Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

neşlik

neşlik
@neslikk
BEÜ YL
Tatvan
20 Kasım
89 okur puanı
Ağustos 2018 tarihinde katıldı
180 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bilhassa bekar gençlerin, ardından yuvasının olduğundan daha huzurlu olmasını isteyen evli çiftlerin muhakkak okumaları gereken bir kitap. Tüm herkese samimiyetle tavsiye ederim.
Evlilik Ahlakı
Evlilik AhlakıMuhammed Emin Yıldırım · Siyer Yayınları · 20194,281 okunma
Reklam
64 syf.
·
Puan vermedi
·
16 saatte okudu
Yaşlı ve ağır hareket eden, Tanrı tarafından insanları 'rahatsız etmek(!)' için gönderilmiş bir adamsınız. Belki de "asil bir savaş atını rahatsız eden bir at sineği." İnsanları sorularla sıkıştırarak onları doğru olana yönlendirmeye çalışıyorsunuz. Doğru olanı yapmak her zaman kolay olmuyor. Sokrates için de kolay olmadı. Zira her dönemde doğruya düşmanlık eden bir kötü vardır. Melethos işte bu kötü idi. "Zaten kırılmış bir Sokrates'im" demesine aldırmadı kimse. "Zaten doğa, görevini yerine getirecekti; biraz daha sabretmiş olsaydınız" dedi, yine dinlemediler. Bunu ölümden korktuğu için söylemedi. Hiçbir zaman fikirlerini cesurca söylemekten geri durmadı, birçoğumuzun yapamadığı şeyi yani. Ayrıca hayatının her alanında o "kötü"lere lafını esirgemekten de çekinmedi, tıpkı dar ağacına giderken söylediği şu son söz gibi; "Ve ayrılık saati nihayet geldi çattı, dostlarım, yollarımız burada ayrılıyor; siz yaşayacaksınız, bense öleceğim. Acaba bunlardan hangisi daha iyidir, bunu yalnızca Tanrı bilir." Veya tutuklanınca karısının "Sokrates, Sokrates, ben senin haksız yere tutuklandığını biliyorum!" demesinin üzerine Sokrates'in "İyi ya, ya haklı yere tutuklansaydım?!" diye cevap vererek muhtemelen muzır bir gülüş ve ufak bir göz kırpması olayı gibi. :) Belki de ne gülümsedi, ne de göz kırptı. Zira evlilik hayatı da ekonomik hayatı gibi sıfırın altında idi.
Sokrates'in Savunması
Sokrates'in SavunmasıPlaton (Eflatun) · Panama Yayıncılık · 201852,7bin okunma
270 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Psikoloji kategorisinde okuduğum ikinci kitap olan
İçimizdeki Biz
İçimizdeki Biz
bana birçok şey kattı. Toplumumuzda eksik olan büyük bir konuya değinmiş Sayın
Doğan Cüceloğlu
Doğan Cüceloğlu
. Konuya bu kadar ayrıntılı olarak değindiği ve zihin dünyamıza kattığı bilinç sebebiyle kendisine şükranlarımı sunuyorum. BİZ ne demektir? "Sen varsın, ben varım. Senin fikirlerin benim için önemli. Düşüncelerini benimle paylaşmandan mutluluk duyuyorum. Ortada bir sorun olduğu zaman bunu beraber aşabiliriz" bilincidir BİZ Bilinci. Hayatın her alanına değinen Cüceloğlu, içimizde var olmayan fakat olması en elzem olan BİZ Bilincini çok güzel bir üslup ile bizlere sunmakta. Aile içerisinde, iş yerinde ve tüm alanlarda BİZ Bilinci ile hareket etmenin bize neler katacağını görmekteyiz. En temelde bir insanın vizyon geliştirmesi, gelecekte yaratmak istediğinin, hayalinde temsilini kurması gerekir. Vizyon varsa, misyon vardır. Kitabın muhatabı belli bir yere kadar aslında herkese hitap ediyor. Çocuğundan yaşlısına kadar herkesin rahatlıkla anlayabileceği sade bir dil kullanılmış. Ancak genel olarak bakacak olursak kitap daha çok fabrika, şirket, firma vb. işyerlerinde çalışan işçi ve bu işyerlerinin yöneticilerini ilgilendirecek bir muhtevaya sahip. Ancak yine de bu bölümlerde de bana kattığı çok şey oldu. İnsanlara karşı "sen şöylesin, ben böyleyim" gibi sen - ben anlayışının hâkim olduğu bir üslup yerine biz bilinci içerisinde yaklaşılması gerektiğini güzel bir şekilde ele almış yazarımız.
İçimizdeki Biz
İçimizdeki BizDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 20172,392 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
160 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Huzursuzluk, yalnızca bir roman değil. Bir seyahatname, bir roman, bir din bilgisi kitabı, bir hayat kitabı. Adıyla o kadar uyumlu bir kurgusu var ki olayları okudukça insanın yüreğine tam manasıyla bir huzursuzluk çöküyor. Kitapta Ezidiler hakkında birçok şey öğreniyoruz. Açıkçası mavi rengin günlük işlerde kullanılmasının günah olduğunu, şeytan
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,4bin okunma
103 syf.
5/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
J.M. de Vasconcelos'un hayatından kesitleri gördüğümüz Delifişek'te, kitabı Şeker Portakalı ve Güneşi Uyandıralım ile kıyaslayınca çok fazla bir serüven karşımıza çıkmıyor. Minik Zéze'miz artık koca bir delikanlı oldu. Hayalleri, umdukları ve buldukları.. Çocukluğunda belirlenen kalıba sığamadığı gibi hayatının hiçbir evresinde bu kalıpları tanımıyor. Daima başına buyruk hareket etti. Kim bilir, belki de hâlâ bir yerlerde, olan düzene karşı çıkıyordur. Kendi adıma tanıştığıma memnunum, Zéze.
Delifişek
DelifişekJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 202127,4bin okunma
Reklam
280 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Sevgili minik dostumuz Zéze, hayatına maceralar katarken uçsuz bucaksız hayaller kurmayı da ihmal etmiyor. İnsan 7'sinde neyse 70'inde de odur, derler ya. Bu tamamen Zéze için söylenmiş olmalı. Kahkahalarla başlayıp acı bir tebessüm ile bitirdim kitabı. Her çocuğun hayallerinde bir Maurice, bir Adam olmalı. Gençliğinden bir sonraki çağında hayatına neler kattığını veya hayatından neler eksildiğini görmek için can atıyorum!
Güneşi Uyandıralım
Güneşi UyandıralımJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 202334,8bin okunma
73 syf.
10/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Ermişimiz el-Mustafa bir derviş mi, bir filozof mu, bir lider mi yoksa bir peygamber mi, bunu anlamaya çalışıyoruz her bir diyalogunda. Her bir bahsi o kadar mânâlı, o kadar yüreğe dokunan, o kadar hayatın bizzat kendisi ki, tek solukta okunabilecek, tam bir başucu kitabı! Öyle ki, defaatle okunsa dahi asla sıkılmak hissi vermeyecektir. Herkese ısrarla tavsiye ediyorum. Okudukça o ermiş gibi yaşamak isteyecek, onun gibi başka diyarlara gitmek isteyeceksiniz. Geminizi bekleyin, zira ermişimiz yıllarca bekledi.. Teşekkürler Halil Cibran..
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Parodi Yayınları · 201970,4bin okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Her şey normal seyrinde ilerlerken hiçbir sebep yokken kör oluyorsunuz ve bütün şehri, belki de bütün ülkeyi körlük kaosuna sürüklüyorsunuz. Temasta bulunduklarınız, temasta bulunduklarınızın temasta bulundukları ve temasta bulunanlar silsilesi.. Tüm şehir bir anda bembeyaz bir süt denizine, kocaman bir boşluğa düşüyor, ama sürekli düşüyor, hiç yere çakılmadan. Kitabı okurken yer yer ahlaken bir toplumun ne kadar çöküntüye uğrayabileceğine şahit oldum. Tarihin -ne yazık ki- her dönemine hâkim olup yüzümüze sille gibi inen, "erkeğin kadını ezebilme ve her türlü isteğine göre istismar edebilme" yetkisi(!!)nin ne boyutlara ulaşabileceğini gördüm ve "iyi ki bu sadece bir kurgu!" dedim. Yer yer hayatta kalabilmek için insanların nasıl insanlıktan çıktıklarına, ne denli vahşileşebildiklerine şahit oldum. Bu konuda nokta atışı yapan cümle şu oldu, "madem tam anlamıyla insan gibi yaşayamıyoruz, o hâlde tam anlamıyla hayvan gibi yaşamamaya çalışalım." Aslında bu körlük silsilesindeki tüm insanlar, yazarın deyimiyle "baştan beri kördüler. tek bir farkla, onlar gören körlerdi."
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,8bin okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Beş, hayır altı.. Aslında beş ama altı. Yani gerçekte beş ama yalancıkta altı yaşında bir çocuğun, "şefkatin ne olduğunu keşfettiğimden beri sevdiğim her şeyi şefkate boğuyordum" dediğini okuyorsunuz. Evet, ben de sizin gibi kocaman bir tebessümle okudum o cümleyi. Bir iki yıl önceydi, 4 yaşındaki bir çocuğu dövmüştü babası. Bana, "babam beni neden dövdü ki, kalbim titriyor, büyüyünce onu öldüreceğim" demişti. Çocukların böyle cümleler kurması normal mi? Kitaptaki kahramanımız Zéze de babası onu dövdüğü için babasını öldüreceğini söylüyor. Kastettiği öldürmek, onun cümleleriyle "iyiliğini istemekten vazgeçerek onu kalbinde öldürmek". Kim bilir, belki o 4 yaşındaki çocuk da bunu düşünmüştü.. Çocuklar hiç beklemediğimiz zamanlarda hiç beklenmedik cümleler kurabiliyor. Sevgili Zéze'mizin dostu Portuga'nın dediği gibi, "çocukların zihni hayal ile dolmalı, karabasanlarla değil". Çocukların kalbine inanalım ♡
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022229,9bin okunma
200 syf.
4/10 puan verdi
Kişisel mizahıyla, virgül ve noktadan başka işaret tanımayışıyla, ara ara okuyucuya seslenmeleriyle ve okuyucuya tercih hakkı sunuşuyla harmanladığı Filin Yolculuğu kitabı Saramago'ya ilk bakış için güzel bir fikir olabilir diye düşünüyorum. Akıcı dili ve sürükleyici öyküsüyle çarçabuk bitebilecek bir kitap. Bittiğinde ise kendinizi 'ne çabuk?' derken bulabilirsiniz. Süleyman.. Güzel bir fildi. Subhro ise bir parazit olmaktan çok Süleyman'ın yoldaşı, bir Fritz olmaktan çok Subhro'ydu. h ile, Subhro.
Filin Yolculuğu
Filin YolculuğuJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20212,831 okunma
Reklam
216 syf.
·
Puan vermedi
Özellikle son birkaç sayfasında yaşamayı daha bir seviyor insan.. İnsanların hiç beklenmedik anda hiç beklenmedik şekilde hiç beklenmedik duygulara sahip olup bunları da hiç beklenmedik bir şekilde kaybetmesi, veya hiç beklenmedik bir şekilde değiştirmesi hiç beklenmedik bir şey.. çok gariptir ki, baş kahramanımız intihar etmeyi bütün benliğiyle istedikten sonra hiç beklenmedik bir zamanda ve koşulda hayata tutunmak istiyor.. İntihar girişiminde bulunmuş bir insana yapılan en güzel tedavi, ona yaşam umudunu aşılamaktır. Coelho bunu çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor..
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202077,3bin okunma