Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Neşe Bilgen

Neşe Bilgen
@neseblgnn
kalpten kalbe bir yolun yolcusu
200 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Şermin Yaşar ve çocuksu bir samimiyetle, 8 yaşındaki bir kız çocuğunun ağzından yazdığı sayfalar. Bu sayfaları okudukça büyüdüğünüzü görüp kitaptaki büyükler oluyorsunuz, geçmişinize dönüp küçüklüğünüzle sohbete başlıyorsunuz. Çocuk kitaplarından öğreneceğimiz ne çok şey varmış diyorsunuz. Bir çocuğun hayallerinin bugünün gerçekleri olduğunu ama bu hayallerin büyüklerin kısıtlamalarına takılıp kaldığını görüyorsunuz. Çocukların duygu dünyasına doğru bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Bu yolculukta büyürken yitirdiğiniz merakınızı özlüyorsunuz. Çocukları düşünmeye, yeni bir şeyler keşfetmeye yöneltebilecek eğlenceli bir yolculuk olduğunu ama kitapta yer alan ve büyüklerin söylediği bazı sözcükler olmasaydı(edepsiz, terbiyesiz vs.) çok daha eğlenceli olabileceğini söyleyebilirim. Çokça düşündüren ve güldüren bu yolculukta herkese keyifli okumalar diliyorum.
Dedemin Bakkalı
Dedemin BakkalıŞermin Yaşar · Taze Kitap · 20189,4bin okunma
Reklam
304 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Kapılar vardır göz ve duyulara açılır, kapılar vardır zihne açılır ve kapılar vardır gönle açılır." (s.25) Yazarı, eğitim aldığım bir akademideki söyleşisinde tanıdım. Uzun zamandır aklımdaydı kitabını alıp okumak ama bir türlü denk gelemiyordum. Durakta beklerken otobüsün gelmesine 10 dakika kadar kaldığını görünce beklemek yerine durağın arkasındaki kitapçıya girip kitaplara bakmak istedim. İşte o kapı, diğer kapıların açılmasına aracı olmuş oldu. Kitapçıda dolaşırken rafların arasında kapağıyla bu kitap dikkatimi çekmiş, adından önce kapağındaki sınıf gözüme çarpmıştı. Kısa sürede kitabı alıp çıkmış ve daha o gün yarısını okumuştum. Öğretmenlikle yeni yeni tanışmaya başlamış birisi olarak daha çok kez okuyacağıma da eminim. İşte böylece bazı denk gelişlerin anlamının o anda saklı olduğunu bir kere daha öğrenmiş oldum. Kitabı okudukça bir kez daha “İyi ki” dedim. Yaşadığım günlerin en güzel iyi kilerinin bu mesleğin içinde biriktiğini fark ettim. Her şeyden önce “sevme”nin geldiğini, öğretmen olmanın bir meslekten çok daha fazlası olduğunu, fakültelerden öğretmenlik yapmak için diploma aldığımızı, olmak için ise bazılarımız yolu adımladığını bazılarının yapmakla kaldığını bir kez daha hatırlamış oldum. Olma yolundaki adımlarımızın hiç durmaması ve nice kalplere dokunabilmek umuduyla. Keyifli okumalar.
İyi Dersler Öğretmenim
İyi Dersler ÖğretmenimMuhammet Yılmaz · Dem Yayınları · 201735 okunma
136 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Hayatın, Yaşayanlarına Bağıran Sayfaları...
“Hayatı, bir kitap okur gibi geriye yaslanıp okuyamazsın” diyen
Tarık Tufan
Tarık Tufan
'dan “Hayatın tamamını değil belki ama uzunca bir sürecini okuma yolculuğu” diyerek başlayabilirim yazıma. Sayfaları çevirdikçe; hayatın sorunlarının, kayıplarının, sarsıntılarının acınasılığı ile karşılaşacaksınız. Bir kent ne kadar yük olabilirse o kadar yük olacak ve tüm bunların derinliğinde kaybolacaksınız. Bu karşılaşmalara ve kayboluşlara; arayışların, çabaların, yorgunlukların, yanılgıların ve sonra düşlerin düşüşlerinin yolculuğu da diyebiliriz. Kekeleyen bir çocuğun sıkıntılarını anlatmasının zorluğu ile anlatmış tüm bunları. Bazıları tekrarlı ve bazıları da yarım… Radyo programı sunucusunun insanların iç dünyasını sunumu ve “Artık bırak beni” lerine “Ben senden başkası değilim” yanıtını veren iç sesiyle kavgaları eşliğinde. Üç ana bölümünün başlığı ile özetliyor aslında tüm bu sözlerimi: - Hala nefes alıp verebiliyorsam hayatta bir şeyleri değiştirebilme şansım var demektir - Hala nefes alıp verebiliyorum - Hayatta bazı şeyleri değiştiremem İşte umudun, iç benliğin yitirilişine yolculuğu…
Kekeme Çocuklar Korosu
Kekeme Çocuklar KorosuTarık Tufan · Profil Yayınları · 20196,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Okumaktan çok sayfaların içindekileri yaşadığım bir yolculuktan merhaba. Nasıl bittiğini anlamadığım bu yolculuk sonunda duygusal olmanın beraberinde getirdiği şartı uygulayarak göz yaşlarımı sildim ve başladım bu satırları yazmaya (itiraf etmeliyim ki ilk kez bir incelemeye başlarken bu kadar zorlanıyorum). August Pullman, mucize karakterimiz
Mucize
MucizeR. J. Palacio · Pegasus Yayınları · 201613,3bin okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Yaşadıklarından öğrendiği çok şey var.
Frankl’ı “
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam Arayışı
” kitabı ile tanıdım. Yazardan okuduğum ikinci kitap bu oldu. İki kitabına da konu olan “anlam arayışı” yaşamında edindiği tecrübelerin bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Toplama kamplarındaki zulmü ve acıyı, arayışın peşinden gelen umutla karşılıyor. Belki de bu yüzden anlama acıyla ve korkuların üzerine yürüyerek
Duyulmayan Anlam Çığlığı
Duyulmayan Anlam ÇığlığıViktor E. Frankl · Totem Yayınları · 2018651 okunma
Reklam
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Halide Nusret Zorlutuna
Halide Nusret Zorlutuna
; öğretmenlik anılarını, deneyimlerini ve öğrencilerini bu satırlar aracılığıyla bizlerle buluşturuyor. Hatıralarından yola çıkarak; öğretmenlere ve benim gibi öğretmen adaylarına meslek hayatında dikkat etmesi gerekenleri, bir öğretmende bulunması gereken vasıfları bizlere sunuyor. Bu yolda adımlayan bir öğrenci olarak meslek hayatına başlamadan önce 'Onun Küçük Dostları' ile ve yazarla tanıştığım için kendimi şanslı hissediyorum. “Tanrı’nın bu meslek için yaratmış olduğu kahramanlardır ki, bütün bir gençliği, bütün bir ömrü bu yolda harcarlar, harcayabilirler.” sözüyle öğretmenliğin sadece bir meslek değil yaşam biçimi olduğunu dile getiriyor. İyi bir öğretmen olmak için daha doğrusu ‘gerçekten’ bir öğretmen olmak için gerekli olan ilk şeyin sevgi ve şefkat olduğunu kitap içerisinde sık sık belirtiyor. Evet sevgi dolu ve sıcacık yürekli bir öğretmenmiş ama kusursuz değilmiş, yanılmaları ve yanlışları elbette olmuş. Onun da kendisine kızdığı gibi ben de okurken yer yer biraz kızıp çokça hüzünlenmiş bulundum. Tabi kızgınlığım sadece öğretmenimize değil, unutma beni çiçekleriyle umutlar yeşertip unutup giden öğrencilerine de. Hayat, bu mesleğe gönülden bağlı öğretmenlerimizi şimdisinde ve geleceğinde güzel dilekleriyle anacak öğrencilerle karşılaştırsın. Sevginiz ve şefkatiniz içinizden hiç eksilmesin inşAllah.
Benim Küçük Dostlarım
Benim Küçük DostlarımHalide Nusret Zorlutuna · Panama Yayıncılık · 20183,364 okunma
288 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Dinlemeyi bilenler için kalpten kalbe ne çok yol var diyor yazar. Düşünenleri de ben ekliyorum bu cümleye ve kitap hakkındaki düşüncelerimle sizlere iyi yolculuklar diliyorum. Kitap; toplumsal ve ruhsal muhatap olduğumuz birçok konuyu içeriyor, olağan problemlerin kapısını bizlere açıyor. Belki birçoğu üzerinde düşündüğümüz, farkında olduğumuz sorunlar olabilir. Bunları bir de Kemal Sayar gözüyle görmüş olmak, onun iyimser bakış açısıyla sorunları irdelemek isterseniz eğer okumanızı tavsiye ederim. Kişisel gelişim, psikoloji türü kitapları okuyan biriyseniz kitap içeriği size sıradan gelebilir. Nitekim bende öyle oldu. İçeriği bu bayağılıktan kurtaran şeyin yazarın kaleminin sanatla harmanlamış ve edebi bir nitelik taşıyor olması olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda alıntılarla anlatımını derinleştirerek birçok kitaba ve yazara yer vermesi adeta bir “
Kemal Sayar
Kemal Sayar
” öneri listesini bizlere sunuyor. Bu kitabı okumak sizleri çoğu zaman kendi iç aleminize ara ara da dünyevi bir yolcuğa çıkaracak ve düşündürecektir. Onun iyimserliği sizleri yaşamın telaşesinden uzaklaştırıp soluklanmanız için bir durak olacaktır. Biraz yağmurun kimseyi incitmeyeceği gibi günümüz problemlerini başka bir göz özelinde görmek de kimseyi incitmese gerek.
Biraz Yağmur Kimseyi İncitmez
Biraz Yağmur Kimseyi İncitmezKemal Sayar · Timaş Yayınları · 20221,925 okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Duygu denilince aklınıza ne geliyor? Birçoğunuzun bu soruya verdiği cevapları bu kitapta bulabilirsiniz. İnsan hayatında yer alan birçok duyguya ev sahipliği yapan bir öykü kitabı. Kendinizden, arkadaşınızdan, komşunuzdan bir parça bulabileceğiniz; istemsizce öykü karekterlerini çevrenizdeki insanlarla bağdaşlaştıracağınız kadar da gerçekten, sizden bir kitap. Öyküleri okurken yeri geliyor hüzünleniyor, yeri geliyor buruk bir tebessüm beliriyor yüzünüzde ama çoğu zaman iğne iplikle dikilemeyecek yaralarınızı görüveriyorsunuz. Başlıyorsunuz
Şermin Yaşar
Şermin Yaşar
ile terziliğe. Adınız değişiyor bazen geçmişten kaçmak için, ölümleri sıralarken buluyorsunuz kendinizi. Ali öğretmenden Ömer’e akan bir gerçekliği okuyorsunuz. Okurken biraz da içinize akan göz yaşlarınız eşlik ediyor size. Ne dertler varmış be diyorsunuz, Ayşen’in başını okşamak ona sarılmak istiyorsunuz o sırada tabi. Sevgiyi, geçen kırk günde geçmeyen yangınıyla anlatırken üflemek istiyorsunuz o mumları. İşte böyle, her öyküsünde elinizi ve yüreğinizi içine hapseden bir kitap olmayı başarıyor yani. Eğer ki gözyaşlarınız akmak için hazırda bekliyorsa, okuma süreciniz biraz yaşlı olabilir benden söylemesi.
Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu
Göçüp Gidenler KoleksiyoncusuŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20188,9bin okunma
246 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Yavaşlayın, soluklanın. Bu dünyadan bir kere geçeceksiniz...
Kitabın konusunu bilmem ama işlevinin bir ayna olduğunu söyleyebilirim. 21. YYda yaşam nedir sorusunun cevabı bu kitapta toplanmış durumda. Hız çağı diyerek göz açıp kapayıncaya kadar giden ömrümüzü anlatıyor yazar burada. Nefes aldığında havayı değil de gökyüzünü soluyanlar için yaşlılığın uzak, nefes alış verişinden bir haber insanlar için ise yarından daha da yakın olduğunu söylüyor bizlere. Kitapta; arabalardan ve getirdiği hızsal sorunlardan, aileden, teknolojiden, ilaçlardan ve sağlıktan, iletişimden ve beden dilinden, kötülükten, yeterlikten ve istekten, duygulardan ve içsel hesaplaşmalara, aile ve ebeveynliğe kadar birçok konuya değinerek bizlere bu çağdan uzaklaşın ve yaşamın tadını çıkarın diyor. Belki bir çoğumuzun yüzeysel olarak farkında olduğu problemlerin iç yüzlerini bizlere sunarak artık dur diyor, dur ve nefes al dur ve koşmadan yürüyerek ilerle. Koştukça daha çok yorulacaksın ve dinlenmek için zaten zaman harcayacaksın o halde neden koşuyorsun ve zaman kazanacağım diye bedenine bu acıyı çektiriyorsun? Belki bir çoğumuz bunun farkında değildik ama evet hızlandıkça daha da yavaşlıyoruz aslında. Duygusal olarak, enerji olarak, bakış olarak yavaşlıyoruz. Daha da kötüsü sağlık olarak, gelecek olarak yavaşlıyoruz. Belki bu bahsedilenler bizlerde bir ışık yakmadı çünkü zaten farkında olduğumuz şeylerdi ama okudukça farkındalığı arttıran bir kitap , yavaşlayarak okunursa bu farkındalığı işleyen bir kitap. Okumayı düşünenler varsa eğer kalemlerinizi mutlaka hazırlayın. Çünkü elinizde kaleminizle,bol not almalı bol paragraf çizmeli bir okuma sizi bekliyor. Şimdiden keyifli okumalar.
Yavaşla
YavaşlaKemal Sayar · Kapı Yayınları · 20209,4bin okunma
128 syf.
10/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
İslam Deklarasyonu, yani bildirisi. Bu bildiri 70’li yıllarda bağımsızlık mücadelesi içinde olan Bosna’da yazılmış, başta Yugoslavya ve Bosna Hersek olmak üzere ülke içinde ve dışında büyük yankı uyandırmıştır. İnşallah şu an uyuyanları da uyandırmaya devam edecektir. Kitap; Gayemiz: Müslümanların İslamlaştırılması Sloganımız: İnanmak ve
İslam Deklarasyonu
İslam DeklarasyonuAliya İzzetbegoviç · Ketebe Yayınları · 20197,6bin okunma
Reklam
240 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabımız, öğretmen-aile-öğrenci-sistem-ülke kültürü başlıklı 5 bölümden oluşmaktadır. O kadar sıcak bir sohbet havası içinde yazılmış ki ne zaman bitti anlayamıyorsunuz. Eğitim sistemimizin sistemsizliğinin vurgulandığı, yaşanmış hayat hikayeleri, sayısal veriler ve çok güzel mesajlar içeren "mutlaka okunmalı" dediğim bir kitap oldu bu kitap. Bu kitabı ülkedeki eğitim fakültelerinde öğretim görmeye başlayan binlerce öğrenciye ilk ders niteliğinde okutmak lazım. Öğrenci sormalı kendine "Ben gerçekten bir öğretmen olabilir miyim?" diye. Yoksa fen öğretmenini sevdiği için her yerde sarı, buruşuk, yeşil bezelyeler görüp; türkçe öğretmenini sevmediği için Nazım Hikmet'i "Fuzuli" gören gençler yetişir de önüne geçemeyiz. Ahmet Şerif İzgören'in sayfalar arasına serpiştirdiği yaşanmış olaylarla içinize işleyecek olan bu kitabı sadece öğretmenler değil her bireyin okuması gerekiyor. Her birey; okumalı, anlamalı, o mesajları almalı, yaşamında uygulamalı. Lafta kalmasın, okuyup geçilmesin, sindirilsin, anlaşılsın, gerekirse tekrar tekrar o sayfalara dönülsün. Son söze gelindiğinde gözler dolu dolu bir veda yaşansın. Şimdiden keyifli okumalar :)
Masallarda Bir Peri Çıkar Karşınıza Gerçek Hayatta Öğretmen
Masallarda Bir Peri Çıkar Karşınıza Gerçek Hayatta ÖğretmenAhmet Şerif İzgören · Elma Yayınevi · 20192,291 okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Kitabımız mahkum olan annesiyle birlikte kafes olarak adlandırdığı hapishanede kalan Barış'ın oradan ayrılmış olan İnci'ye yazdığı mektuplardan oluşuyor. Her biri çocuk yüreğinin saflığını yansıtan mektuplar... Adınızı bir süreliğine İnci olarak düşünürseniz mektupları okudukça biraz ağlayıp biraz gülebilirsiniz. Her ne kadar bu mektuplar parmaklıklara takılsa da siz okurken elinize ulaşmış gibi yapın olur mu? Bu sayede Barış'ın yürek çarpıntılarını hissedebilirsiniz. Sahiden nasıl çarpıyor yüreğimiz biliyor muyuz, Barış'ın dediği gibi göğsümüzde tencereler mi tıngırdıyordu? Kitabı okuyana kadar belki hayır ama şu an bir değil birden çok tencereyi tıngırdatıyorum göğsümde. Kısacık ama yüreğinize işleyen bir kitap olmayı başarmış.Zaten anlatıcının çocuk olduğu kitaplarda bunları hissetmek zor olmuyor tıpkı Şeker Portakalı, Çizgili Pijamalı Çocuk gibi. Belki sabaha kadar her bir cümlesi hakkında konuşabilirim ama hissedilenlerle cümle kuramıyor olmak üzüyor beni. Sadece okumakta gecikmeyin, mutlaka okuyun diyebilir hayatınızın bir yerinde Barış'ın sevgi dolu yüreğine yer verin isterim. Şimdiden keyifli okumalar...
Uçurtmayı Vurmasınlar
Uçurtmayı VurmasınlarFeride Çiçekoğlu · Can Yayınları · 202211,8bin okunma
159 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
"Kalbim kızgın demirle dağlanarak duygusunu kaybetmiş gibi hiçbir şey hissetmiyorum." Reşat Nuri ve yine nahif kaleminden dökülen sayfalar arasında kaybolan ben... Kitabımızın baş kahramanları Mürşit Efendi ve başarılı fakat acımasız olan kızı Zehra öğretmen. Zehra, tıpkı ablası gibi babasını sevmekten yoksun büyütülmüş bir kız. Mürşit Efendi, saflığını enayilik olarak gören eşi ve kayınvalidesinin gazabına uğramış bir memur. Kitabı 3 bölüme ayırdım: Zehra'nın öğretmenlik hayatıyla başlayan babasının defterini okuyarak devam eden ve onunla birlikte bizleride ağlatarak sonlanan üç bölüm. Kitap başlı başına adını yansıtıyor, Mürşit Efendiye acıdığımız sayfalarla sonlanıyor. Fakat Mürşit Efendiden çok Zehra öğretmenin halini düşünmeden edemiyorum. Kitap bitmiş olabilir ama şu an ne yapıyor, nasıl bir vicdan azabıyla baş başa kalmış durumda, geriye dönüp geçirdiği yılları nasıl anımsıyor, nasıl hayatına devam ediyor acaba? Zehra'nın bir anı defteri de benim elime geçsin, biraz da ona hikayenin başındaki acımasızlığı aşılayan olaylara tanıklık edeyim isterdim. Hikayeyi kafamda devam ettirmeye giderken sizleri yalan üzerine kurulmuş bir yaşam süren Mürşit Efendi ve Zehra'nın hayatıyla baş başa bırakıyorum.
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202139,2bin okunma
410 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Yazarın ilk iki kitabını bir solukta okuyup sevmiş aynı heyecanla kitaba başlayıp hayal kırıklığı ile bitirmiş bulunmaktayım. Fakat dev masalının anlatıldığı ve karşılama niteliğindeki giriş kısmını tekrar tekrar okuyacağımı düşünüyorum. Kitap neredeyse 60 70 yıllık bir zaman dilimini olaylar ve kişiler arasındaki bağlantıyı koparmadan anlatıyor. Kitaba başladığınızda bir değil birden çok hikayeyi okumuş gibi olacaksınız. İki kardeşin ayrılığı ile başlayıp yakın veya uzak bağlantılarının bulunduğu birden çok kişinin hikayesini anlatıyor bizlere. Fakat bir çok hikaye askıda kalıyor, sonu gelmiyor. Neyi nereye bağlayacak diye beklerken kitabın bittiğine şahit oluyorsunuz. Keşke biraz daha uzun olsaydı Abdullah'ın duygularını yansıtsaydı, yarım kalan hikayeler tamamlansaydı ya da bu kadar uzun olmasaydı yan karakterlerin hayatıyla bizleri tanıştırmasaydı diye düşünmedim değil. Her ne kadar karışık bir olay örgüsü ve çok karakteri barındırsa da okuyucuyu içine çeken bir kitap olmayı başarmış. Her bölüm farklı hikayeler, farklı duygular, farklı yolculuklar... Uzun ve yorucu olabilir ama yine de okumaya değer diye düşünüyorum. Keyifli okumalar.
Ve Dağlar Yankılandı
Ve Dağlar YankılandıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 202234,7bin okunma
92 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Eğer akıcı, sürükleyici, anlam kapalılığı olmayan bir yapıt istiyorsanız Şule Gürbüz size göre değildir. Onun kelimelerinin yan yana gelerek oluşturdukları anlamlar birden çok yola çıkabilir, sizi çıkmaza sokabilir. Bu kitabı 18 yaşında yazmış olduğuna inanmak zor gelebilir. Bir kaç sayfası tek cümleden oluşan, sayfa sayısı oldukça az olan bu kitabın arka kapağına ulaşmak hiç de uzun sürmüyor fakat içinden çıkmak epey uzun sürecek gibi gözüküyor. İçi; vurucu, anlaması ve anlamlandırması oldukça zor cümlelerle dolu. Bilinç akımının en güzel tasvirlerinden birinin yapıldığı birbirinden ayrık olayların anlatıldığı bu kitabı okurken kaleminiz elinizden düşmeyecektir diye düşünüyor, bu eseri okuyacak olanlara derin anlam yolculuğunda başarılar diliyorum.
Kambur
KamburŞule Gürbüz · İletişim Yayıncılık · 20196,1bin okunma
72 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İncelememin kitaptan ziyade Didem Madak'ı içerdiğini belirtmek isterim. Didem Madak; 40 yıllık ömründe yazdıklarıyla bir hüzün bulutu gibi üzerimizden geçip, mutsuzlukların elinden tutup, izlerini takibe sürükleyen şair. Sen ruhunun dağılışını kalbinin bir plak gibi çevrilmesiyle simgelemişsin, kimse bilmiyor seni ama herkes biliyor. "Siz aşktan n'anlarsınız bayım" dizelerin dillerde ama kimse bilmiyor ruhunun kanaya kanaya o dizeleri yazıya döktüğünü, kimse bilmiyor kendisine annesizlikten şair olmuş dendiğini. Sen canının "ölüsünü şiirle yıkamış" bir kadınsın onu ne zaman özlesen bir şiir yazmışsın. Senden daha çok var sanmışsın, sen dizelerini noktalayınca olmadığını anlamayı bize bırakmışsın.Acılarını nahif 'ah' larıyla dillendirmiş her bir 'ah'ına hüzünlü bir kalp çarpıntısı çalmışsın. 13 yaşındaki acını, 3 yaşındaki kızına "cehaletimden şair oldum, annesizlikten. Sen sakın şair olma" diyerek teslim ettin. Kızına mektubunda, bir sonbahar ağacı gibi hissettiğini yazmışsın, dökülen her yaprağınla bir 'ah' dökülmüş dilinden, her dizenle derin bir 'ah' çektirmişsin bizlere. Füsunlarına doyamadan gittin bu dünyadan 'ah'ların şairi, şiirlerine doyuramadan bıraktın bizleri. "Ama yazgısını yaldızlı çokomel kağıtları gibi Tırnaklarıyla düzeltemiyor insan" değil mi?
Grapon Kâğıtları
Grapon KâğıtlarıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 201214bin okunma
Reklam
158 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Gururuna sıkı sıkıya bağlı, karın tokluğuna yaşam savaşı veren, bir kaç metalik uğruna gece gündüz demeden ilham peşinde koşup makaleler, gazete yazıları yazan bir kahraman; Ve bu kahramanımızın iç dünyasına, kararsızlıklarına, içsel çatışmalarına, inişli çıkışlı duygu durumlarına bizleri misafir eden yazarımız. Açlık, Knut Hamsun'ın yayınlanan ilk ve aynı zamanda nobel edebiyat ödülünü kendisine kazandıran yarı otobiyografik olarak bilinen romanıdır.Kitap boyunca açlığı resmen yaşıyor, açlık mücadelesinin içinde buluyorsunuz kendinizi. Bu hissiyatın kitabın son sayfası ile biteceğini düşünüyor ama aslında hayatın gerçekliğiyle yüzleşiyorsunuz. Çünkü bitmiyor. Bir insanın 3 günlük açlığını parmaklarını ısırarak bastırmaya çalışmasına, talaş parçası yiyerek "bir kaç saat daha idare edebilirim" düşüncelerine tanıklık edince ve bunların kitabı kapatınca içinde kalmayacağı gerçeğiyle yüzleşince aksine her şey yeni başlıyor. Açlık, kurgulanmış bir eser değil. Açlığın insan üzerindeki psikolojik ve fiziksel her türlü etkisinin en derin tasvirlerinin yapıldığı hayatın en büyük gerçekliklerinden birisinin yansıtıldığı bir eser. Biz kitabın son sayfasını kapatıp vedalaşırken isimsiz kahramınımızda bir gemiyle yeni hayatına doğru yola çıkıyor... Kitabı okumanızı tavsiye ediyor, empatili okumalar diliyorum.
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Varlık Yayınları · 201727,8bin okunma
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Çalıkuşu'm. Bu zamana kadar dizisini izlediğim için ertelediğim kitap şu an başucu kitabım olmuş durumda. İçimdeki sevgiyi katlayıp, bir an önce mezun olmalıyım, çocuklarıma kavuşmalıyım dedirtti bana. Roman duygusal bir dille kaleme alınıyor, Anadolu insanının sıkıntıları, toplumsal sorunları Feride öğretmenimizin karşılaştığı olaylarla bizlere sunuluyor. Reşat Nuri o kadar nahif bir dille, ince bir ruhla, kadın kalbinin yaşadığı çaresizliği, hayal kırıklığını, kimsesizliği ele alıyor ki duygulanmamak, Çalıkuşu ile birlikte hüzünlenmemek imkansızlaşıyor. Çok gezmiş, çok görmüş, yaşından çok yaşantısıyla bizlere büyüklüğünü hissettirmiş bir genç kızın hikayesi var karşımızda. Yaşam onu sonbaharda savrulan bir yaprak misali oradan oraya savurmuş, kimsesiz tek başına ayakta durmasını öğretmiş, insanları tanıma fırsatı vermiştir. Bu tanıklığa şahit olmak, onunla birlikte bazı gerçeklerle yüzleşmek, yaşadıklarını yaşamak tarifi imkansız bir tecrübeydi benim için. Ertelenmeden okunması gereken bir kitap diyor ve beni en çok etkileyen alıntıyı bırakıp okumalarıma devam etmeye gidiyorum. Keyifli okumalar :) "Küçük bir mektebim olacak. Baştan başa çiçeklerle donatacağım. Çocuklarım, bir alay çocuğum olacak." ️
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019101,6bin okunma