Allah'ın kendilerine vermiş olduğu nimete karşılık müslümanların her birisinin ötekisini çekememesi, hasedlik etmesi hali küfrün ve tefrikanın asıllarından bir asıl ve temeldir. Nitekim Rasûlüllah (a.s.) efendimiz bu tehlikeyi Allah'a yemin ederek bildirmiş ve demiştir ki: Kesinlikle bir kalpte iman ile hased asla barınamaz, bir arada bulunamaz.> Gerçekten müslümanlar tıpkı bir cesed gibidirler. Nitekim Rasülüllah (a.s.) da bu benzetmeyi yapmıştır. Cesed esas itibariyle biri diğerini tamamlar yoksa birbirlerine hased etmezler. Çünkü vücut organlarından hiçbirisi diğer organın yerine geçmeyi istemez. Herkes yerinden razıdır. Müslümanlar nefis terbiyesi ve eğitimi noktasından böyle bir duruma ulaşmadıkları ve birbirlerini sevmedikleri sürece aralarında tefrikanın devam edeceğinden bir kuşkun olmasın.
Batı ve Doğunun yüzeysel duygusal kimliği
Batının duygusal zeka kavramından önce ortaya koyduğu soyut ölçüler, nesnel zevkleri kapsıyordu. Fakat duygusal zeka ile birlikte batıda daha önce hiç savunulmadığı şekilde erteleme duygusu ön plana çıkarıldı ve zevklere sınır konuldu. Bu da, duyguların eğitimi kavramını ortaya çıkardı. Oysa bu kavram, Doğu öğretilerinde yüzyıllardır 'nefis terbiyesi' adıyla yer almaktaydı.
Sayfa 212Kitabı okudu
Reklam
Çocuk gündüz uykusundan men edilmelidir, çünkü bu, tembelliği doğurur. Gece uykusundan men edilmez ancak serilmiş döşeklerden engellenir ki, organları sertleşsin ve nimetlere karşı sabredemeyecek derecede bedeni şişman olmasın. Bilakis çocuk yatakta, giyimde ve yemekte sertliğe alıştırılmalıdır.
Sayfa 103 - İtisam yayınlarıKitabı okudu
Nefis terbiyesi ve eğitimi sistemi iyi anlamak
Nesnelerin isimlerini bile Hz. Adem ’den öğrenmiş­tir. Şeytan şüpheye düşüp bilgi topluyor, hamleler yapıyor ve tecrübelerini insanoğlunu kullanarak ediniyor. "Şöyle bir şey yapsam ne olur acaba?" dediğinde elinin altında hep bir insan vardır. İçten yanmalı bir m otor gibi yol alırken onun gazıyla sürat yapıp duvara tosluyoruz. Fikri, bilgisi olmadığı şeyleri bir genetikçinin kulağına üflemesiyle izleyici konum una geçerek, sahneyi süsleyip olan bitene alkışlar çalıp, patlamış mısır çıtırtıları arasında notlar alıyor. Hangi /deneyim de hangi duygudaki insanların harekete ge çebileceğini iyi bildiğinden işleri zor olmuyor. Topladığı tecrübelerle bir sonraki insana daha profesyonelce gidebilecektir artık...
Çocuğa altın ile gümüş sevgisi ve bunlara tamah etmek kötülenir ve yılanlardan, akreplerden sakındırılmaktan daha fazla bunlardan sakındırılır. Çünkü altın ile gümüşün sevgisi ve onlara tamah etmek çocuklara hatta büyüklere de [yılan ve akrebin saldığı] zehirlerin hasarından daha fazla zarar vericidir.
Sayfa 104 - İtisam yayınlarıKitabı okudu
Halbuki İslam dünyası asırlar önce kültürel kod olarak duyguları tanımış ve öncelemişti. İslam dünyasının temsil ettiği değerler psikoloji bilimi adı altında batıda nüfuz etmeye başladı. Neticede batılılar keşfettikleri duyguları ambalajlayarak bize pazarladılar ne yazık ki bizler de bu değerleri yeni bulmuş gibi büyük bir hayret ve hayranlıkla kabul ettik bizdeki nefis terbiyesi 1990'lı yıllarda batıda şekillenerek duygusal zeka kavramı halinde geri döndü.
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
19 öğeden 11 ile 19 arasındakiler gösteriliyor.