‘’ Gönüller ve beyinler millî inanç ve ülkü ile doldurulmadıkça, hürriyet ve demokrasi diye millet düşmanlarına da eşit haklar verildikçe ve soyu sopu belli olmayanlara en yüksek makamlara kadar her yer açık kaldıkça, evet, böyle olacak... Türklerin acısına yanılmayacak, Türklük için didinenler baltalanacak ve Yunanlı'ya yardım edilirken Özbek'e kayıtsız kalınacak...
Ey Türk Elleri!... Özbekler, Türkmenler, Karakalpaklar, Kırgızlar, Kazaklar, Oyratlar, Altaylılar!...
Ey Doğu Türkistanlılar, Uygurlar, Tarançılar! Ey Azerbaycanlılar, Kerküklüler, Bayır‐Bucaklılar, Kıbrıslılar, Batı Trakyalılar, Balkanlılar; Gagavuzlar!
Ey Balkarlar, Karaçaylar, Nogaylar. Kumuklar! Ey Kırımlılar, Başkurtlar, Mişerler, Tatarlar!...
Sizin acılarınız, bizim acılarımızdır....
Sizin yurdunuz, bizim yurdumuzdur.
Yurdumuz Adalar Denizinden Altayların ötesine kadar büyük ve müebbet bir ülkedir.’’