Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Rose Yazıları
- Rose? --Efendiim. - ...(Uzun uzun bakmalar)
Yaşadığımız sorunlar karşısında hepimiz farklı tepkiler veririz. Bazılarımız üzülünce kendini yerden yere atar; ağlayarak üzüntüsünü ifade eder, üzüldüğünü belli edecek şekilde davranır. Kimimiz de donuk bir surat ifadesiyle duygularını belli etmez. Kendini hiç bir olaydan olumsuz ya da olumlu etkilenmeyen biri olarak göstermek bazılarımız için çok tutulan bir davranış biçimidir. Güçlü görünmek zorunda olmanın altında hangi neden yatıyor olursa olsun,  bu çaba kişinin kendini korumak için geliştirdiği bir savunma mekanizmasıdır aslında. Savunma mekanizmaları kişiyi zamanında korumuştur, yaşadığı sorunlarla bahsetmesini sağlamıştır. Ama sürekli savunma halinde olmak ruhsal ve fiziksel açıdan bize zarar verir. Bastırılan ve ifade edilmeyen duygular bir yerden sonra psikolojik ve ya fiziksel sorunlara neden olur. Duygularımızı göstermek, ifade etmek bizi birbirimize yakınlaştırır ve diğer insanlardan destek almamızı da sağlar. Bu durum insan olmanın sağlıklı yaşayabilmenin gereğidir.
Reklam
Neden ben yokmuşum gibi davranıyorsunuz? Neden beni yok sayarak yaşıyorsunuz? Neden beni önemsemez hareketlerde bulunup duruyorsunuz? Neden ben yokmuşum gibi… bunu sormuştum.
Sayfa 37 - Dedalus Yayınları
"Kendin için ne yapman, neden kaçınman gerektiğine, ancak kendi doğan için ne yapmanın gerekli olduğunu araştırdıktan sonra karar verebilirsin." Seneca
Sayfa 111 - Olimpos Yayınları, 4. Baskı: Ocak 2023. AnkaraKitabı okuyor
Bir Kadın Çizeceksin~MaNga
Birden duracaksın soracaksın kendine: "Neden bu düzen böyle? Neden herkes sahte?" Sonra bakacaksın, göreceksin çaren yok Devam edeceksin yalandan yaşamaya
Ey estetik! Ey sanat! Ey edebiyat ve şiir! Seni doğuran ana öze, yani dine, neden en kısa zamanda, yoz katkıların, yabancı duygu ve düşüncelerin, yanlışların pencerelerini açıyorsun? Gerekli bir özgürlüğü sömürmüş olmuyor musun?
Reklam
İtiraz ediyorum: Laik mahkemede zemzem sözcüğü kullanılamaz. :d
Apalar Meclisi toplandı; dostlar, düşmanlar bir araya geldi, hakim tokmağı masaya vurdu: - Susun! Salon derin bir sessizliğe büründü. - Davacı ayağa kalk! Şikayetin nedir?
Çok merak ettim iletileri neden kayd ediyorlar yani alıntı olsa tamam da;) biraz ilginç
Söz ikizidir görüşümün, yetersizdir kendini dizginlemede, Hep kışkırtır beni, alay ederek şöyle der; Walt, ne kadar çok şey tutuyorsun içinde, neden bırakıp rahatlamıyorsun?
Mevsim bahardı, neden yapraklarım sarardı.
Sayfa 74 - TutsakKitabı okudu
Reklam
Birini çok sevmişiz. İçimiz onunla yanmış. Uzaktan seyretmişiz. Dilimizin ucuna gelmiş bazı kelimeler, ama geri gömmüşüz onları. Israrla çıkmaya çalışan o cümleleri öldürmüşüz. Günler geçmiş. Yollar ayrılmış. Herkes kendi diyarına göçmüş. An gelmiş, saçlarımız ağarmış, belimiz bükülmüş. İşte o demlerde içimizde bir pişmanlık. Dilimizde bir keşke. “Neden söylemedim? Neden onu sevdiğimi haykırmadım?
Ayaklarım aşinaymışçasına, iki yanı ağaçlık yolda yürürken, yüreğimde bir dosta kavuşmanın heyecanı vardı. Bulmuştum işte o an, neden bu kadar çok gelmek istediğimi... O, çağırmıştı beni... ne bulacaktım bu yolun sonunda, bilmiyordum. Ama O'nda, bana dair bir şey vardı... hissediyordum!...
Uzaklardan kahkaha, haydi gül, kendine gül Kalbine girdi cüzam; çürü çürü ve dökül Yerler ağzını açmış bekliyor yutmak için Neden çırpınıyorsun ruhu avutmak için
Sayfa 67 - MAĞARALAR IVKitabı okudu
"şimdi neden sustuk ki?" demeden ve hiçbir endişeye kapılmadan susmak... Bu ne büyük bir nimettir. Zira o susmanın, sükûtun ve sessizliğin içinde ne sözler, ne sırlar, ne tınılar, ne nağmeler, ne şiirler, ne hikayeler vardır... bunu ancak akılları ve kalpleri fısıltı mesafesinde olan gerçek dostlar bilir.
Desem ki
Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır, Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor, Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini, Ormanlann en kuytusunu sende gezmekteyim, Senden kopardım çiçeklerin en solmazını, Toprakların en bereketlisini sende sürdüm, Sende tattım yemişlerin cümlesini. Desen ki sen benim için, Hava kadar lazım, Ekmek kadar mübarek, Su gibi aziz bir şeysin; Nimettensin, nimettensin! Desem ki... Inan bana sevgilim inan, Evimde şenliksin, bahçemde bahar; Ve soframda en eski şarap. Ben sende yaşıyorum, Sen bende hüküm sürmektesin. Bırak ben söyleyeyim güzelliğini, Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber. Günlerden sonra bir gün, Şayet sesimi fark edemezsen, Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden, Bil ki ölmüşüm. Fakat yine üzülme, müsterih ol; Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini, Ve neden sonra Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede, Hatırla ki mahşer günüdür Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum. Cahit Sıtkı TARANCI
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.