cevabın, Atsız'ın bire bir sözleri olduğunu düşünmemek gerekir.
Atsız: "Türk milliyetçiliğini satmaya ne zaman karar verdiniz?" Türkçüler hakkındaki uygulamalar Atsız'la sınırlı kalmamıştı. 10 Mayıs 1952 tarihli Cumhuriyet gazetesinin yazdığı gibi Türk Milliyetçiler Derneği hakkında da takibata geçilmişti. Çünkü dernek Atsız'ı davet ediyor ve resmî bir lisede ona konferans verdirtiyordu.
Reklam
Orkun'un Yayın Macerası ve Sonu: Orkun'da hiç aksamayan iki köşe vardı: "Orkun'dan Sesler" ve "Türkiye'nin Köy ve Kasabaları". Bunlardan birincisinde haftanın bazı haberleri çok defa mizahi bir üslupla ele alınıyor ve ayrıca 1944'e ait güldürücü hatıralara yer veriliyordu. Diğerinde çeşitli şehir,
Atsız başlangıçta dergiyle fiilen de meşgul oluyor ve yoruluyordu. 01 Ekim 1950'de Yılanlıoğlu'na yazdığı mektupta “Bu Orkun dergisi böyle giderse benim imanımı gevretecek. Bir tashîh memuru tuttuk ama daha iş kıvamına girmedi." demektedir (Hacaloğlu 2013: 43). Yine Yılanlıoğlu'na yazdığı 11 Ocak 1951 tarihli bir mektubunda ise
1940'ların Sonları ve Atsız: 1948 sonlarında Atsız, Yeni Sabah gazetesine yazılar da yazmıştır. 03 Ocak 1949'da İsmail Hakkı Yılanlıoğlu'na yazdığı mektupta şöyle diyor: ( Bu mektup, Hacaloğlu'nun Atsız'ın Mektupları kitabında yoktur.) "Ben 15 aydır Yeni Sabah gazetesine yazı yazıyorum. Haftada bir yazı koyuyor ve
1940'ların Sonları ve Atsız: 1948 sonlarında Atsız, Yeni Sabah gazetesine yazılar da yazmıştır. 03 Ocak 1949'da İsmail Hakkı Yılanlıoğlu'na yazdığı mektupta şöyle diyor: "Ben 15 aydır Yeni Sabah gazetesine yazı yazıyorum. Haftada bir yazı koyuyor ve makale başına 15 lira veriyorlar. Görüyorsun, kazancım yolunda. 20 lira
Ermenilerin, 1973 yılını takiben, Türkiye'nin dış temsilciliklerine karşı giriştikleri cinayetler ve sözde soykırım iddialarına karşı, Fransız işgali sırasında Adana ve çevresindeki Ermeni komitecilerin, Fransızlarla birlikte, Türklere karşı giriştikleri zulüm ve cinayetlerini, camileri ahır haline getirip dinî-kutsal değerlere nasıl hakaret
Abdülgani Girici (1901-1989)Kitabı okuyor
861 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.