Benim incelemem biraz uzun olacak. Ama okurken hem o dönemi hem de dönemin kitaba yansımalarını anlatacağım. Yani Udi romanını dramaturji yaparak anlatmaya çalışacağım. Dramaturji ile bir eseri ele almak çok uzun bir süreç. Ama burada makale ya da tez yazmadığımız için önemli noktaları ve kitabın alt metninde ne anlatmak istediğini kısa da olsa
Her deniz bir martı,her ömür bir tufan, her rüya bir uyku, her nota bir şarkı, her mezar bir ölüm, her ağaç bir kök, her dağ bir duman, her güneş doğacak bir kuytuluk bulur ya kendine, bulur ya;
ben
senden
başka
sen
bulamam
bulamam!
Siz de çok iyi bilirsiniz ki, bu dünyada insan aklının yüksek manevi dışavurumu dışındaki her şey önemsiz ve sıkıcıdır. Akıl, hayvanlar ve insanlar arasında keskin bir sınır çizer, insandaki ilahi yöne ışık tutar, hatta bir dereceye kadar gerçekte var olmayan ölümsüzlüğün yerini tutar. Buradan yola çıkarak şunu söyleyebilirim ki akıl, elimizde olan yegâne zevk kaynağıdır. Etrafımızda akla dair hiçbir şey görmüyor, duymuyorum, bu da zevkten mahrum olduğumuz anlamına geliyor. Gerçi elimizin altında kitaplar var, ama bu canlı bir sohbetin, karşılıklı ilişkinin yerini tutmuyor. Çok da doğru olmayan bir kıyaslama yapmama müsaade edecek olursanız, bence kitaplar notaya, sohbet ise şarkı söylemeye benziyor.
Akıl, hayvanlar ve insanlar arasında keskin bir sınır çizer, insandaki ilahi yöne ışık tutar, hatta bir dereceye kadar gerçekte var olmayan ölümsüzlüğün yerini tutar. Buradan yola çıkarak şunu söyleyebilirim ki akıl, elimizde olan yegâne zevk kaynağıdır. Etrafımızda akla dair hiçbir şey görmüyor, duymuyoruz, bu da zevkten mahrum olduğumuz anlamına geliyor. Gerçi elimizin altında kitaplar var, ama bu canlı sohbetin, karşılıklı ilişkinin yerini tutmuyor. Çok da doğru olmayan bir kıyaslama yapmama müsaade edecek olursanız, bence kitaplar nota, sohbet işe şarkı söylemeye benziyor.
Here is a little song I wrote
(İşte burada yazdığım ufak bir şarkı)
You might want to sing it note for note
(Belki nota nota söylemek istersin)
Don't worry be happy
(Dert etme, mutlu ol)
In every life we have some trouble
(Hepimizin hayatta bazı sorunları var)
When you worry you make it double
(Endişelendiğinde bu sorunları iki katına çıkarısın)
Don't worry, be happy
(Dert etme, mutlu ol!)
Her deniz bir martı, her ömür bir tufan, her rüya bir uyku, her nota bir şarkı, her mezar bir ölüm, her ağaç bir kök, her dağ bir duman, her güneş doğacak bir kuytuluk bulur ya kendine, bulur ya;
ben
senden
başka
sen
Bulamam!