Öyle bir geldin ki, dindi fırtına
Zamanıydı bir kuyuya bakmanın
Sen benim kervanım,
yolum, sabahım
Zamanıydı bu kabusu yıkmanın.
Unutmayı bekleyerek geceyi
Kim derdi ki beni o mezarlıktan
Çekip alacaksın; sonra ırmaklar
Taşır yüreğime kardelenleri
Neredeydin kalubeladan beri.
Dün gece neredeydin?"
"Çok zaman geçti, hatırlamıyorum."
"Bu gece buluşacak mıyız?"
"O kadar uzak bir istikbale dair plan yapmam."
[CASABLANCA filminden -1942]
Boromir bir an için tereddüt etti. “Hem evet, hem hayır,” diye cevap verdi ağır ağır. “Evet: Onu tepenin yukanlannda buldum ve konuştum. Doğuya gitmeyip Minas Tirith’e gelmesi için ısrar ettim. Öfkeye kapıldım ve beni bırakip gitti. Yok oldu. Masallarda duyardım, ama böyle bir şeyi ilk defa görüyorum. Yüzük’ü takmış olmalı. Bir daha onu bulamadım. Sizin yanınıza döner diye düşünmüştüm.”
“Bütün söyleyeceklerin bu kadar mı?” dedi Aragom, Boromir’e dikkatle ve sertçe bakarak.
“Evet,” diye cevap verdi Boromir. “Henüz başka bir şey söylemiyeceğim.”
Öyle bir geldin ki, dindi fırtına
Zamanıydı bir kuyuya bakmanın
Sen benim kervanım,
yolum, sabahım
Zamanıydı bu kabusu yıkmanın.
Unutmayı bekleyerek geceyi
Kim derdi ki beni o mezarlıktan
Çekip alacaksın; sonra ırmaklar
Taşır yüreğime kardelenleri
Neredeydin kalubeladan beri.
Nurullah Genç