9.BÖLÜM HAYALLERİME KOŞMAK ZORUNDAYIM .
BABAM'ın işden geliş saatlerini tahmin edebildiğim için ve eve geleceği tek yol olduğu için babam ı yolda karşılamaya başlamıştım
Hani satıldıktan sonra parası bana gelecek olan çiviler var ya derdim o olmaya başladı çünkü artık dönüşü olmayan bir yola girmiştim .
Babamı yollarda karşılıyorum gözlerinin içine bakıyorum çiviler satıldımı ne oldu
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Yeni Diyalektik
_Tanrı, ilk ateisttir. Ateistler
_Tanrı, ilk masondur. Masonlar
_Orospu çocuğu. Marques de Sade
_Herkesin tanrısı kendine benzer. Yamyamların tanrısı bir yamyam; savaşçıların tanrısı bir savaşçı; hırsızların tanrısı hırsız; aşıklarınki de aşk tanrısı olacaktır. Ralph Emerson
_Trakyalılara göre tanrı, sarışın ve mavi gözlüdür. Öküzlerin elleri
kimisi uzak tutmamızı söyler kişisel pişmanlığı
şiirden,
soyut takılmamızı,bunda biraz mantık var,
ama allah aşkına;
on iki şiirin gitmiş ve kopyaları yok
ve resimlerim de
sende,en iyileri;canilik bu;
ezip yok etmeye mi çalışıyorsun beni,diğerleri gibi?
paramı niye almadın?genelde alırlar
köşede hasta uyuyan sarhoşun ceplerinden.
bir dahaki sefere kolumu al ya da bir ellilik
ama şiirlerimi alma:
ben shakespeare değilim
ama bir zaman gelecek ki
artık şiir çıkmayacak,soyut ya da değil;
para her zaman varolacak ve orospular ve sarhoşlar
ta ki son bombaya kadar,
ama tanrının dediği gibi,
bacak bacak üstüne atarken,
anlıyorum nasıl olup da bir sürü şair yaratıp
bir o kadar şiir
yaratamadığımı.
"Sonra Fleur'ün kızkardeşini gördü. 'Onu niye getirdin ki?'
'Fleur görünmedi, onu arkada bırakamadım.' diye soludu Harry.
'Harry, seni salak,' dedi Ron. 'O şarkıyı ciddiye almadın değil mi? Dumbledore hiçbirimizin boğulmasına izin vermezdi!'
'Ama şarkıda diyordu ki - '
'O sadece görevi vaktinde tamamlamanı sağlamak içindi!' dedi Ron. 'Umarım aşağıda kahramanlık yaparak vakit kaybetmemişsindir!'''
Sayfa 454Kitabı okudu
Nazilli Tren İstasyonu'nda, treni karşılamak için bekleyen insanların arasındayız...
Ankara'dan gelen trenin son vagonundan inen İsmet İnönü, peronda kendisini karşılayan insanların elini sıkarken, bir çocuk ilişir gözüne...
Beş-altı yaşlarında olan çocuk, elinde testi ve bardakla su satmaktadır.
Çocuktan su isteyen İnönü, bardağı teslim ettikten
Pamuk Prenses ve avcı, ormanda karşılaşır. Avcı,Pamuk Prenses'i görünce, "Seni incitmek istemiyorum, kalbini almayacağım," der ve arkasını dönüp gider. Pamuk Prenses, daha Yedi Cüceler le tanışıp, kötü kraliçenin vereceği zehirli elmayı yiyip prensin kendisini öpmeye gelmesini beklemek üzere bayılamadan, avcı arkasını döndüğü an, ona âşık olur. Ormanın derinliklerinde avcıyı aramaya başlar. Karanlık yollardan, umutla umutsuzluğun birbirine geçtiği uzun bir yürüyüşten sonra avcıyı bulur Pamuk Prenses ve der ki: "Kalbimi niye almadın? Ben zaten onu sana vermek istiyordum."
Sayfa 143Kitabı okudu
