. . .
ŞİİR-MİİR
K/aralamalar
(Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
Ey dil hele âlemde bir âdem yoğ imiş
Vâr ise de ehl-i dile mahrem yoğ imiş
Gam çekme hakîkatde eğer ârif isen
Farz eyle ki el'ân yine âlem yoğ imiş
Nef'i
Ağyâre nigâh etmediğin nâz sanırdım
Çok lutf imiş ol âşıka ben az sanırdım
Gamzen dili rüsvâ-yı cihân eyledi
Billâh ben ol âfeti hem-râz sanırdım
Seyr eylemesem âyînede aks-i cemâlin
Hüsn ile seni meh gibi mümtâz sanırdım
Ma'mûr idügin bilmez idim böyle harâbât
Mestâneleri hâne-ber-endâz sanırdım
Sihr etdiğini senden işitdim yine Nef'î
Yoksa sözünü hep senin i'câz sanırdım
Sayar: Safahat'ın önsözünde şöyle diyor:
Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem; Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bî-zârım!
Kalp, hâlden hâle giriyor ve kalbin çevrimleri var; bu bende de böyle, sizde de böyle, Akif'te de böyle... Hepimiz karşılaştığımız olaylar karşısında hâlden hâle giriyoruz; bazen ümitsizliğe kapılıyoruz ve gönlümüz daralıyor ama etrafımızda o muhabbet halkasını kurabilirsek, bast hâliyle sıkışmış kalbimize bir ferahlık geliyor, güneş doğuyor. Nef'î'nin şöyle bir beyti vardır bu meyanda:
Çalış gamgînleri şâd etmeğe şâd olmak istersen, Sevindir kalb-i nâsı gamdan âzâd olmak istersen.
Yani mutlu olmak, gamdan azad olmak istersen kederlileri ve gamlı insanların kalbini sevindir, diyor.