Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
160 syf.
10/10 puan verdi
Kitabı ne kadar beğendiğimi bir kenara bırakarak içerikle alakalı hislerimi yazacağım. Türk milli karakterinin temsili gibidir Elçibey. Durmaz, sapmaz, yıkılmaz, dönmez. Her düştüğünde daha güçlü ayağa kalkmış, asla gittiği yoldan dönmemiş ve bu yolda ömrünü çürütmüştür. Azerbaycan'ın bugünkü refahını sağlamak için büyük ihtilaller yapmış, 1 yıllık iktidarında 20 yıllık devlet işi bitirmiş, inkılaplarla Azerbaycan'ı zenginleştirmiştir. Onlara kendi dillerinde konuşma imkanı vermiş, Rus ordularını ülkeden çıkartmıştır. Demokratik adamdır vesselam. Her şeyin incesini bilir, dinler, anlar öyle konuşurmuş. Herkesin gönlünde taht kurmuş olan bu yüce insan biz Türk milliyetçilerinin gözünde Başbuğ sıfatına layıktır. Çünkü zayıf bedenine karşın bir milleti komuta edecek yüreğe sahiptir. Rus emperyalizmine, İran baskına karşılık vatanını asilce savunmuştur. ''Ne Mutlu Türküm Diyene! Men Atatürk'ün askeriyem'' der de eziyetler görür, işkencelere maruz kalır yine de vatan için, Turan için diyerek tekrar başlar. İşte bu adamın önünde eğilmeli. İşte bu insana saygı duyulmalı. Baştan aşağı Türk, baştan aşağı Orta Asya'dır Ebulfez Elçibey. Mekanı uçmağ, ruhu şad olsun. Bir gün Tanrı Dağı'na anıtını dikecek, bütün Türk devletlerine ''Milli Lider Elbulfez Elçibey'i'' tanıtacağız. Enver Paşa'ların, Mustafa Kemal'lerin, Mehmed Emin Resulzade'lerin, Nihal Atsız'ların, Zeki Velidi Togan'ların Elçibey'lerin yeri doldurulamadı, doldurulamaz.
Elçibey
ElçibeyUğur Güler · ÖTÜKEN NEŞRİYAT · 200624 okunma
GURBETÇİ ŞÂİR SERVET YÜKSEL'İN DUYGU SÜZGECİNDEN SÜZÜLEN ŞİİRLER M. NİHAT MALKOÇ “Aman ha, gönül kırıp; kırılmaya değer mi? Boş şeylerin peşinde yorulmaya değer mi? Ne kaldı elimizde baharından, yazından?... Bu dünya çiçek olsa derilmeye değer mi?” (“Değer mi?”- Servet YÜKSEL) Gönül telimizi
Reklam
Hikmet Kıvılcımlı'nın tarihi Eyüp Sultan konuşması 06.01.2013 16:59 Hikmet Kıvılcımlı'nın tarihi Eyüp Sultan konuşması Türkiye'de Sosyalizm'in en büyük savunucularından Hikmet Kıvılcımlı'nın Eyüp Sultan'da yaptığı tarihi konuşma. TIMETURK / Haber Merkezi Muhterem Vatandaşlarım! Sevgili İşçi kardeşlerim!Bugün, Müslüman
Sayfa 1 - derleniş yayınlarıKitabı okudu
218 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitabın son sayfasını bu kitabı okumak isteyenler için yazıyorum ! Sınırları içinde yaşadığımız ve imkanlarından yararlandığımız ; devletli olmanın nimeti içinde olduğumuz bu devletin adı Türkiye Cumhuriyeti'dir . Bu devlet Türkiye Devletidir ve bin yıllık bir tarihi vardır . Bu devleti dünya coğrafyasında binlerce yıllık tarihi olan Türkler
Bilgi Çağında Türkçülüğün Esasları
Bilgi Çağında Türkçülüğün EsaslarıNamık Kemal Zeybek · Doğan Kitap · 201520 okunma
"Anneciğim babam Cennete gitti, neden kendini harap ediyorsun?" Daha birkaç gün önce, "burada tabutlar örtüsüz taşınıyor, şık durmuyor" diyerek Türkiye'den getirttiği yeşil bir örtüyle örterler tabutunun üzerini. Yiğit yüzlü beyazlarla, yürekleri sevgi dolu siyah incilerin birbirlerine sarılıp ağlamaları ne hazin bir manzaradır Allah'ım! Bu, belki de siyahların bir beyaz için döktükleri ilk gözyaşlarıdır. Yiğidin namazının Tanzanya'nın bir önceki cumhurbaşkanı kıldırır. Milli Savunma Bakanı saf bağlar. Okul müdürü İbrahim Bey; Koca Usta'nın ortağı ve teyze oğlu Murat Bey'e: " Okulu çok seviyordu, hep çocukların seslerini duymak istiyordu, acaba okulun bahçesindeki keşanatların altına mı gömsek mi?" der. Murat Bey'in cevabı hazırdır; "Hayatta olup bunu duysaydı yeniden ölmek isterdi, bütün hayali buydu." Yolunuz bir gün Tanzanya'nın başkenti Darüsselam'a uğrarsa Feza Türk Koleji 'nin bahçesinde dalları gibi gölgeleri de karışık olan keşanat ağaçlarının ışıklı gölgesinde yatan bir yiğit görürsünüz. Uçsuz bucaksız kızgın çölde düşen bir yiğit. İşte o Erzurumlu Hakan Usta'dır.
1254 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Sadece bir kere okuyarak Risale-i Nur'dan Sözler kitabını eleştirmek ne haddime ? Aşağıdaki konferansı okursanız şayet, Üstad ve Risale-i Nurlar hakkında genel bir bilgi edinmiş olacaksınız. Kendinize bir şans verin. Bu kitap okuduğunuz kitaplar gibi değildir. Okuyarak zaman kaybetmiş olduğunuz tüm kitaplara lanet okutur,
Sözler
SözlerBediüzzaman Said Nursî · Söz Basım Yayın · 20125,5bin okunma
Reklam
İzmir Mebusu Mahmut Esat Bey: "Günlerden beri devam etmekte olan münakaşalara ve sonu gelmeyen müzakerelere, ne inkılabın ne milletin tahammülü vardır. Vaziyet inkılabı ileri götürmek namına hükümeti düşürmekten ibaret değildir. Gidilecek yolları tayin meselesidir. Hakimiyetimilliye başka bir meseledir. Cumhuriyet, meşrutiyet, mutlakiyet, istibdat gene başka bir meseledir. Bu nesnelerin bir kısmı 'hükümet şekilleri'dir. Diğeri, milletin iradesinin infaz ve tatbikidir. Bu dört şekil içinde biz, milli hakimiyetin muhtelif şekilde tatbikini görmekteyiz. İki şeyi karıştırmamalıdır. Hakimiyetimilliyede şekil değil, ruh esastır. Türk inkılabı yükseliyor. Ancak, bu inkılabı süratle hedefine, milletçe beklenen hedefine ulaştırmak için, bir an evvel hakiki vaziyetin belirmesi lazımdır. Türk milleti ortada, demokrasi namına çekilmiş bir kılıç gibi bunu beklemektedir."
Sayfa 195Kitabı okudu
192 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazar kitabının "Son Söz" bölümünde, romanın kahramanı Madam Hermine ile Taksimde, Cihangir otelinde, 1995 yılında, Hermine 80 li yaşlarını yaşarken tanıştığını ve onun anılarından kalkarak bu kitabı oluşturduğunu beyan etmiş. Orada benim kafamdaki bir soruya da cevap veriyor. "Tarih Kitapları magazin değildir" diyor. Bu söz yerden göğe kadar doğrudur. Ama altı çizilmesi gereken husus Ulu önder Atatürk'ün hayatı da bence zaten magazin değildir. Bir tarih yatar onun yaşamının altında.Her ne kadar, özel yaşamı hakkında hala açılmayan gizemli hususlar var ise de. Onca incelemelerimde Atatürk'ün, Hermine adında Ermeni genç ve güzel bayanla yakınlığını denk gelmedim. Fakülteden, meslekten devre arkadaşım olan sayın Mesut Şenol'un, Beykent TV. de 15 haziran 2014 de Şarkıcı Furize ve Kitabın Yazarı Nehir hanım ile yaptığı bir söyleşide de ( internetten bulabilirsiniz) bu kitap hakkında bilgiler verilmekte. Bu kitabın Brodway de müzikalinin de yapıldığını söylemekte dir. Kitap anlatım dili ile, tarihsel bakışı, ve tarihin muammalı konularında ki hususları yumuşatıcı bir tarzda yaklaşımı, bakımından güzel diyebilirim. Sonun da İsmet İnönü ile Atatürk'ün yönetim tarzlarında ki milli çıkarlar hakkındaki farklı yaklaşımları hatta bu romanın ve buradaki aşkın mutlu sonla bitmemesinin sebebini İsmet Paşaya mal edilmesi Kocaman bir sorudur. İş belge ve tarihcilere kalır. Ermeni Güzel bir genç kızın platonik bir bir aşk hikayesini hemde Bir ülkenin kurucusuna olan aşkının hikayesini okumak istiyorsanız. tavsiye ederim. Ama aklınız da daima şu olmalı derim. O devir de Atatürk herkesin gönlünde yatan bir arslandı...
Gazi'nin Hüzünlü Aşığı
Gazi'nin Hüzünlü AşığıNehir Roggendorf Eyüboğlu · Diya Kitap Yayınları · 201240 okunma
ATATÜRK’ ÜN İKİ FAKİR ÖĞRENCİYİ OKUTMA ANISI Yıl 1934. O dönemde Milli Eğitim Bakanlığı Ulus’ tadır Bakan ise, Niğdeli Zeynel Abidin ÖZMEN’ dir. Bakan, makamında çalışırken kapı çalınır. Bakan gür sesiyle: – " Giriniz! " der. ATATÜRK’ ün yaverlerinden biri, yanında iki çocukla makama girerler. Bakan konuklara yer gösterir. Hoş beşten
Raki!! - Yılmaz Özdil
RAKI...! Dönülmez akşamın ufkundayız azizim...! Arap aklıyla bize akıl vermeye kalkıyorlar ama "alkol" kelimesinin kökeni bile Arapça Peki napalım? Kullanmamak lazım. Hatta, yasaklansın. Rakı ise, özbeöz Türk. "Ne malum?" derseniz. Nerede, ne zaman ve kim tarafından icat edildiği bilinmiyor. Oradan malum...! Eğer, biz
Reklam
Yıldıray Oğur
"1879'da Çarlık Rusya'sına bağlı Kazan'da doğar "Sadri Maksudi. Türk" kelimesinin yasak olduğu, "Ben kimim?" sorusunu soran Müslüman Tatarların ise önce İsmail Gaspıralı'nın Kırım'da, İstanbul Türkçesiyle çıkardığı Tercüman gazetesini, sonra da Türklüğü keşfettiği yıllardır. Kırım'dan yükselen bu Türklük aşkı,
Adı : İsa Erdoğan. Henüz 23 yaşında Sosyal Bilgiler öğretmeni .Öğretmenliğini yapmak ve hayallerini gerçekleştirmek için umutla atamayı bekleyen bir öğretmen… Tanımıyorum, görüşü ,inancı , kimliği hiç ilgilendirmiyor beni… Bıraktığı mesaj yüreğimi acıttı.Umut dağıtması gereken öğretmenin ''Hayatımın geri kalanını devam ettirmek için umudumu, ışığımı kaybettim.'' Demesi ne kadar acı bir olay. Beni ilgilendiren ülkemde yaşanan ve kronikleşen işte bu acı ve yürek yakan sorun. Öğretmen ataması yapılmadığı için intihar eden 45. öğretmenimiz. Üniversite sınavını kazanmış, onlarca vize/final sınavını geçmiş, staj/ödev ve diğer akademik çalışmaları başarıyla tamamlamış bir aydının KPSS’ yle öğretmen olup olmayacağını anlamak için Millî Eğitim Bakanlığı personeli olmaya gerek yok; sokaktaki herhangi bir vatandaş bile bunda yanlışlık olduğunu rahatlıkla anlayabilir.İntihar eden öğretmenlerimizin intihar nedenlerini gerçeklerden uzak kendince yorumlayan dönemin MEB den sorumlu Bakan Avcı: “Öğretmenler ilgi çekmek için intihar ediyor!” diyordu.Öldükten sonra ilginin kime yararı olur ki? Dilerim MEB den sorumlu yeni Bakan Dr. İsmet Yılmaz Bu intihar olaylarına gerçekçi bir bakış açısıyla yaklaşarak bir çözüm getirir. Atanamayan öğretmen yoktur, ataması yapılmayan öğretmen vardır. Öğretmenlerimiz ölmesin.Görevlerini yapmak için özlem ve sabırsızlıkla bekleyen öğretmenlerimize iş verin! Mutlu öğretmen, mutlu nesil; mutlu nesil, mutlu yarınlar ve mutlu Türkiye’ dir.
858 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.